SİYAH BEYAZ AŞK

1.Bölüm

Gözlerimi araladım ve yattığım yerden esneyerek kalktım. Banyoya girip rutin işlerimi halledip çıktım ve dolabımdan beyaz elbisemi, beyaz ceketimi çıkarıp elbiseyi üzerime geçirdim. Kahverengi topuklu ayakkabımı ayağıma geçirdikten sonra saçlarıma hafif bukleler verip ellerimle dağıttım. Takı dolabımdan çiçekli tokamı ve çiçekli soman renginde olan fularımı aldım. Tokamı saçıma taktım ve fuarı boynuma dolayıp bağladım. Yatağın üzerinde duran beyaz ceketimi ve kahverengi çantamı alıp odamdan çıkmadan önce son kez aynadan baktım kendime.

Balkon kapısına geldiğimde şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlayan abimi görünce tebessüm ettim. Kapı köşesinden başımı uzatıp izlerken abimin görmesiyle balkona adım atıp;

"Günaydın. Sen ne ara uyandın? Kaçta kalktın da yaptın bunları? Benim ruhum duymadı." Dedim masaya bakarak.

"Valla çok zor oldu, ben yumurta kırmayı unutmuşum ya. İyice şımartmışsın beni he" gülümsedim ve devam etti.

"Bir de bana evlen diyorsun, elkızı bacısı gibi bakar mı abisine?" Dedi. Masanın baş köşesindeki sandalyeyi gösterdi abim ve geçip oturdum.

"Kimse bakamaz sana benim gibi. Kral abim, şuraya bak inci gibi sofra. Ellerine sağlık, sağ ol bir tanem" dedim. Zeytin tabağına uzanıp kahvaltı tabağıma koyarken, abimin masadan kalkmasıyla ona baktım. Açık olan pencereden uzanıp kutuyu aldı ve bana döndü.

"Buyur bakalım, abinden. Yeni yaş hediyen." Dedi, elinden alırken; "Abi ne gerek vardı" dedim. Çok mutlu olmuştum.

"Polis maaşıyla anca işte bu güzelim" Dedi çay doldururken. "Hem hediye bile denmez ya" Dedi.

Merak edip kutunun kapağını açtım ve gülümsedim. Kitap ve üzerinde papatyalar vardı. Abime gülümseyerek baktım.

"Sevdin mi?" Diye soru sordu.

"Sevmez olur muyum? Bayıldım!" Dedim havaya bakarak. Kutuyu kenara koyarken "Teşekkür ederim" Dedim ve abime döndüm.

"Efendim, yeni yaşınız size mutluluk getirsin. Kısmetse sevdaya düş, yuva kur... eee bizim de yolumuz açılsın gayri be" Dedi. Ufak bir kahkaha atıp konuşmaya başladım.

" "İyi madem, ben sana bir şey söylemek istiyordum. Bu akşam benim doğum günü kutlamam var ya, ben seni orada biriyle tanıştırmak istiyorum." Dedim. Abim sandalyesine yaslanıp tek kaşını kaldırdı.

"Kimmiş bu?" dedi. İşaret parmağımla kaşını indirmesi için işaret edip.

"O kaşı indirelim önce" dedim ve kaşını indirip tebessüm gönderdi.

"İsmi Sinan, doktor benim gibi. Biz bir süredir bir ilişki yaşıyoruz, bende artık seninle tanıştırmak istiyorum" dedim. Abim oflayıp;

"Ya bacım bak, bende bir an önce evlen bir yuva kur, çoluk çocuğa karış, beni dayı yap çok istiyorum ama ne bilim hani adam da kılkuyruğun biriyse böyle bir ömür geçirme fikri inan sinir oluyorum Aslı ya!" dedi sinirle.

"Tamam, bir tanı önce rahatlarsın. Bunlar hep peşin hüküm, hadi" dedim kahvaltıyı göstererek. "Boş ver" dedim. Burnuma gelen yanık kokusuyla;

"Abi, ocakta ne var?" diye sordum.

"Sucuk var" dedi. Ekmeği ağzına tam atacakken birden ayağa kalktı, "Anam yandı, sucuk yandı" deyip koşar adımlarla gitti. Arkasından kahkaha atıp kahvaltıma devam ettim.