Sabah erkenden kalktım ve istemeyerekte olsa annemin hazorldığı mini kahvaltıyı yaptım. Herzamanki gibi okul kıyafetimi giyip saçlarımı yapmak için aynanın karşısına geçtim. Hep örgülü olan saçlarımı bu gün açmak istedim. Hafiftende ruj sürsem fena olmazdı aslında. Ben okula giderken örnek bir öğrenci gibi giderdim ama nedense Belalının o sözlerinden sonra beni o süslülerden aşağı gördüğünü düşündüm, bide ona olan inadımdan bende makyaj yaptım. Zamanlamam süper. Servisimde gelmişti. Beş dakikada olsa soğukta beklemekten kurtuşmuştum. Sevise binmek için hızlı hızlı koştum. Keşke koşmasaydım. Gece yağan yağmur yolda küçük birikintilere neden olmuştu. Bende basınca olanlar oldu. Her tarafım çamurlu su oldu. Bu saatten sonra kıyafetimi de deiğiştiremezdim. Mecburen servise bindim o şekilde. Servistekiler kıkırdamaya başlamıştı. Sanki çok komikti. Aslında komikti ama gülmesinler işte, beni sinir ediyorlar. Neyse duymamışlığa geçip servisçinin zevkine göre ayarlanmış bir şarkıya odaklandım. Bu şarkıda çekilmezdi ama neyse. Onların gıcık gülmelerini çekmekten iyidir. Servisten indiğimde karşımda Belalı. O anki utancıöı anlatamam size. Belalının gülmeside tuzu biberi olmuştu. En çok onun gülmesi canımı açcıtmıştı..Yinede ona bunu belli etmeden hızlı adımlarla sınıfa geçtim. Sınıflarımızın yan yana olması onu tenefüslerde görebilme ihtimalimi yükseltiyordu. Ama ben sınıfa çıkarken arkamdan gelmesi bana farklı bir tedirginlik veriyordu. Sınıfa geçtiğimde Nazlı ve Pelin benim sıramda otıruyorlardı. Onlar benim en en yakın arkadaşlarım dostum hatta kardeşlerimdiler. Tabi bana imalı imalı bakmasalar daha iyiydi. Sanırım benim Belalıya olan ilgimi bir şekilde anlamışlardı. Tabi anlayıpta sessiz sakin dururlarmıydı hiç... Ben sınıfa girerek mümkünse yerime otırabilirmiyim diye muzipçe yanlarına doğru gittim. Nazlı lafın altında kalırmı hemen bana senin gözlerin bizi gçrürmüydü ya dedi bana. Görüyomuş demekki diyip işin içinden sıyrılmayı amaçlarken Pelin buna izin vermedi. Gel bakalım Eda hanım öyle gizli gizli aşk mı yaşıyosun içinde şimdi hoca gelir ama tenefüste herşeyi tüm detaylarıyla istiyoruz dedei. Kaçışım yoktu bu iki meraklı dostumadan. Neyse zil çalar çalmaz bizim mekana yani okulun arka tarafındaki en köşedeki banka benden önce gidip oturmuşlardı. Orayı Nazlı kiöseye vermezdi, hatta kalkmazşarsa döverdi bile. Benim yavaş adımlarla yanlarına gitmem biraz zaman alsada onların merakı geçmemişti. Yanlarına oturur oturmaz derin bir nefes alarak bana Eveet diye sinsi bir gülüş attılar. Sonra ben daha lafa başlamadan demek Belalı ha dediler. Niye bize söylemedin çol alındık sana dediler. Bende sadece küçük bir hoşlantı duymuştum ama artık oda yok dedim ve zil çaldı. Ben sınıfa gitmek için doğrulurken ikisi aynı anda koluma girdi ve tekrar oturttular. Artık oda yok derkenn dediler bana belli sebebini merak ediyorlardı. Ben daha cevap vermeden bizim asi kız Nazlı abicim canını sıltıysa verelim cezasını diyerek benim kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çalıştı ama nafile. Pelinde Nazlıya sen kimin cezasonı verecen kızım Belalı dan bahsediyoz şurda diyerek korkak olduğunu bir kez daha gçsterdi. Nazlının da ona cevap olarak sen sus tırsak zaten senle döğüşe gidilmez ben kendiö bile yeterim o Belelı denen velete demesiyle gülmemek için kendimi tutmam işe yaramamıştı. Hep birlikte kıkıdadık birazcık. Nöbetçi öğretmen sesimizi dıyar duymz yanıöıza gelip zili duymadınız sanırım demesiyle sanki gerçekten duymamış gibi sınıfa gittik. Okul çıkışı Pelinlerde ders yapacaktık. Ama adı dersti yani bivrlikte olunca dedikpdu yapmaktan üç beş soru çözemiyorduk bile. Son ders zili çalınca hep birlikte Pelinlere doğru yol aldık. Yolda benim üzgün oşduğumu görünce pek bir şey sormadılar bana. Eve geldiğimizde Pelinin annesi Merva teyze kapıdaydı. Bende sizlwri bekşiyordum kızlar hoş geldiniz dedi. Size oturma odasında atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Kusura bakmazsanız ben pazar alış verişi yapayım dedi. Bizde tabi git Merva teyze biz otururuz evde dedik. Eve geçtiğimizde kitapları bile açmadık. Ben her şey anlatmaya bailadıö. İlk başlarda Belelıya olan merakım daha sonralarda hoşlantıya dönüşmesi ve beni onca arkadaşının içinde aşşağılamasının beni nasol lahrettiğini. Heşeyi işte, herşeyi baştan anlattım. Onlarda çfkelenmediler sayılmaz. Nazlı hemen ben yarın o mala gösteririm gününü demesiyle benim koltuktan zıplamam bir oldu. Asla böyle birşey yapma beni çok utandırırsın demem onun ikna olduğını düşünmemi sağladı. Ama keşke öyle olsaydı. Sen yarın sinsi sinsi git Belalıyı çek kenara azına geleni söyle. Tabi benim bundan haberim yoktu. Ben çok sonra öğrenmiştim. Belalıya sen Edayı nası üzersin lan o kız seni nası seviyor da şöylede böylede işte ağzına ne gelirse söylemiş. Bunlar duyan belalı gerçekten üzülmüş, benim hislerimden haberinin olmadığını söylemiş. Bunlar duyunca Belalı gerçekten bir garip olmuş. Ertesi gün okula geldiğimde aınıfın kapısında duruyordu. Tabi benim Nazlının onunla konyştuğumdan haberim yoktu. Kafamı çevirio yanından geçtim yüzüne bile bakmadım. Kendi kendime yine beni aşşalamaya gwldi galiba Beyimiz dedim. Ama ne garip ki bana gülümseyerek günaydın dedi. Çok şaşırmıştım. Belli ki Nazlının konuşması işe yaramıştı. Ama ben hiç yüz vermedim. Ohh iyi yaptım. Beni nası üzdüğünü anlasın. Aradan bir
kaç gün geçti,öğle arasında yanıma geldi ve biraz konuşalum mı dedi mahçup bir şekilde. Bende yine mi bana bağıracaksın dedim. Konuşamassın benimle dedim. O kadar çok ısrar edince tamam ama çok kısa diyerek şartlı bir konuşma fırsatı verdim. Bellimi lafa nası başlayacağını bilmiyordu. Bende hadi artık ne söyleyeceksen çabuk söyle vaktim yok deyip tersledim. Bana sadece çok pişman ılduğunu ve özür diledipini söyledi. İçimden kahka aymak gwldi ama ciddiliğimi bozmaöak adına kendimi tuttum. Çümkü onu kimsenin karşısında böyle görmemiştim. Neden özür dilediğini sordum o da bana sanırım seni biraz kırdım
o yüzden dedi. Bende umırsamıyormuş gibi tabi önce kır somra özür dile, sanki
biz deneme tahtasıyız dedim. Neyse Hadi tamam dedim ve daha fazla muattap olmamak adına ondan uzaklaştım.
Belliki sözlerim onu baya üzmüştü. Her tenefüs kötü kçtü kahkahalar atan Belalı suspus olmuştu. Ve gerçektwn çok kötü
görünüyordu. Aslında onun bu haline üzülmedim değil. Ama bunu ona asla belli etmemeliydim. Okul çıkışı yanıma gelip hala küsmüyüz diyerek benimlw konuşmaya çalıştı. Bwnde hayıe affettim deyiverdim aniden. Aslında biraz daha süründürürdüm ama azımdan kaçıverdi işte. Affettiğimi duyunca gözlwri parladı afeta. Ertesi günlerde bir birimize karşı bir selamlaşma ve gülümseme olmuştu. Aramızda tatlı bir şeyler vardı ama neydi anlayamıyordum. Bie kaç hafta böyle devam etti. Tabi bizim şu meraklı ikili benim yanıöa gwldi ve hayırdır dostum şimşekli gözlerin gülmeye başlamış dediler. Bende olanları onlara anlattım. Bizim sinsi Pelin hemen hayırdır Eda hanım hani sen Belalıyı süründürecektin de, canını yakacaktın dedi muzip bir şekilde. Aslında onlarda benim mutlu olmama sevinmişkwrdi ama gıcıklık olsun diye yapıyorlardı. Sanki ben anlamıyordum. Neyse aradan biraz zaman geçti ve Belalı bir öğle arasında yanıma geldi bana benimle çıkmak istefiğini söyledi. Ben çok mutlu olmuştum ama kabul etmedim. Ama karşumda naso üzülüyordu. Ohh iyi oluyordu ona yansın onun da canı ki anlasın beni. Her gün benimle konuşuyor şakalaşıyoe ve tekrar teklif ediyordu. Bende artık cezası yeter diyip kabul ettim. Ama nasıl sevindi anlatamam. Ellerimi tutup inan bana pişman olmayacaksın seni çok seveceğim dedi. Ve ikimizdw mutlu bie şekilde evlerimize doğru yol aldık. Ben bu olanları telefonla Nazlı ve Pelin e anlattım. İkiside çık mutlu oldular benim adıma. Pelinin zten sevgilisi vardı ama Nazlunın yoktu. Onun bu habwri duyunca darısı bana demesi, ikimizide güldürdü.
Belalıyla çıkmaya başkadığımızın 3. günü ona neden ilk başlarda beni terslwdin sonra ne değiştide beni sevdin dedim. Bana ilk başlarda senin de o süslü kızlar gibi bemimle alay edeceğini düşünmüştüm. Sonra beni gerçekten sevdipini anladım ve benim duygularım da değişti. Ama sonra çok pişman oldum sana söylediğim sözlerden. Çünkü beni kimse bu güne kadar sevmedi hep hava atma amacıyla çıktılar benimle. Biliyorsun benim adım ve karekterim biraz farklı ya onunla hava atacaklarını düşündüler ve beni hep hayal kırıklığına uğrattılar dedi. Bende peki benim amacımın öyle olmadığını nasıl anladın dedim. Bana tedirgin tedirgin baktı ve Nazlı anlatmadı mı sana dedi. Bende neyi dedim meraklı gözlerle. Belalıda bana senin duygularının yoğunluğunu bana Nazlı anlattı yoksa ben de ilk başlarda senin de o kızlar gibi hava atmak olduğunı düşünmüştüm ama Nazlı gelip senin duygularının gerçek olduğunu söyleyince bwnde sana karşı birşeyler hiasetmeye başladım. Çünkü beni bu güne kadar kimse gerçwkten sevmemişti. Ve bende sana söylediğim sözlerden o günden sonra pişman olmuştum. Ben bunları duyunca Nazlıya çok sinirlendim ama yediği halt güzel sonuçlanınca üzerinde çok durmadım. Belalıya bir şey daha sormuştum. Ona gerçek adını sordum bana gülümseyerek Etem dedi.Peki neden sana belelı diyorlar dedim. Bana sence dedi gülerek. Bende gerçektem belalımısın dedim. Etem de tabiki hayır ama ben bikere okulda döğüşmüştüm arkadaşlarımda karşı taraftan döğüştüğüm çocuğu korkutma amcıyla o belelı onunla uğraşma demişler o günden sonra bana herkes Belalı demeye başladılar. Bende gerçekten öyle olduğunu düşünmüştüm gerçekten, neyseki öyle değilmişsin.
Etemle olan arkadaşlığımız daha doğrusu ilişkimiz çok güzel devam ediyordu. Birbirimizi tamamlıyorduk adeta. Düşüncelerimiz, zevklerimiz hep uyumluydu ikimizinde. Artık söylemek istediğimiz şeyleri gözlerimizden anlıyorduk. Tabi birbirimize olan bu sevgimizi kıskananlar, hatta aramızı bozmaya çalışanlar bile vardı okulda. Mesela şu süslüler... İlk günden beri çekemiyorlardı bizi. Neyseki biz aldırmıyorduk onlara. Bizi çekemeyenlerin aksine mutluluğumuza ortak olanlarda yok değil. Benim arkadaşlarım Nazlı, Pelin, Pelinin sevgilisi Mustafa, Etemin en yakın dostu Emin bizimle mutlu olup hep yanımızda olanlardı onlar. Neyseki onlar vardı yanımızda. Okul çıkışları bir kafeye gider biraz vakit geçirirdik. Ben ve Pelinin sevgilisi olduğu için çok sıkılmazdık. Ama Nazlı ve Eminin yoktu. Onlarda ilerleyen zamanlarda yakınlaşmaya başladılar. Tahmin ettiğiniz üzere sevgili oldular. Artok 3 çift birlikte gezmeye başladık. Böyle böyle tam 5ay geçti aradan. Bir gün okul çıkışı Etem bana seni ne kadar çok sevdiğimi unutma olurmu, ben seni ömrüm boyu sevwceğim dedi. Bende, bildiğim şeyleri söyleme bana aşkım, aenin beni sevdiğini ben gözlerine bakınca anlıyorum dedim. Bana olsun içimden geldi
söyledim. Hem sevgilime onu sevdiğimi söyleyemeyecek miyim ben , dedi. Söylerain tabi canım dedikten sonra yanaklarımıza kondurduğumuz küçük buselerden sonra evlerimize doğru yol aldık. Akşam ödevlerim bitince mesaj attım ama vevap vermedi. Uyumuştur deyip geçiştirdim ama keşke öyle olsaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELAM
RomanceÖnce nefreti dibine kadar yaşayıp, başına bela olduktan sonra, yaşamın, aşkın, canın olan belalı bir gencin, hiç bir şey yokken ortadan kaybolması... Sonra neler neleerr,,,