MURAT

2 0 0
                                    


Amasya,binlerce yıllık kültürel mirasıyla,krallıklara başkentlik yapmış olmasıyla,şehzadelerin diyarı olmasıyla ve Ferhat ile Şirin'in ölümsüz aşkına tanıklık yapmış olmasıyla müstesna bir kenttir.Kentin tam ortasından geçen Yeşilırmak ve onun kenarlarına dizilmiş antik evleri insanı tarihte sürükleniyormuş gibi bir his dalgası içine alır.Hele ki ırmağın kenarından başını biraz yanlara doğru yükseltirsen ürpertici bir gerçek seni karşılar:kral mezarları...

Şengün ile Murat'ta ırmağın kenarında gezinmekteydiler.Ne kadar el ele tutuşup aşklarını dışa vurmak istiyorlarsa da bu duyguyu içselleştiriyorlardı.Aniden bir bank gördüler.Birbirleriyle konuşmadan yan yana oturdular,nasıl ki gün ışığının kızgın alevleri altında kaktüsler içlerinde bin bir emekle sakladıkları can sularını dışa vurmamak için kendi güzelliklerinden feragat ederek kendilerini sınırlara yerleştirip,başkalarının canlarını acıtmayı göze alıyorlarsa onlarda aynen o şekildeydiler.

Murat konuşmak istiyor ancak ne diyeceğini bilemiyordu.Kendi hesabına mutluydu ama Şengün mutlu muydu?İşte bundan pek emin sayılmazdı.Şengün biraz melankolik biraz yaşama sevinciyle doluydu.Aslında bir genç kızın tam olması gereken haldeydi.Yine de birbirlerine karşı dillendiremedikleri duygular içsel bir çatışmaya dönüşmekteydi.Murat bir şey söylese sanki Şengün bir tabak çanak gibi kırılacaktı.Belki de Murat böyle olmasını içten içe arzuluyordu.Ama seviyordu Şengün'nünü deli gibi aşıktı.Ferhat nasıl ki yıllar önce yine bu kentte belki de bu zamanda Şirin'i için dağları delmeyi göze almışsa Murat'ta yapabileceğini umuyordu.

Bu güzel şey yakında onun olacaktı.Çocukları olacak onlara iyi bir gelecek hazırlamaya çaba sarf edeceklerdi.Murat bir oğlu olmasını çok istiyordu.Erkek evlat demek ad demek,ad demek soyun devamı demekti.Ama bencillik değil miydi bu?Erkek soyu devam ettirir,kız ise babasının soyadını bile taşıyamadığından kendi evlatlarına babasının soyunu geçiremezdi.Büyük bir yanılgıydı oysaki, kızın evlatları babanın torunları değil miydi?Hele ki herkesin din din diye dolaştığı yozlaşmış bir toplumda nasıl olurdu ki kendi peygamberlerini inkar ederlerdi.Hz.Muhammet'in soyunu kızı Hz.Fatıma devam ettirmemiş miydi?Herkes İslam'ı kendi çıkarlarına ve düşüncelerine göre yorumluyordu ama hiç kimse bilmiyordu ki tek doğru gerçeğin kendi içlerinde tutsak olduğunu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 20, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aşkın TürküsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin