İyi okumalar :) (eğer kişilerin resimlerini isterseniz söyleyin lütfen)
Bölüm kelimesi: Kıskanmak
En son hatırladığım Yusuf'la olan kavgamız ve Funda'nın da başımda olmasıydı. Yataktan doğruldum. Makyaj aynama baktığımda yüzümün sapsarı olup, beti benzimin attığını gördüm. Dağınık saçlarımı sırf topuz olsun diye nasıl yaptığımı bilmediğim bir kargaşadan sonra topuz yaptığımda odadan çıktım. Funda televizyon izliyordu. Yanındaki koltuğa usulca oturdum ve Funda konuştu.
"Yeterince sabrettiğimi düşünüyorum Derin. Anlatsana."
Ona olan şeyleri bir çırpıda anlatıp rahatlamıştım. Şaşkınlıkla dinlemiş beni. O kadar şaşkınlığa gerek yoktu ki sonuçta bir ayrılık acısı hikayesiydi.
"İnanmıyorum! Sen oraya gittin ve hiçbir şey anlamadan geri mi döndün yani?"
"Ay sen onca kelimeden buna mı takıldın?" dedim.
"Yok ay, peki o salak seni dinlemeden neden bağırıp, çağırmış?" Diye bir soru yöneltti.
"Ne biliyim ben? Artık umurumda da değil zaten. Beni terk etti baksana!" dedim hüzünlü hüzünlü.
"Ay kızım başlama yine ağlamaya! Terk etmiş olabilir, ne var bunda! Sana erkek mi yok?" benim morallerimi tavan yapmak istediği çok belliydi. Ama benim morallerim zaten tavandı. Yani, sanırım...
"Aynen öyle Funda. Ben koskoca Akbulut Holding'in kızıyım değil mi? Her ne kadar saatler önce yere yıkılmış dahi de olsam..." dedim.
"Aynen kanka. Kafana takma bu erkekler için!" Bana bakmayı kesip önüne döndüğünde, ayaklarına bakıyordu. Eyvah! Benim Funda'm aşk acısı çekiyor. Ben bilmez miyim? Ne zaman böyle ayaklarına başka ve derin bir öf çekse kesin biri var demektir!
"Funda?" dedim gülerek. Cidden keyfim bir anda yerine geldi.
"Noldu?"
"Kız kim o şanslı çocuk?" Funda bir anda bana baktığında gözleri büyümüştü. "Kim be!"
"O seni derin hulyalara daldırandan bahsediyorum canım?" dedim gülmeye devam ederken. Alttan alttan gülüyor ve konuşmasını umut ediyorum.
"Of Derin! Biri var tamam mı? Adı Bora. Baya da yakışıklı bir çocuk yani, kumral." Konuşmayı bitirip susmuştu.
"E bunda sorun ne?" diye sordum.
"Sorun da şu ki; beni iki gündür aramıyor!"
"Hmm. Kanka sen bence kafana takma bu erkekler için..." O az önce bana bunları söylemişti ve intikam da tam olarak buna denir.
"Derin? Sen böyle gıcık olmak zorunda mısın?" dedi bana gülerek.
"Bilmem." diye cevap verirken ayaklanmıştım. Mutfağa gireeken Funda'dan sesini duydum; "Nereye?"
"Karam almaya!" cevap verdikten sonra iki Karam kapıp içeriye geri döndüm ve yerime oturdum. Birini karşımdakine uzattım ve açıp yemeğe başladım. Karam=Ben=Depresyon çikolatam
"Anlaşıldı, mesaj alındı merak etme tatlım. Demek depresyona girdin e o zaman bir de şarkı olur buraya değil mi?"
Telefonundan şarkı açtı ve sehpaya geri koydu. (Göksel-depresyondayım)
Bir süre sessizce oturduk ve ben yine Yusuf'u anımsadım ve kalbimin ateşlerini yine alevlendi. Neden böyle olmuştu? Bir anda? Herşey bir haber yüzünden sarsılmıştı. Ama ben de Derin'sem o haberi yapanı bulduğumda a-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMAN ŞİRKETLER (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller*TAMAMLANDI* Olay akışı değiştirilmiştir. Kitap 7.bölümde final olmuştur. DERİN AKBULUT YUSUF KANDEMİR BAŞLANGIÇ: 4.11.2017 BİTİŞ: 16.12.2017