Sabah kalktığımda dün okulda neler oldu diye bir düşündüm. Belleğimdeki herşeyi yavaş yavaş açığa döktüm. Hocanın yanıma gelip ''Sen burda ne yapıyorsun deyişi'', zil çalar çalmaz Poyraz'ın geometri öğretmenimizle konuşması,kafamı karıştırmıştı. Birden kapının sesiyle irkildim. Kapıyı tıklatan babamdı. Yavaş adımlarla içeriye girip, ''Hadi kızım geç kalcan''. Formalarım zaten üstümdeydi. Birkaç bir şeyler atıştırıp,çantamı omzuma attım. Okula doğru yürürken yanımda Poyraz'ı gördüm. ''Seninle yürüyebilir miyim?'' dedi. ''Tamam olur'' dedim. Dün olanları sormaktan korktum ama birden bir cesaret geldi ve sorumu sordum. ''Tenefüste niye Serkan hocanın yanına gittin?''. Birden yüzünün ifadesi değişti.''Hiç ders için'' dedi. Ve okula kadar hiç konuşmadan yürüdük.
Poyraz'dan
Feyzada beni ona çeken bir şey olmuştu. Babamın Serkan Hoca olduğunu bilmemeliydi. Daha önceki sevgililerim Serkan Hocay babam olduğunu duyunca irkmişti ve hepsi beni terk etmişti. Ama bu sefer böyle olmamalıydı. Olursa Feyza'ya karşı olan sevgimin sonu gelmesi gerekiyordu. Ayrıca babamında bilmemesi gerekiyordu.Babama daha önce anlatmıştım arkadaşlarıma babam olduğunu söylemiştim. O da saygıyla karşılamıştı.
Feyza'dan
Okulun kapısından yavaşça girdik ve sıralarımıza oturduk. Bütün dersleri hiç takmadım. Hep kitap okudum. Son dersimiz geometriydi. Serkan Hoca yani bizim tabirimizle İngiliz sınıfa girdi. Yine disiplinli duruşu,çatık kaşları ve gülmeyen suratı. Onun ailesi hakkında hiç bir bilgim yoktu. Sadece bildiğim bir şey vardı. O da soyadının Yılmaz olmasaydı. Yoklama alınırken ''Poyraz Yılmaz'' diye bir isim duydum. Bu yanımdaki sıra arkadaşım. Poyraz burda dedikten sonra ona dönüp ''Serkan Hocayla soyadlarınız aynı'' diye. Poyraz'dan aldığım cevap ''Benzerliktendir''.Poyradan soğuk soğuk terler akmaya başlamıştı hiçbir şey anlamamıştım. Tenefüs sesi kulaklarımda yankılanmıştı hırkamı alıp,omzuma çantamı atıp sınıf kapısından çıkmak için ilerledim. Poyraz zaten benden önce çıkmıştı. Eve geldiğimde annemin masayı donattığını gördüğümde birden acıkmıştım. Elimi yıkayıp sofraya oturdum. Kapının çalınmasıyla irkildim. Kapıyı açınca gözlerime inanamadım. Babamı suçsuz yere,onu görmeye imkan bırakmayan, 1 yıl 5 ay cezaevine tıktıran amcam. Amcamı zaten oldum olası sevmezdim. Bir hışımla içeri girmişti terbiyesizce. Bir sesle bağırmaktır ki ev yerinden oynadı.''Ayhan nerdesin?'' Ayhan babamdı. ''Senin yüzünden şirketime haciz geldi.Nerdesin?'' Babam hızlı bir şekilde merdivenlerden indi. Amcamın kolundan tutup dışarı çıkardı. Bende tam çıkacaktım ki ''Feyza odana'' diyen annemin sesini duyudm. Direkt odama doğru yol aldım. Yatağıma uzandım ve gözlerimi hafiçe kapapayıp uykuya daldım. Ta ki oturma odasından sesler gelinceye kadar. Saat gecenin 2'si idi. Hala kava ediyorlardı. Bense soğuk kanlı bir şekilde ''Yarın okulum var çekip gidermsin'' dedim. Ve tekrardan odama doğru yol aldım. Yatağıma tekrardan uzanıp uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizem
RomanceHayatının en güzel dönemlerini en kötü bir şekilde geçiriyorsun ? Yaşadıkların sana ağır geliyorsa ? Gücün kalmadıysa ? Ya yanındaki kişiden yardım isteyeceksin. Ya da en uzağındakinden.