İçerden büyük bir ses gelmişti. İlkönce korktum yorganımın içine tırnaklarımı geçirecek kadar sıpsıkı sarıldım. Bir cesaretle aşağıya inmeye karar verdim. Uykudan kalkmış olan bir insanın özelliklerine sahibim. Dapdağınık saçlarım,gözleri kapanmaya yatkın,dudakları mosmor. Aşağıya inince gördüklerim karşısında birden gözlerim doldu. Babam salonun tam ortasında,kanlar içerisindeydi. Gözlerimin kararmasıyla kendimi başka bir yerde bulmam bir oldu. Babamda tam yanımda bir yatakta yatıyordu. Ben ise deri,siyah bir koltukta başımda bir sürü hemşire olan ve kolumdan tansiyon aleti denilen o alet vardı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Sonra beynimde her şey tekradan kurgulandı. Her şeyi tekrardan hatırlamaya başladım. Babamın kanlar içerisinde odada gördüğümü. Doktorlar konuşurken dinledim. Pek bir şeyi yok hafif yaralanmış. Arkamı döndüğüm an amcamın polisler tarafından tutuklandığını gördüm. Her ne kadar nefret etsemde biraz üzüldüğümü düşündüğüm an babama yaptıkları aklıma geldi. Üzüntümün yerini hüzün kapladı. Annemin sesiyle irkildim. Eve gitmemi söyledi. Annem sözünü bitirmeden babamın yanına gittim. Gözlerimin kapanmasına daha fazla dayanıp gözlerimi yavaşça kapattım. Sabah gözlerimi açtığımda yatağımda olduğunu fark ettim. Pencerimi açtım. Masama doğru yavaşça yaklaştım. Kitaplarımı kaldırdığımda bir mektup olduğunu fark ettim. Tam mektubu açacakken mektup rüzgarla birlikten uçup gitti. İçinde ne olduğunu merak edilp durdum.Saatin 06.30 olduğunu fark ettim. Okula gitmeyeceğime karar verdim. Yorganımın altına kafamı koydum ve kafamı yastığa gömdüm. Telefonuma bir mesaj geldi. Mesajın Poyrazdan olduğunu gördüm.
''Okula gelmiyecekmisin''
''Yok Hayır''
''Tamam''
Kafamı yastığa gömüp uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizem
RomanceHayatının en güzel dönemlerini en kötü bir şekilde geçiriyorsun ? Yaşadıkların sana ağır geliyorsa ? Gücün kalmadıysa ? Ya yanındaki kişiden yardım isteyeceksin. Ya da en uzağındakinden.