"Bu bence çok klasik."
"Bence de. Kırmızı nasıl olur?"
"Harika!"
Hemen gidip topluca hediyemizin parasını ödeyip çıktık. Finn'in 2 gün sonra doğum günü. Finn'in de işi varken bir avmye geldik. Bizim grupla karar verip uzun uğraşlar sonucunda ona güzel bir gitar beğendik. Parayı eşit ödeyerek çıktık.Ayrıca şimdi asıl sorunumuz şuydu; herkes ayrılacak ve çekiliş için hediye arayacaktık. Ben Noah'a alıyorum. Bana kim alıyor bilmiyorum.
"E hadi başlayalım. Gitar sende kalsın Noah."
"Tamam. Bende Emma ile gideyim o zaman." Noah'ın gelmesini beklerken Jack'e baktım. O günden sonra hiç konuşmamıştık. Sadece gözlerimiz buluşuyordu. İkimizden biri artık harekete geçmeliydi.
Noah gelince boyu kısa olduğu için ona kolumu attım ve rastgele dükkanlara girmeye başladık. Arada fotoğraf çekiniyordu Noah. Hayranları onu anlaşılan çok seviyordu.
Noah görmeden ona hediyesini aldım. Çok güzel bir mağazadan ikimize de aynı tişörtü aldım. Birisinde hamburger birisinde patates vardı. Ben kendime patatesliyi aldım tabii ki de.
******************
Bugün okulumuz Noel tatiline giriyor ve bizde okul çıkışında hediyelerimizi vereceğiz.
Derse odaklanmışken kolumda bir ıslaklık hissedip yan tarafıma, Peter olması ama onun yerine Noah olan kişiye baktım. Bana kar spreyi sıkıyordu. Hemen kolumu yüzüne sürdüm. O da bu sefer üstüme sıktı.
Biz böylece savaşırken öğretmen bizi müdürün odasına yolladı.Müdürün odasından çıkar çıkmaz kenarda zilin çalmasını ve bir an önce hediyelerimizi almayı diledim.
Zilin sesini duyar duymaz hepimiz birlikte çıkışa doğru yürüdük ve Gaten'ların evine gittik.
Biraz karışık bir şekilde hediyeleri verdikten sonra ben hal hediyemi almamıştım.
Jack ilerden bana doğru geliyordu. Hemde elinde süslü bir paketle... bana tüm bu anlar slow-motion gibi geldi. Beyaz atlı prensim...
Yeter.
Hemen ayağa kalktım ve Jack hiç beklemediğim bir anda sarıldı. Bende vakit kaybetmeden ona kollarımı doladım.
"Awwww!" Hep bir ağızdan gelen bu sesle geri çekildik. Herkes bize bakıyordu. Ben ise hediyeyi açmayı düşünüyordum. Paketi yavaşça açmaya başladım.
İçinden şirin 2 tane tişört çıktı. Hepimizin fotoğrafı olan, bir de sadece tanıştığımız ilk gün Jack'le çekildiğimiz fotoğraf olan. Tekrar sarıldım. Bu sefer beni daha güçlü sardı kollarıyla.
Sıra Noah'daydı. Benim üstümde patatesli tişörtüm vardı. O açınca umarım o da hamburgerliyi giyerdi.
Noah yavaşça açtı ve içindekini görür görmez hemen üstüne tuttu. Ve giydi bile.
Bana gelip teşekkür etti. Daha sonrada sarıldı.
*******************
"Biraz daha sağa... Hıh! Tamam oldu!"
Hemen etrafa kısacık bir göz attım harika görünüyordu. Çok güzel bir parti olacaktı. Umarım Finn beğenirdi.
Eve gidip hemen giyeceğim kıyafetlerimi hazırladım. Nasıl olduğuna baktıktan sonra hemen üstüme giyip tekrar parti alanına geldim. Saçlarımı zaten yapmıştım. Siyah üstünde minik beyaz kalpler olan ve üstünede bütün ekiple çekildiğimiz fotoğraf olan, en önemlisi de Jack'in hediyesi olan tişört vardı. Partiyi biraz kış balosuna benzetmeye çalıştık. Bence başardık sayılır.
Hemen herkes yerlerini aldı ve ben Finn'i aradım.
"Finn acilen sizin eve gel! Çabuk ol ama. Finn nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum ama Millie düştü!" Bu yalanımı hazırlamak için çok uğraştım. Umarım becermişimdir.
5 dakika sonra Finn içeriye koşarak girdi. Yanında oyalaması için gönderdiğimiz Jack'de vardı ve pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Finn telaşla içeri bakarken hepimiz;
"SÜRPRİİİİİİZ!"
"Aman tanrım gerçekten inanamıyorum. Gerçekten. Millie nerde?" Millie sessizce elini kaldırdı. Finn'in Millie'yi bu kadar severken Millie'nin onu sevmemesini anlamıyordum. Ama Millie sadece Finn'in gözünü boyuyordu.
Hepimizle teker teker sarıldıktan sonra hediyesini açtı. Yine hepimize tek tek teşekkür ettikten sonra şarkıları kökledik ve dans etmeye başladık. Yavaş bir şarkı çalınca hemen yerime oturdum. Çünkü yavaş nasıl dans edilir bilmiyorum.
"Em, dans edelim mi?" Kafamı kaldırdığımda Jack'i gördüm. Ona dans ederken rezil olmak istemiyordum.
"Ben bilmiyorum." Hemen ardından ekledim "yani nasıl edilir."
"Birlikte öğrenebiliriz?" Şu anda tam kış balosunda gibi hissediyorum.
"Sanırım eller böyle..." ellerimi alıp omzuna koydu ve kendi ellerini de belime yerleştirdi.
Biraz dans ettikten sonra etrafıma kısa bir göz gezdirdim. Herkes mutlu gibiydi. Sonra tekrar Jack'e baktım bana bakıyordu.
Bir anda hızlıca dudaklarıma buse kondurdu. O kısacık an, benim rüyalarıma girecekti.
Yb sonu.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Oy verin tşk tşk sizi seviyom. Umarım beklentilerinizi karşılamışımdır. İsteklerinizi yazın yoruma si yu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Little Jackie ⚜️//it-st fan fic
FanfictionSophia ile kanka olmak? Jaeden'ın benden hoşlandığını öğrenmek? Teşekkürler ben yinede Jack'i alayım.