Harmione Hikayeleri

Are you Ready?

"Öyleyse Harry,hazır mısın?"dedi Hermione yüzündeki gülümseme ile,"önündeki tüm hayata."

Etrafta havada duran fenerler,insanlar vardı.
Herkes gülüyor ve etraf neşe doluydu.
Ginny gülümsüyordu,herkesle konuşarak geliyordu ve beyaz elbisesi içinde çok güzeldi.

Yanındakinin derin bir iç çektiğini duydu ve kafasını çevirdi.

"Umuyorum ki,biliyorsun,Ginny'i gerçekten seviyorum ve..."dedi Harry canlılığını yitirmiş kısık sesiyle.

Dik durmaya çalışarak oturduğu yerde kendini ayarladı.
Beceriksizce ensesini kaşıdı,derin bir nefes verdi.Kapıya bakmaya devam etti.

'Belki de bunun için İspanya'ya kaçmalıyım."diye düşündü.

Karısı Ginny'e baktı.Sadece şu iki kelime;onun karısı.Şu an düşünebildiği tek şey İspanya'ya kaçmaktı,bu da düğünde olmaması gereken hatalı bir düşünceydi.

Ginny'e baktı,sanki onu gördüğünde ilk hissettiği hissi geri getirebilecekmiş gibi.Yapamadı.
Yutkundu,boğazı kurumuştu.

Hermione'ye baktı.Saçları açıktı ve yüzünün etrafına gevşek bukleleri düşüyordu.Mor bir nedime elbisesi giyiyordu,çarpıcı gözüküyordu.

Neden en iyi arkadaşı hakkında böyle hissediyordu?Ben korkunç biriyim.

Dalgın bir biçimde,boş bardağından yudum aldı.Küçük bir ses zihninde konuştu,onunla alay etti."İlk kez bu şekilde hissetmiyorsun,"dedi ses ona.
"Kapa çeneni!"dedi Harry.
Yanındaki garsondan bir bardak ateş viskisini yakalayıp kafaya dikti."Baloyu hatırlıyor musun,çadırı hatırla."

Harry karnında kapağı açılmış bir şampanya varmış gibi hissetti.Harry garsondan bir bardak daha aldı.

Hermione ona baktı.Neden böyle hissettiriyordu?
"En iyi arkadaşın evleniyor,mutlu olmalısın."diye emretti kendine.Ron'a baktı,hayatının aşkı olarak tanımladığı kişiye.Ama şimdi,kalbi hızlanmıyordu,dizleri zayıflamıyordu.Hiçbir şey olmuyordu.
"Hermione ne yapıyorsun?"diye sordu kızarak kendine.Kendini hasta hissediyordu.Neden yeşil gözleri siyah dağınık saçları hayal ediyordu?
Ron'nun yerine neden onun sesini,
gülmesini istiyordu?
Hayatı boyunca cevaplayamacağı sorularla yaşıyordu."Bu onun düğünü,Merlin aşkına,buradan çabucak ayrılabilirsin."diye fısıldadı kendine,gerçekleri kabul ederken.
Şu anda Harry Potter'a aşık olduğunu fark etmişti ve şimdi onun düğünündeydi,çok geçti.O sırada burnunu çekti ve kafasını hafifçe kaldırdı.

Belki sadece ateş viskisiydi ya da dümdüz aptallıktı ama Harry konuşmaya başladı.

Ateş viskisi evet kuvvetliydi ve ne dediğini bilmiyordu.Ama ortaya çıkması gerekiyordu ya da hiçbir şey yapmayacaktı ve elveda diyecekti."Hermione,yapamam."dedi yenikçe.

Hermione neredeyse içkisini tükürdü.
Olabilir mi?

"Kendimi Ginny'yle hayal edemiyorum,
dudaklarını benimkilerinde hissedemiyorum,bu da-"Harry konuşmaya başladı ama-

Hermione hemen onun üstüne atladı.Harry dengesini kaybedip onun üstüne düştü.
Onların öpücüğü hızlı,yoğun,yedi yıl değerinde aşağılayıcı itilmiş duygularla doluydu.
Hermione içindeki havai fişek patlamalarını dudakları onun dudaklarının üstünde hareket ettikçe,tüm vücudu onun üstündeyken hissetti ve bu patlamayı tekrar tekrar hissetmek istedi.

Harry onu daha da kendine çekti,elleri  saçlarına dolaştı.Hermione kör edici bir hissin ona dokunduğunu hissediyordu.
Ona bu kadar yakın olmak...
Nefes almak için ayrıldıklarında Hermione gülümsüyor ve parlak gözlerle ona bakıyordu.

Bu.İkisininde istediği şey buydu.

"Harry James Potter!Ne yaptığını zannediyorsun!"delici bir ses çığlık çığlığa bağırarak.