7.Bölüm

2K 41 16
                                    

           

Bir süre olduğum yerde kalakaldım. Kendime gelip Ferhat'ın yanına koşup çömdüm. Ferhat'ın yüzünü avuçlarımın içine alıp adamlara baktım. Ferhat'a dönüp,

"Ferhat duyuyor musun beni?" Cevap vermeyince,

"Ferhat" deyip nabzını ölçtüm.

"Hadi bir ses ver lütfen." Dediğimde konuşmaya çalıştı ama sesi boğuk çıktığı için anlaşılmamıştı. Değişik bir ses gelince arkama baktım. Sesin havadan geldiğini anlayınca havaya baktım, Drone vardı. Ben Drone bakarken birden ateş edilmesiyle Ferhat'ın üzerine uzandım. Kıpırdamayıp uzanmaya devam ettim. Umarım vurulduğumu zannedip giderlerdi. Tam da istediğim olmuştu, adamlar "gidiyoruz" dediklerinde bir süre daha aynı şekilde kalıp başımı kaldırdım. Arkamı dönüp baktığımda gitmişlerdi. Aklıma Drone gelince havaya baktığımda o da yoktu.

"Ferhat? Duyuyor musun beni?" Dedim ağlayarak.

"Aslı ben, duyuyor musun beni? Ses ver." Dedim. Ferhat acıyla inleyince,

"Ferhat" Dedim. Elimi yarasına bastırıp,

"Tamam, lütfen dayan. Lütfen dayan, ne olur dayan." Dedim. Ferhat zar zor,

"Kaç git doktor. Ka-kâbusun bitti doktor." Dedi.

"Hadi yaran o kadar kötü durumda değil. Ne olur hadi yardım et bana çevireyim seni, lütfen." Dedim.

"Sana demiştim doktor, yara iyileştirmeyi biliyorsun ama yaradan anlamıyorsun." Dedi. Bu durumda bile laf sokuyordu.

"Tamam, hadi artık iyisin demek ki laf sokuyorsun. Hadi ne olur bana yardım et, lütfen Ferhat." Dedim ağlayarak.

"Git kurtul. Git ben uyuyacağım." Dedi zorla sessiz çıkan sesiyle. Etrafıma bakınıp ayağa kalktım. Eve doğru hızlıca koşmaya başladım. 'Allah'ım ne olur Ferhat'a bir şey olmasın' diye yalvarıyordum. Evin önünde ihtiyarı görünce bir nebze de olsa içim rahatlamıştı. İhtiyar beni görünce,

"Aslı, ne bu hal kızım? Niye koşuyorsun? Ferhat nerede?" Diye sordu. Soluklanırken,

"Ferhat vuruldu, taşıyalım onu arabaya hemen." Dedim ve tekrar geldiğim yere koşmaya başladım. İhtiyar arkamdan geliyordu. Ferhat görüş alanımıza girince daha hızlı koşup çömdüm.

"Ferhat, Ferhat duyuyor musun beni?" Dedim. Cevap vermeyince nabzına baktım. Nabzını hissedince,

"Çok şükür, hadi" Deyip kolundan tuttum.

"Ferhat ne olur dayan, hadi çevirmemiz lazım dayı yardım et bana. Acele etmemiz lazım." Deyip ihtiyarla birlikte Ferhat'ı çevirdik. Zar zor ayağa kaldırıp ihtiyarın omzuna tek kolunu atıp diğer kolunu da kendi omzuma attım. Yürümekte baya bir zorluk çekiyorduk. Bir süre sonra arabanın önüne gelince Ferhat'ı sırtıma aldım. İhtiyar arabanın kapısını açınca Ferhat'ı arabaya bırakıp bende bindim. İhtiyar bacaklarını içeriye sokup çantamı ve bir bez verip kapıyı kapattı. Ferhat'ı bana yaslayıp bezi yarasına bastırdım. Telefonum çalınca arayana bakmadan açtım.

"Aslı" Dedi Gülsüm.

"Gülsüm Ferhat yaşıyor, hastaneye gidiyoruz." Deyip kapattım. Ferhat'a baktığımda gözü yarı açıktı. Saçlarını elimle geri ittim. Ferhat konuşmaya çalışınca yüzümü ona eğdim.

"Fırsatın varken niye gitmedin doktor?" Diye sordu.

"Yapamam, Hipokrat yeminimden başka bir şeyden değil he." Dedim. Gözlerini kapatınca,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 31, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAH BEYAZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin