Sinan: Hazan? Hazan? Iyi misin?
Bayılmış sanırım.Sinan Hazanı kucağına alıp onu arabanın içine oturtmuş.
Sinan: Gel bakalım Hazan...
Sinanda arabaya bindi ve hastaneye doğru sürmeye başladı.
Sinan: Neden bayıldıki? Heycandanmı? Sende beni seviyorsun biliyorum bunu. Ama ilk önce seni bir hastaneye yetiştirelim.
Birden Hazan yavaş yavaş ayılmaya başlar. Ve gözlerini açar.
Bunu Sinan hemen farkeder.
Sinan: Hazan? Hazan, iyi misin?
Hazan: Noldu bana?
Sinan: Az önce bayıldın, hiç bir şey hatırlamıyorsun?
Hazan: Ehh evet hatırlıyorum yavaş yavaş.
Birden Hazanın yüzü kızarır.
Sinan: Noldu sana neden bayıldın? Sık sık oluyormu bu?
Hazan: Hayır ill defa oldu.
Sinan: Benim yüzünden mi?
Hazan: Senle ne alakası varki?
Sinan: Sen yoksa hatırlamıyormusun?
Hazan: Neyi?
Sinan: şeyyy, nasıl yaa?
Sinandan: Yani gerçekden ilk öpücüğümüzü hatırlamıyormu gerçekden?
Sinan: Yaa sen ne hatırlıyorsun, onu bana bir söyle.
Hazan: Hatırladığım tek şey arabadan inmişdik ve sen bana bağrıyordun.
Haaa bu ara neden bana bağrıyordun acaba?Sinan: Başka bir şey yok mu?
Hazan: Hayır.
Sinan: Peki sana ne diyordum?
Hazan: Bilmiyorum birşeyler gevezeliyordun.
Şimdi söyle bakayım.Sinandan: Ben şimdi bir daha nasil söyliyim? Cesaretimi bulmuşdum, ve sende bunları hatırlamıyorsun. Bu haksızlık.
Hazan: Sinan, konuş sana
Sinan: Yok bir şey, önemli bir şey değildi...
Hazan: Nee yani, önemsiz bir şey için mi tartışıyorduk?
Sinan: Evet boş ver, hadi bak geldik evine. Ilk ònce hastaneye gidicekdim, ama ayıldın diye size doğru sürdüm.
Hazan: Öyle olsun bakalım. Neyse teşekkür ederim.
Hazan arabadan iner ve Sinanda onun evine girene kadar onu izler.
Eve girdikden sonra Sinanda kendi evine doğru yöneldi.
Sinandan: Bu nasıl olur ya? Bir bayılmadan? Nasıl? Nasıl?
Hadi bakalım Sinan bey, şimdi bir daha topla cesaretini ve bir daha aynısını söyle... Off yaaa...
Belki ama hatırlar. Nolur allahım, nolur..Sinan eve varmışdı ve hiç bir şey yemeden kendini kendi odasına atti ve yatağına uzandı.
Yatağında olan şeyleri düşünüyordu. Onu naıl öptüğünü. O da ona karşılık vermişdi ve şimdi hiç bir şey hatırlamaıyordu.
Hazan eve girdiğinde Fazilet hemen ona doğru koşdu.
Fazilet: Kızım bu ne ya? Niye böyle gecikdin?
Hazan: Anne ne yapıyîm iş bu. Sana döyledim zaten.
Fazilet: Inşallah bu hep böyle değildir Hazan hanım.