Tony'e hak ettiği kucaklamaları verirken Kaptan'ın kalkanını çalıyoruz. Wanda ve Pietro ile ders çalışırken, Peter ile okulu asıyoruz. Loki ile Asgard da uzun bir yolculuğa çıkmışken, Clint ile kahve içiyoruz.
Ve daha birçok şey,,
×Dikkat×
×Fazla h...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ❤
Yenilmezler Kulesi'nin büyük salonunda koltuğunda oturmuş ve gülmemek için kendini tutmaktan morarmış bir şekilde hemen yanına televizyona doğru bağıran Loki'yi izliyordun.
Loki, neredeseyse iki aydır Yenilmezler ile burada kalıyordu. New York'un havaya uçurmaya çalışmasından sonra Asgard'da da rahat durmamıştı. Steve ilk başta onu bir hücreye tıkmayı tavsiye etsede Loki o hücrelerden 3 kez kaçmıştı. Thor da ona en büyük cezanın her saniye bizim gözümüzün önünde olması olduğunu söyleyip bizimle "normal" bir şekilde yaşamasını söylemişti. İlk önce herkes bunun saçmalık olduğunu söylese de Tony, Loki'ye Banner'ın hemen yanındaki odayı vermiş, ve ona uzun bir "Bannerkontrolsüzyeşiledönüşenadam" konuşması yapmıştı. O günden beri Loki tüm huzurluğu ve hergün somurtan yüzü ile sizinleydi.Sen Yenilmezler'in arasından en acemileri olduğun için bazı görevlere gitme yetkin yok, bu yüzden kulede en çok sen kalıyorsun. Bu da demek oluyor ki Loki ile en çok sen vakit geçiriyorsun.
Şimdi ise televizyonun tam karşısına oturmuş, filmde ormanda ilerleyen bir kıza bağırıyordu. "Oraya basma aptal! Orada bir tuzak olduğunu göremiyor musun?!"
Filmdeki kız bir adım attıktan sonra tuzağın içine düşünce sinir krizi geçirme noktasına geldi. "Aptal Midgradlı! Ahmak seni! Sana söylemiştim!"
Pekala, böyle giderse bağıra çağıra televizyon ile konuşmaya devam edecekti.
"Loki, televizyon seni duyamaz. Filmdeki ahmak dediğin insanlar bunu yapmak zorunda, buna oyunculuk deniyor."
Yeşil gözlerini kıstı. "Yani hepsi taklit mi yapıyor?"
Kafanı sallarken onayladın. "Evet, aynen öyle. Bundan para kazanıyorlar."
Onun sakinleşeceğini düşünürken birden daha çok bağırmaya başladı. "Para karşılığında başka insanların yerlerine mi geçiyorlar? BU NE SOYSUZLUK BÖYLE! HEPSİ JOTUNHEİM'İN DONMUŞ DAĞLARINDA ÖLMEYİ HAK EDİYOR!"
Olayı daha çok batırdığını fark edince paniğe kapıldın. "Hayır, hayır! İnsanlar bunun eğitimini alıyorlar, bu bir meslek Loki!"
Loki birşey söylemek için ağızını ağzını açmıştı ki içeriye Bruce girdi. Az önce televizyona kükreyen Loki halıdan kalktı ve koltuğa senin yanına oturdu -oysaki iki saattir onu koltuğun daha rahat olduğuna ikna etmeye çalışıyordun- eline arkasındaki bir yastığı alıp iyice koltuğa sindi.
Bruce mutfağa doğru ilerlerken sana selam verdi. "Nasılsın Y/N?"
Gülümsedin,bu adamı gerçekten seviyordun. "İyiyim Bruce, sen nasılsın? Laboratuvarda ki işler nasıl gidiyor?
Kendine kahve yaparken konuştu." Herşey iyi gidiyor, yeni bir serum üzerinde çalışıyoruz.. "
Bir kaç dakika daha sohbet ettikten sonra Bruce kahvesini de alıp laboratuvara çalışmaya gideceğini söyledi ve yanınızdan ayrıldı. Hala yerine sinmiş bir şekilde duran Loki'ye baktın.
"Cidden mi? Sana o kadar dil döktüm işe yaramadı ve Bruce içeri girdiğinde "Uslu çocuk" mu oluyorsun?"
Loki gözlerini kıstı." Bruce ve sen aynı kişiler değilsiniz!"
"Yeşile dönüşemiyorum diye lafım geçmiyor mu?"
Loki yeşil gözlerini sana çevirdi. "En çok senin lafının geçtiğinin farkında değilsin değil mi?"
"Ne?"
Gözlerini kaçırarak tekrar televizyona dönerken mırıldandı. "Bu ortamda en çok konuşmaya tahammül edebildiğim kişisin."
