Kaçıyorum , kaçıyorum işte kaderimden. Gözlerimden yavaş yavaş süzülen gözyaşları ve kalbimin derinliklerindeki sesiz çığlıklarım. Kulağımdaki o söz boş odaya sıkışmış gibi yankılanıp duruyor . Silemiyorum o anı Silemiyorum zihnimi, o sözü '' Baban öldü Esma.'' Ne demekti bu? O kadar kolay mıydı? Annemin ölümünün üstüne yine yalnız kaldım. İçimde sesler susmuyor durdan ankamıyorlardı.
Evden hızlıca çıkıp her zaman gittiğim yere ,deniz kenarında fazla bilinmeyen eski , bir park. Yaklaşmıştım parka, bir kaç adım sonra gıcırdayan paslı salıncagın üstüne oturup ''ölmedi, ölmedi''diye tekrarlayıp durdum. Dalmıştım... Babam beni liseye götürdüğü ilk gün giderken ''sen benim namusumsu annenden sonra sen ve ablan artık benim öcülüğüm ''deyip alnımdan öpmüştü.
***
Birden irkiliverdim omzuma değen samimi ama bir okadar da soğuk elle. Elin sahibine doğru baktığında merakli gözlerle bana bakan giyimi güzel kahverengi gözlü yaklaşık 22 yaşlarında bir deli kanlı , tanınıdık bir sima, duruyordu karşımda.__ sen kimsin?
Cevap vermedi deli kanlı. Biraz duraksadıktan sonra
__ sakin ol, senin çığlıklarını duydum ,merak edip geldim, iyisi demi?Delikanlıya cevap vermeden salıncaktan kalkıp oradan hızlıca ayrıldım. Eve dönmeye karar verip otobüs durağına doğru ilerledim. Aklımda deli sorula , kızgınlıklar. Bir yandan babamın ölümü diğer yandan ablam, onu öylece evde yalnız bırakıp kendimi dışarı atmam ve en çok da o delikanlının kim olduğuydu. Ben bu düşüncelerle boğuşurken kendimi otobüste eve yaklaşmış bir sekilde buldum. Bir kaç dakika sonra mahalleye indiğimde tam belli değildi ama ablamın sesine benzeyen bir ses duydum. Eve yaklaşınca ablamın sesi netleşti ve ben koşarak eve gittim. Heyecandan kapıyı açamıyordum, epey uğraştan sonra kapıyı açip eve girdim ve girmemle ikinci şoku yaşamam bir oldu. Ablam koridorun önünde yerde yüz üstü uzanmış bir sekilde öylece kıpırdamadan duruyordu. Hemen gözlerimden dökülen yaşlarla ablamın yanina çöktüm. Şoku uzerimden attıktan sonra ambulansı aramak için doğruldum cebimden telefonu çıkarttım. Birden ambulansın geldini görüp hemen kapıyi açtım. Görevlilere sesim titreye titreye her şeyi anlattım. Ambulasta giderken bana sakinleştirici yaptılar , ablama ne yapıyorlar ne yapmıyorlar farkında bile değildim. Yaklaşık yarım saat sonra hastaneye vardık. Ablamı acile götürdüler bense orada koltuklardan birine oturdum, sesiz gözyaşlarımla orada öylece bekliyordum. Anneme babama sinirleniyordum içten içe küfürler yağdırıyordum sesizce.
Bizi, beni yalnız nasıl bırakırlardı, hadi onu da geçtim insanın hiç mi akrabası olmaz? Çığlık atmak istiyordum ama nafile. Sitresten olmalı ellerim titremeye başladı. Ablam uyanmış doktorlar beni çağrıyordu.
Yavaş yavaş
adım atmaya mecalsız yürüyordum ablama doğru. Ablam da benden farksız ,inliyordu.
Adımlarımı hızlandırmaya çalışsamda boşa. Ablamın sedyesine yaklaşmıştım;ablamın ardı arkası kesilmeyen feryatlarıyla gözyaşlarım bütünlük sağlamıştı. Islak kirpiklerle bana bakarak__ Esma .... Sen brnim tek kardeşimsin. Ailemizden hayatta kalan tek kişisin , sen de beni sakın bırakma olur mu? Ben söyleyecek çok şeyim feryatlarım, sitemlerim olmasına rağmen sustum. Dilimi zincire vurmuşcasına sstum. Ablam hastaneyi inletircesine ağladı. Doktorların hepsi akbaba gibi üşüştüler başımıza. Susturdular ablamı ya yüreği, yüreği kızgın lavların dağdan püskürüşü gibi....
Doktorun ''eve gidebilirsiniz ''ikazından sonra hazırlanıp çıkış işlemlerini haleddik. Hasdaneden çıktığımızda saat 3. 00 'tü. Kafamı kaldırdım'' hı''? O, o!
Acaba Esma kimi gördü ??
Selam arkadaşlar ben aranıza yeni katıldım. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizden ricam beni ilk15 kişiye etikleyin LÜTFEN. Bu bölmüm biraz kısa ama ikinci daha uzun olacak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMUN KATİLİ
ChickLitHayatta istediğin herşey istediğin gibi olmuyor. Tam mutluluğa bir adım atacakken o seni kapı dışarı ediyor.