Okulların açılmasına bir hafta kala ailemle birlikte Edirne ye gittik. Orada bana bir yurt ayarladık. Ünüversiteyi edirnede okuyacaktım. Benim hayalim yani bizim hayalimiz öğretmen olmaktı Etemle birlikte. Ama o yok artık. Sadece benim hayalimdi bu. Neyse ünüversiteye alışmıştım artık. Son senem bitmek üzereydi. Dersler ve sınavlarım çok iyi geçmişti. Sınavı kazanmıştım, öğretmendim artık. Tercih yaptıktan sonra ailemin yanına Sivasa döndüm. Onlarda benim mutluluğuma ortak olmuştu. İlk görevimi Aksarayda ki küçük bir ilk okulda yapacaktım. Orada kendime bir ev tuttum. Okula gittim ve öğrencilerim le tanıştım. Ne kadar heyecanlıydım. Onlara tedirgin olduğumu belli etmemeye çalıştım. Sanırım bunu başardım. Bir ay boyunca çok güzel geçti. Bir gün çok hastalandım. Yorgunluktan kalkamadım. Birinci derse yetişememiştim. Hemen müdür beyin odasına gittim ve durumu ona anlattım. Allahtan anlayışla karşıladı beni. Öğrencilerim le ikinci ders kavuştuk. Birinci ders neler yaptıklarını sordum. Derslerine yeni gelen bir öğretmen girmiş. Belliki benim öğrencilerim çok sevmişti bu yeni öğretmeni. Anlat anlat bitiremediler. Bende kıskanmadım değil yani. Merakta ettim bu yeni öğretmeni. Tenefüste herkes ondan bajsediyordu bir ben görememiştim. Merakıma yenik düşerek öğrencilerden birine sordum, nerede olduğunu. Üst kattaki sınıfların birinde pana hazırlıyormuş. Bende yardım etme bahanesiyle tanışırız dedim ve merdivenlere doğru yöneldim. Sonunda o gizemli öğretmenin olduğu kata ulaştım. Kapıyı açrım yavaşça. Gözlerime inanamıyorum. Evet Etem di bu. Ama nasıl olurdu. Bunca yıl sonra onu karşımda görünce fenalaşıp, bayılmışım. Gözlerimi açtığımda bie hastane odasındaydım ve karşımda Etem. Ona sadece titreyen sesimlw Neden diyebildim. Bana özür dilerim, sana her şeyi anlatacağım dedi. Anlatacaklarını okadar çok merak ediyordum ki anlatamam. Ne olabilirdi böylece çekip gitmesine neden olan.
Doktorun konturolünden sonra Etemin arabasıyla bir parka
gelip, rastgele bir banka orurduk. Nerden, nasıl başlayacağını bilmiyordu belliki. Öğretmen olmuşsun dedi bana, bende bir zamanlar bizim hayalimiz olan şeyi gerçekleştirdim. Birlikte gerçekleştirmemiz gereken şeyi ben tek başıma gerçekleştirdim dedim. Yapma Eda, benim canım yanmadımı sanıyorsun,dedi bana. Bende anlat o zaman kimin canı daha çok yanmış bu zamansız ayrılıktan dedim. Ve anlatmaya başladı,,,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELAM
RomanceÖnce nefreti dibine kadar yaşayıp, başına bela olduktan sonra, yaşamın, aşkın, canın olan belalı bir gencin, hiç bir şey yokken ortadan kaybolması... Sonra neler neleerr,,,