Eve geldiğimde içimde bir sıkıntı oluşmuştu. Ya onu bir daha göremezsem, ya burdan giderse...
Burdan anlıyorum ki ben fazlasıyla abayı yakmıştım. Ama benim de bir hayatım vardı. Ve yarın iş seyaheti için yurt dışına çıkıyordum.
Sabah olmuştu. Bugün gidiyordum. Bu seyahete çok çıkmak istiyordum. Şimdi ise hiç gitmek istemiyordum. Onu son kez görmek için parka gittim. Tabiki leydiyi alarak.
Gözüm onu arıyordu. İlk defa bu kadar çok bağlanmıştım.
Onu görsem dünyalar benim olurdu. Ama yoktu. Umudumu kaybetmiştim artık..
Havalimanın yolunu tutmuştum. Onu son kez görmek istiyordum, sadece onu.
Pasaport kontrolünden geçerken son bir kez arkama baktım belki onu
görme umuduyla.
Artık resmen londralı olmuştum. Uçaktan indiğimde bana eşlik edicek olan arkadaşım bekliyordu.
-Merhaba ben gökçe
-Merhaba ben de anıl bugün sana ben eşlik edicem.
Yola koyulmuştuk.Bu ülkeye sanırım alışmaya başlıyordum.
Tabi okanı unutmaya da...
-İşte geldik artık burası senin sayılır sonuçta iş arkadaşıyız değil mi?
-Öylede benim burda kalmam doğru olmaz, ben otelde kalabilirim.
-Hayır hiç gerek yok, bana güvenebilirsin gökçe.
Deyip beni öptü.
-Naptığını sanıyorsun sen?
-Ben.. ben çok özür dilerim.
-Artık burda kalamam!
-Gökçe yanlış anladın lütfen burda kal.
-Bunun neresi yanlış anlaşılma?
Deyip o evden çıktım.