Namjoon beni biraz daha göğsüne bastırırken, Jungkook un bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Namjoon dan uzaklaşmaya çalıştığımda beni daha sıkı, çok daha sert sarmıştı.
Burada kural buydu.
Gücü olan güçsüz olanın herşeyine sahip olabiliyordu.
T...
Suga nın söylediği gibi bir saat sonra kahvaltı masasına inmiştim. Herkes yerli yerineydi, yaklaşık bir aya yakın bir zamandır buradaydım ama ilk defa beraber kahvaltı edecektik.
Jin, jimin, jhope kahvaltı masasının sol tarafına sıralanmıştı. Taehyung, jungkook ve suga sağ taraftaydı taehyung ve suga onu ortalarına almıştı. Sanırım buda bir nevi önlemdi. Gözlerim jungkook ta kitli kaldı. Bakışlarını masanın altında yumruk yaptığı ellerine dikmişti. Sanki dokunsalar ortalığı yıkacak gibiydi.
"Rona! Sevgili nişanlım sen buraya." namjoon baş köşedeydi, yanında boş bir sandalye vardı, usulca yanına geçerken jungkook a bakmayı kestim.
Masadaki gergin havanın sebebinin ben olduğumu gayet iyi biliyordum. Bakışlarımı tabağıma kitlemiş çatalla oynuyordum. Gelen sesle yerimde sıçradım "Çatalım düştü. Ben alırım" jungkook masanın altına girince herkes dikkatini tekrar yemeğine verdi.
Masanın altından bacağıma değen elle irkilsemde hemen kendimi topladım. Çorabımın içine bir şey sıkıştırıp yerinde doğruldu "İşte çatalım burada!" masada bir kaç kişi dönüp tuhaf tuhaf bakıp geri dönmüştü.
Namjoon hiddetle yerinden kalkıp sandalyesini geriye fırlatınca korkuyla sıçradım."Rona!"
Kolumdan kavrayıp benide hışımla yerimden kaldırırken, sandalyeme bir tekme savurdu "Seni burda soyup o şerefsizin sana ne verdiğini bulmuyorsam sırf nişanlım olduğun için!"
Evet yine piç kurusu köşemizde hanimiş bu gün kimler varmış. Acıyla tısladım "Namjoon! Bırak!"
Suga beni namjoon un elinden kurtarıp arkasına çekince ceketinden tutundum ve biraz olsun rahatladım "Lider sakin ol!"
"Sizi! Hepinizi! Araya girmemeniz için uyardım!" Namjoon tekrar bana doğru bir hamle yapacakken, suga onu göğsünden itip arkasındaki yerimi sağlamlaştırdı. Zaten ben kene gibi sırtına yapışmıştım. "Ona zarar vereceksin!"
Namjoon gözlerini kapatıp kafasını yukarıya kaldırdı. Boynunu sağa sola doğru kıtlattı, beni es geçip jungkook a döndü "Canını seviyorsan gözüme gözükme adi köpek!"
Jungkook yerinde doğruldu ama namjoon ona izin vermeden kahvaltı masasını yerle bir etti "Kahvaltı bitmiştir! Dağılın!"
Taehyung, jungkook u dışarı sürüklerken. Suga da beni yukarı çıkarıyordu. "Rona!" Adıma artık lanet ederken tereddütle merdivenin aşağısında kalan namjoon a döndüm "Hazırlan çıkacağız!"
"Nereye?" sesim cılızdı.
"Kes sesini! Sana soru sorma hakkı vermedim!"
Sessizce sabır dileyip merdivenleri hızla tırmanmaya devam ettim.
Namjoon jungkook u hemen anlıyordu. Kısacası it itin dilinden anlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
