2. Bölüm

54 9 1
                                    

Eve geldiğimde herşey eskisi gibiydi. Odama kapanmış resim çiziyordum. Yaralı çocuğu çizmeye başladım ve onu rengarenk boyadım. Farkında olmadan kendimi kaptırmıştım resme. Ne ses duyuyordum ne de gözüm bir şey görüyordu. Kendi iç dünyamda boğuluyordum.

Okulda bazen kendimi onu ararken yakalıyordum farkına vardığımda kendime gelmem için kafamı dağıtacak geyik muhabbetlerine giriyordum. O aralar en yakın arkadaşım Jane'di. Kimseyle o çocuğu konuşmuyordum, anlatmıyordum Jane'e bile. Jane ile okullarımız karşılıklıydı. Aynı ortamdaydık hep. Birbirimize cok bağlıydık. Ya da ben öyle hissediyordum.

İsmini öğrenmiştim ve bir kaç muhabbetimiz oldu zaman ilerledikçe numaralarımızı da aldık.

Aşk nedir? Acısı bile tatlı gelen bir his... Kimselere anlatamadığımdı. Hissiz, duygusuz bir insandım fakat o bana farkında olmadan hissetmeyi öğretmişti.

Konuşuyorduk benimle dertleşiyordu. Bu hoşuma gidiyordu tanımak istiyordum ve bu yüzden ona hep sorular soruyordum. İşin güzel yanı beni iyice benimsemişti.

O gece farklı olmuştu. Alkollüydü. Mesajlarını anlamakta güçlük çekiyordum cümleleri bozuktu. Bana birini anlatıyordu, ilk aşkı ve unutamadığı. İsmi Jane'miş.

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Güneşimi kapkara bulutlar sarmıştı sanki. Güçlü kalıp bozuntuya vermemeye çalışmıştım fakat doluydum. Jane ile eskiden beraberlermiş ve ikiside sevmişler birbirlerini. Yarın ilk işim belli etmeden ona yaralı çocuğu sormak olacaktı...

Umarım sonuçlarına dayanabilirim.

Yagmur AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin