Hazandan:
Oha saat 11 olmuşdu, ve ben işe çok geç kalmışdım. Tabi saatlerce onu düşünürsem böyle olur. Ah Hazan ah.
Işe çok geç kaldım yaa. Inşallah patron çok kızmaz.
Hazan hemen üstüne giyindi ve birşeyler atıştırdı.
Hazan: Anne, Ece niye beni kaldırmıyorsunuz yaa? Geç kaldım işte.
Ece: Ne yapıyim, kıyamadık.
Fazilet: Valla ben kaldıralım dedim, ama bu ece hanıma dinletemedim.
Hazan: Ah ece ah. Şimdi işten atılmasam iyidir.
Fazilet: Haa o işi biz hal ettik. Patronunu aradım, dedimki hazan çok hasta falan, o da dediki bugün o zaman gelmesin, zaten çok iş yokmuş.
Hazan: Benim patronum bunu dedi. Hayret haha. Eh iyimiş, bende bugün biraz zeyneple dışarı çıkarım.
Ece: Bugün senin günün ablacım, canın ne istiyorsa onu yap.
Hazan Zeynepi arar ve onu durumu anlatır. Zeynepde çok sevinir, çünku böyle Sinan ile onu buluşturabilirdi.
Bir kafede buluşdular.
Zeynep: Acaba senle hep böyle takılsakmı. Iyiki bende bugün izinliyim. Vallah bizulurdum o zaman haha.
Hazan: Tekseferlikdi bu, yoksa vallah patron beni işten atar. Ehh ne yapıcağız bugün? Bir planın var mı?
Zeynep: Bilmem, öyle biraz dolaşırız, belki sinemaya gideriz, birşeyler buluruz yaa...
Ben bir tuvalete gidiyim.
Hazan: Tamam bekliyorum seni.
Zeynep tuvalete giderken Hazanda pastasını yiyordu. Ama Zeynepin ne işler çevirdiğinden habersiz.
Zeynep ve Sinanın mesajlaşması:
Zeynep: Biz şuan Cafe'de Aşk'dayız. Belki sonradan sinemaya falan gideriz.
Sinan: Ahh gerçekten mi? Tesadüfe bak, bende yakınlardayım😆
Zeynep: Ehh iyi o zaman, biz seni bekliyelim mi?
Sinan: Evet 10 dakika içinde ordayım.
Zeynep: Tamam o zaman, görüşürüz.
Sinan: görüşürüz.
Zeynep masaya geri döner.
Hazan: Nerde kaldın kızım yaa. Gelip bakıcakdım. Ne yaptın, tuvaletin içine mi düştün😂
Zeynep: Ay Hazan sende, ayıp be, şimdi burda sana ne yaptığımımı anlatıyım?😳😀
Hazan: Ay vazgeçtim anlatma😂
Haa bu arada hangi filme gidelim?
Yeni bir film çıkmış diye duydum. AcıTatlıEkşi, bence ona gidelim. Çok iyi diyorlar.
Zeynep: Evet bende duymuşdum. Guzel romantik bir film izleriz.😍
Ikiside tatlılarını yemeğe devam ettiler. Tahaki Sinanı görene kadar.
Hazan o sıra tam limonatasını içiyordu ve onu gòrmesiyle ağızındaki limonatayı dışarıya püskürdü.
Bunu gören Sinan baya bir güldü ve tabikide hoşuna gitmişdi.
Sinan masaya doğru ilerledi.
Bazan hala şokda.
Hazan: Sen... sen nasıl... sen nasıl beni buldun yaa. Ne işin var burada?
Sinan: Burası benim hep takıldığım yer. Çok severim burayı. Ahh sizin masada bir boş sandalye varmış, oturabilirmiyim.
Zeynep: Tabi tabi buyrun oturun.
Hazan Zeynepe kötü bir bakış attı, o da ona şimdi geri çevrilmez bakışı attı. Hazan baya bir sinirli gözüküyordu.
