Yeni Okul

35 2 0
                                    

Telefonumun zil sesiyle gözlerimi araladım. Barış olduğunu düşünerek büyük bir umutla uzanıp elime aldığımda hüsrana uğradım. Arayan babamdı. "Alo" diyebildim sesim kısık çıkmıştı. "Günaydın hayatım. Uyandırdım mı yoksa ?" diyerek güldü. "Babacığım bir an önce konuya girer misin uykum var" dedim. "Tamam tatlım sinirlenme. Uyandırdığım için üzgünüm ama okul hakkında bilgi vermek için aradım." doğru ya bugün okul vardı. Tamamen unutmustum. "Seni dinliyorum" "Yağmur ve seni Ege Kolejine kaydettirdim. Eve biraz uzak. Sizi götürmesi için bir şoför gönderdim. Ders 8 bucukta başlayacak geç kalmayın." Ne kolej mi dedi ? Kolejlerden hoşlanmazdım. Aslında hoşlanmadığım babalarının parasıyla hava atıp kendini birşey sanan züppelerdi. Benimde varlıklı bir ailem var. Ama bunun benim için pek bir önemi yok. "Peki baba. Teşekkür ederiz." "Bu arada cumartesi oradayım hayatım" " Aldığım en güzel haber (!) öptüm babacığım görüşürüz"  Babamın gelecek olması güzeldi ama benimle pek ilgilenmeyecekti. Telefonda sürekli iş konuşacaktı. Ahh artık alıştım aslında. Saat henüz 7 ydi. Kapıyı açıp balkona çıktım. Şehir sessizdi. Hava da biraz serindi.Öbür tarafa geçip Yağmurun odasına girdim.Hayatımda bu kız kadar deli yatanı görmemiştim. Yine ters yatmıştı. Ve anladığım kadarıyla yorganla küçük bir savaş yaşamıştı.Yavaşca yanına yaklaşıp sarı saçlarını okşadım. Çok güzel bir kızdı. Fakat hiç sevgilisi olmamıştı. İnsanlara zor güvenen biriydi Yağmur. Bir anda gözüm çiçeklerin yanında duran suluğa takıldı. Ardından muzipce sırıttım. Gidip suluğu aldım ve Yağmurun yüzüne dökmeye başladım. Suyun etkisiyle yeşil gözleri kocaman açıldı. Suluğu yere bırakıp "Günaydın uykucu şey" diyerek sırıttım. Hızla yataktan kalktı ve beni yere yatırdı. Gıdıklmaya başladı. Gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı. "Sana da günaydın Aley" dedi ve yerden suluğu alıp yüzüme dökmeye başladı. Kahkalarımız giderek yükseliyordu. İkimizde ıslanmıştık yavaşca kalktı ve elimden tutup beni de kaldırdı. Güne güzel başlamıştık. Birden odaya Aylin abla odaya girdi. "Sizi koca bebekler şu halinize bakın. Sesiniz bahçeden duyuluyor" dedi gülerek. "Özür dileriz Aylin hanım" dedi Yağmur sırıtarak. " İkinizde doğru duşa. Geç kalacaksınız" dedi beni itelerken.

Son kez aynaya baktım. Okul forması fena değildi. Masanın kenarında duran küçük çantamı alıp odamdan çıktım. Aşağıya indiğimde kimse yoktu. Annem erkenden çıkmış olmalıydı. Aylin ablada çiçeklerle ilgileniyordu. "Yağmuur hadi ama ağaç olduum" diyerek sitem ettim Yağmura. Bu kız hazırlanmak konusunda çok yavaştı. Çok geçmeden merdivenlerden süzülerek indi. Sarı saçlarının bir tutamını pembeye boyamıştı. Çok tatlı görünüyordu. "Bu ne güzellik ?" " Her zaman ki halim Aley alış artık". Benim mütevazi arkadaşım (!). Evden çıktığımızda babamın gönderdiği şoför bizi bekliyordu.

Yağmur ile birlikte müdürün odasına yönlendirildik. Kısa bir hosgeldiniz faslının ardından sınıfımızı öğrenip müdürün odasından çıktık. 12-C sınıfındaydık. Yağmur ile sınıfımızı bulup içeri girdik. 2 sıra boştu. Sanki bize ayrılmış gibi. Ama sıralardan birinde birkaç kitap diğerinde ise çanta vardı. Yağmur önce davranıp cam kenarındaki sırayı kaptı. Ahh şanslı kız. Bende mecburen duvar kenarında duran sıraya oturdum. Ders başlamak üzereydi. Hoca gelmeden Barış'ı aramak için telefonumu çıkardım. Tam o sırada yanıma kumral, özenle yapılmış rampa saçlı ve yeşil gözlü bir çocuk oturdu. "Sen yeni kız olmalisin" dedi gülümseyerek. "Nereden anladın ?" "1 aydır burada tek başıma oturuyorum ve seni hiç görmedim." Ahh şapşal kafam. Sorum çok saçmaydı. Ve ister istemez boulmuştum. Ben kendime kızarken yanımda oturan çocuk elini uzattı ve kendinden emin bir tavırla "Ben Berkay. Okulumuza hoşgeldin" dedi. Nezaket kurallarına uyarak elini sıktım ve "Hoşbulduk. Bende Aleyna". "Memnun oldum Aleyna" dedi. Ardından hocanın gelmesiyle ilk ders başladı...

Vazgeçilmez OlmakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin