Sezenin keskin bıçağıla sarı odalarda rehin alınıyorum. Eşgali belli yanıyorum yalnızlık bu genede ele vermiyorum belki sevdiğimdendir. Bi film , bi kahve ikram ediyorum ikna edebilirsem zamanı beraber öldürelim diye . Sonra kırk kere seni anlarım . Bakarsın çıka gelirsin . İkisi bir arada kahven hazır seninde. İnşallah soğutmassın.
Soğuk iyi değildir azımızın tadı kaçmasın kaç zamandır düşünmekten seni soğuttum kahveleri tatım kaçıncada çekilmiyorum kıskancımda biraz tekrar kaynatırken suyu fokurdamayı duyarken sarı odanın yeşil çimlere bakan her sabah iki kuş ağırlayan camı buharlandı sonra kahve koyup fincana geçtim camın karşısına elimle iki isim yazıp ortasınada kalp koydum ve içini doldurdum bende senin her defa denizi izlediği gibi bu kalpten çifte kumruyu seyrettim bir daha ki sefere sen bemim ben senin ismini yazarız kalbin yarısını sben yarısını sen çizersin kalp bütünleşince çifte kumruları bilikte izleriz inşallah.
Belki bu sefer sarı odanın camı değilde sarı odanın kendisi ağırlar.