Yiğitgilin eve gelince arabadan indik.
Yağmur : Yiğit ailen bişey demesin ben unuttum onu.
Yiğit : Ailem yok benim.
Dediği şeyden sonra hızlı adımlarla içeri girince merakımı boşverip bende geçtim.
Yiğit : Ben sana misafir odasını hazırlayım.
Odaya giderken evin odaların yerinide gösterdi. Yorgan , yastık ve çarşaf getirince aldım daha doğrusu almaya çalıştım
Yağmur : Ya tamam gerisini ben hallederim çok teşekkürler.
Yiğit : Olmaz evime gelen misafire eziyet etmem.
Yatağın karşısına geçip örtüyü hızlı bi şekilde açınca örtü üstüme geldi. Gülmemeye çalışarak hayalet taklidi yapmaya başladım. HUUUUU.
Yiğit : Allahım evime geleni misafir sanmıştım meğersem bir hayaletmiş.
Örtüyü üstümden indirince gülmeye başladık. Yaklaşıp saçımı düzeltince gözlerinin içine baktım . Git demek istiyodum ama. Gözgöze gelince geri çekildi .
Yiğit : Iıı şey pardon ben kıvırcığın şey olmuşta onu şeyyapmak için.
Yağmur : Hıhı anladım dedim gülerek oda tebessüm ederek çarşafı düzgün bi şekilde yatağa örttü.
Yiğit : Yat bakalım kıvırcık.
Ne dediğini anladım ama saçmalaması hoşuma gittiği için yüzüne dik dik bakmaya başladım.
Yiğit : Yani ışığı kapatayım diye.
Yağmur : Tamam tamam şakasına ben kapatırım sağol.
Dedikten sonra kapıyı örttü. Geri gelince noldu dercesine baktım yüzüne.
Yiğit : Eğer birşeye ihtiyacın olursa seslen.
Yağmur : Tamam.
Tekrar gidince telefonumu elime aldım. Stalk zamanıydı. Yiğit Gelmez yazıp ilk gelene girdim. Vay be çocuğa bak.
Takip isteği atıp çıktım. Telefonu yanıma koyup arkamı döndüğüm sırada mesaj sesiyle tekrar döndüm. O 'da beni takip etmeye başlamış. Mesajlara girip ne yazdığına baktım.
Y : Noldu kıvırcık kokuma dayanamayıp stalklayım mı dedin ?
Tebessüm edip yazmaya başladım.
Y : Aynen ya ölüyorum aşkından.
Gülen emoji koyup iyi geceler mesajı attım. O ' da iyi geceler yazınca tekrar uyku moduna girdim. Mutfak tarafından sesler gelince o tarafa baktım . Yiğittir diyip geri yattım ama o uyumuştur. Uyuyamadım. Yiğiti aradım 3. çalıştan sonra tam kapatacakken açtı.
Yiğit : Bir sorun mu var ?
Yağmur : Aşağıdan sesler geliyo.
Yiğit : Emin misin ?
Yağmur : Evet
Yiğit : Tamam ben gidip bakıcağım
Bende gelsem diye yalvardım kabul etmeyince suratına kapatıp telefonumu ceketimin cebine koydum. Sessizce kapıyı açtım Yiğitle gözgöze gelince pjamalarına gülmek istedim ama sessiz kalıp işaret ettiği yani arkasına geçtim nerden bulduğunu anlamadığım oklavayı sıkıca kavrayıp. Mutfağa gidince etrafa baktım ama kimse yoktu. Dolabın altından sesler gelince oraya odaklandık. Yiğit ağır adımlarla dolabı açtı. OHA. Ya sen nabıyon acaba burada ? Küçük kediyi elime alıp sevmeye başladım. Yiğit değişik bakmaya başlayınca ne oldu anlamında kafamı salladım. Zar zor hecelemeye başladı. Yiğit ağlamaya başladı. Daha çok gözyaşları sanki kendini aylarca tutmuşta bugün bırakmış gibiydi. Kediden mi korkuyo acaba diye düşünmeye başladım. Kediyi kenara bırakıp Yiğit ' e yaklaştım. Elleri titriyordu. Ellerim titriyordu. Ne yapmalıydım ki ?
Yağmur : Yiğit iyi misin ?
Heceleyerek konuşmaya başladı.
Li - limon
Eski kedisi olabilir miydi ? Ama öyle olsa böyle olmazdı değil mi ? Daha fazla üzülmesini istemediğim için ayağa kaldırdım. Oturma odasındaki üçlü koltuğa otutturup karşısına geçtim. Kedi Yiğite bakıyodu. Yiğit dışarı.
Yağmur : Beni bekle burada.
Kafa sallayınca mutfağa ilerledim. İlk önce kap için dolapların içine baktım. Küçük mavi bir kap bulunca tezgahın üzerine koydum. Buzdolabında göz gezdirdikten sonra sütü bulup kaba döktüm. Kabı yere koydum o sıradada kedi yanıma gelmişti. Kafasını okşayıp içeri geçtim. Yiğit gözleri dolu bir şekilde cama bakarken bende çaprazdaki koltuğa geçtim. Masum gözüküyordu. Acı çektiği belliydi ama sebebi neydi?
Yağmur : Anlat bakalım kimin bu limon. Yoksa eski sevgilinin falan mıydı. Aşk olsun kolum
Yiğit : Annemin.
Konuşurken aniden böyle bi kelimeyle kesiliyorsanız kötü bir an cidden.
Dondum kalmıştım. Ailem yok demişti ?
Tekrar lafa girince pür dikkat dinlemeye başladım.
Yiğit : Annemindi yani ölmeden önce.
Derin bi nefes alıp anlatmaya başladı.
Geçen yıl babamın başka bi karısı olduğunu öğrendiğimiz gün. Ben öfkeliyim , annem perişan . Neyse 2-3 ay geçti aradan boşandılar falan annem mutlu artık alıştı. Sonra birgün çıktım evden aylardır çıkmazdım. Kediye mama almak için çıktım. Dedim annem mutlu , yapmaz kendine birşey. Neyse gittim markete 10 dakika sonra geldim eve kediyi sevip koydum mamasını içeri geçtim. Annem kanlar içinde yerde birde mektup var yanında. Aldım kucağıma bindirdim arabaya hastaneye götürdüm 22 saatlik bekleme sonunda öldü haberini aldım . Annemle girdim annemsiz çıktım o hastaneden. Kalbine saplamıştı bıçağı ben bi o gün ağladım hayatımda ilk o gün. Gece geç saatlerde girdim eve kedi geldi yanıma. Annemin en değerlisi diye bakacağıma suçlayıp attım dışarı gece saat 04:00 gibi yağmurlu havada sokağa attım. O zamanlar daha çok küçüktü tabi ... Sonra ben alıştım yanlızlığa tek olmaya alıştım. Gerisini zaten anlamışsındır.
Gözyaşlarımı silip dolu gözlerle baktım ona gidip sarıldım. Tekti belki ama bunları duydum ya tek bırakmazdım artık. Her ne olursa olsun.
Yiğit : Tuhaf oldum ya bu eve aylar sonra ilk seni aldım.
Dediği şeyle şaşırmıştım erkekler hiç mi girmemişti acaba ?
Yiğit : Bakma öyle almamıştım kimseyi. Gerçi pek istemesende burada olmayı.
İkimizde kısa süreliğine gülmüştük. Burnumu çekip konuşmaya başladım.
Yağmur : Olsun. İyi ki gelmişim. Pişman değilim ama o'na iyi bak. Dedim gözlerimle süt içen masum kediyi göstererek. Yiğit : Tamam , söz.
Ama arada seninde bakman şartıyla.
Hafifçe tebessüm ettim. Hoşuma kaçmıştı sanırım.
Yiğit : Söz ver.
Yağmur : Söz dedim gözlerinin derinlerine bakarak. Her ay geleceğim.
Hadi bakalım yatma zamanı. Hem saat 03:00 olmuş. Yerinden kalkıp kediye bakarak odasına gitti. Bende kalkıp odama gittim ve yarım saat bekledim. Odasına girip sessizce kapıyı açtım. Bişey yapmıycam sadece uyumuş mu diye kontrol. Gizlice bakınca panda gibi uyuduğunu görünce kapıyı örtüp odama gittim ve uyudum.
