Bölüm 4

4 0 0
                                    

Sabah mutlu bir şekilde okula doğru yol aldım. Gözlerim Etem i arıyordu. Emine sordum. Emin bana dün akşam aradım cebap vermedi, hasta mı oldu acaba dedi. Öyle diyince ben endişelendim. Öğle arası evleri okula yakın olduğu için evlerine gitmeye karar verdim. Bu gün öğle arası hiç geçmek bilmedi.
Öğle arası hızlı adımlarla evlerine gittim. Ama gördüğüm manzara benim nefesimi kesti. Evden taşınmışlardı. Olamazdı Etem bana nasıl söylemezdi böyle birşeyi. İçimdeki duyguları adlandıramıyordum. Kalp atışlarım hızını koruyamıyordu. Nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Telefonumu elime aldım rehpere hızlı bir şekilde göz gezdirdikten sonra Emini aradım. Söylediklerime o da inanamadı. Emin de bir hışımla yanıma geldi. Etrafataki insanlara sorduk onları. Ama kimse birşey bilmiyordu. Başımı ellerimin içine aldım ve yere çöktüm. Ağladım. Eminim ki Eminde çok kötü olmyştu. Etem nası yapar böyle birşeyi diyip duruyordu. Etemi tüm arkadaşlarımızla aradık ama nafile, bulamadık. Ben çok kötüydüm, okula gidip derslere girmek ölüm geliyordu bana. Onu 2 sene boyunca aradık. Ne bir iz bulabildik ne de gitmesinin sebebini öğrenebildik. Artok lise hayatımın bitmesine bir aydan daha kısa süre vardı. O kısa süre bittikten sonra hepimiz üniversite için farklı şehirlere gidecektik. Bu beni gerçekten çok üzüyordu.
Her gün Etemi aramaktan usanmamıştım. Aradığımda böyle bir numaranın olmadığını söyleyen o itici sese rağmen. Hala bir anlam veremiyordum onun gidişine. Bana veda edecek beş dakikası da mı yoktu. Onun böyle zamansız ve  bir şey demeden gidişinin altında ne yattıyordu. Liseyi bitirene kadar bu sorular benim aklımdan hiç çıkmadı. Lisenin son günü karnemi elime aldım ve kendime söz verdim Etem yoktu artık benim için. O nasıl bunca zaman beni arayop sormadı, unuttuysan bende yapabilirdim bunu. Artık   Etem yoktu. O ölmüştü benim için...

TATLI BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin