My Little Jackie ⚜️//it-st fan fic

⚜️2⚜️

Kalktığım gibi okula gideceğimi hatırladım.
Uyan Emma artık. Emma artık uyan. Uyan artık Emma...
Bir saniye. Dün. Ben. Yoksa. Evet. Rüya değildi!!
Dün sözleşmiştik. Dondurmacıya gidecektik haftaya. Uzun bir hafta. Dayanabilirim herhalde?
*bildirim sesi*
Telefonumdan gelen sese bakamadım çünkü saçlarımı yapıyordum.
Ardından birkaç bildirim sesi daha geldi.saçlarımı tarayıp çantamı aldım ve aşağıya inmeye başladım. Okula yürüyerek gidiyordum bu yüzden acele etmeme gerek yoktu. Telefonumu aldım ve masaya oturup azcık atıştırdım. O sırada telefonuma gelen bildirimlerini görünce şok oldum. Ağzım açıldığından ağzımdan bir parça ekmek düştü. Hemen toparlandım.
Finn Wolfhard sizi takip etmeye başladı.
Noah Schnapp sizi takip etmeye başladı.
Jack Dylan Grazer sizi takip etmeye başladı.
Jaeden Wesley sizi takip etmeye başladı.
Sophia Lillis sizi takip etmeye başladı.
Bunun gibi birçok daha takip bildirimi vardı. Baktığımda bir fotoğrafa etiketlendiğimi gördüm. Hepimiz masada oturuyorduk. Ama haberimiz yoktu. Bunu Finn paylaşmıştı. Ordan da bir sürü takipçi gelmişti. Tabii ya!

Çen büyüdün de takipçi mi kasıyon çen büyüdün de ünlü mü oldun çen!

İç sesimi duydunuz. Ama amacım bu değildi! Olsun bu da güsel. Birkaç dm vardı. Çılgın hayranlar dm mi çökertmişti.
Ama ben olsam bende öyle yapardım. Bu yüzden açmadım bile. Bende yemeğimi yiyip okuluma doğru yola çıktım.

*******************
"Ah sonunda gelebildin Em!"
"Biliyorum beni çok özledin Hayley." Hayley kıkırdarken yanımıza Peter geldi.
"Hey yakışıklınız geldi."
Tam Hayley ile Peter'a vuracaktık ki nöbetçi öğretmen yanımızdan geçti. Birşey yapamadık. Daha sonra kovalamaca başladı.
Ailemizin durumu iyi olduğu için ülkemizdeki ve şehirimizde ki en iyi koleje gidiyordum. Hayley yarı yarıya bursluydu. Peter ise benim gibiydi.
Derse girdiğimizde öğretmenimiz yeni bir öğrencinin olduğunu söyledi ve kapıya doğru seslendi;
"Gelebilirsin!"
İçeri giren kişiyle bugünün 2. Şokunu yaşadım. Ağzım yine açıktı evet ama Allah'tan ağzımda birşey yoktu.
Erica.
Gelen Erica'ydı.
Ben zaten sınıftaki çoğu kıza bilet olayını anlattığımda tüm kızlar bana bakıyordu.
"Herkes kendini tanıtsın. Ama önce sen Erica. "
Hocadan izin isteyip 'özel bir durumum' olduğunu söyledim ve çantamı alıp müdür yardımcısına özel durumum olduğunu söyleyip izin kağıdı istedim. Çok uzatmadan verdi ve bende evin yolunu tuttum.
Eve geldiğimde sıkıntıdan birkaç dm sorusunu yanıtladım. Sorular genellikle
"Onları nereden tanıyorsun?"
"Nasıl buluşabildin?"
"En çok kimi seviyorsun?"
"Sophia ile nasıl bu kadar yakınsınız?"
Tarzındandı.
**************
Ertesi gün okula gittiğimde Peter ve Hayley ile kantinde oturmuş tostlarımızı yiyorduk. Hayley ağzındaki lokması bitince söylemesi gereken birşey olduğunu söyledi ve konumaya başladı.
"Şimdi bakın. Nöbetçi öğrenciyken öğretmenler odasından bir hocanın çantasını almaya gittim. Ve birkaç öğretmen çok sessizce bir konu hakkında konuşuyorlardı. Biraz daha oyalanıp dinlemeye çalıştım ve gerçekten çok şaşırdım. Mr. Claus'un dediğine göre bu hafta içinde okulumuz yine ödül aldığı için çok önemli kişiler gelecekmiş."
"Aman Tanrım umarım Jack'tir!"
"Saçmalama Emma!" Hayley çok hızlı bir şekilde cevap verdi. Tostlarımızı bitirdik ve sınıfa çıktık.
Sınıfta Erica yokmuş gibi davranacaktım ama bana
"Kulise nasıl girebildin? Biletin olmadığı halde?"
"Ben senin gibi Finn'e yağcılık yapmadım. Sophia beni senin yaptığın o saçmalık için ağlarken gördü ve yardım etti."
"Yağcı diyene bak!"
"Yiğci diyini bik!" Diye taklit ettim ve sırama geçtim.
*************
Bir gün daha geçmişti ve hala o önemli öğrenciler gelmemişti! Meraktan çatlayacaktım yahu!
En sonunda duşa girip azıcık oyalandıktan sonra güzelce kurulandım ve giyindim. Yarın erken kalkacaktım ve belki önemli kişiler gelebilirdi.

Sabah yine annemin sesiyle uyandım ve onu ikiletmeden her zamankinden daha çabuk hazırlandım. Aşağıya indim ve atıştırdım. Tam telefonumu alıp çıkacaktım ki ayak serçe parmağımı köşedeki küçük masaya çarptım. Neredeyse gözlerim dolmuştu. Ve iç sesim konuştu.
Vay delikanlı gönlüm vay! Sen bu kurşunu yine mi yedin?
Kendi kendime gülerken ne kadar psikopat olduğumu düşünmeye başladım. Annemi öpüp okulun yolunu tuttum.
Okula geldiğimde sınıf doluydu ve yeni geleceklerin kimler olabileceğini tartışıyorlardı. Takmadım ve sırama çantamı koyup dolabımdan kitabımı almaya gittim.
Ders başlamıştı ve odaklanmıştım. Ama kapı sesiyle hafif sıçradım ve gözlerimi kalıya çevirdim.
"Gel!"
Kapı açılınca kapıya bakmadan Hayley'e baktım. O da bana bakıyordu. Birkaç sıra önümdeydi. Benim yanımda Peter oturuyordu ama bugün kız kardeşi hastanede diye oraya gitti. Hocadan izin istemiştik Hayley'in yanıma gelmesi için ama izin vermemişti. Kapı tamamen açılınca içeriye giren kişilerle gözlerim neredeyse yerinden çıkıyordu.
Kapıda Millie, Gaten, Caleb, Sadie ve Noah duruyordu! Tüm kızlar şaşkınlıkla bakarken ben biraz saha toplamıştım kendimi. Nasıl olsa ben Noah ile facetime bile yapmıştım. Hah. HAYIR OLAMIYORUM SAKİN FİLAN!
"Çocuklar hoş geldiniz!" Bu sırada Finn'in olmadığını anladım. Bu biraz beni üzdü. Ne de olsa Jack'in arkadaşı.
Mırıldanarak hepsi
"Merhaba!" Dediler.
"Boş sıralara oturabilirsiniz." Eyvah. Benim de yanım boştu. Tanrım. Nefes almalıyım. O sırada arkamda bir hareketlilik hissettim. Erica yanındaki kızı yere itmiş ve
"NOAH YANIMA GELEBİLİRSİN BAK BOŞ!" Dedi eliyle göstererek. Ama Noah ona bakmadan gelip benim yanıma oturdu. Benim. Yanıma. Noah. Schnapp. Oturdu. Benim?
Sadie ve Millie arka arkaya pencere tarafında ki sırada oturmuşlardı.
Caleb ve Gaten da bizim önümüzde oturuyorlardı. Hala şoktayken Noah bana seslendi.
"Hey Em hiç önce yüz yüze tanışmamıştık." Dedi ve elini uzattı. Elini sıkarken gülümsemeye çalıştım. Umarım becerebilmişimdir.
"Hey Finn nerde?" Merakla sordum.
"Um o sanırım eski okulunda. Onunlada konuşurum. Millie'nin buraya geldiğini öğrenince eminim o da gelir." Kıkırdadım ve tanışma faslı başladı. Herkes kendini tanıtıyordu.
**************
Zil çalınca teneffüste Noah beni tuttuğu gibi arkadaşlarının yanına götürdü ve tanıştırdı. Caleb ve Gaten tam tahmin ettiğim gibilerdi. Millie her ne kadar egolu olsada çok iyi bir kızdı. Sadie daha çok mütevazi ve kibardı. Onlarla tanıştıktan sonra gitmem gerektiğini söyledim ve Hayley ile çantalarımızı alıp çıkışa doğru ilerledik. O sırada siyah bir arabanın içinden çok tanıdık bir yüz çıktı. Finn.
"Ee hadi ama dondurma yiyecektik?"