Asla Benden Nefret Etme

6.Bölüm (DÜNYAMA HOŞGELDİN)

Jimin Lisa'nın attığı konuma doğru ilerliyordu. O sırada yolda geçenleri inceledi ve her birine küçümseyerek baktı. "Ah zavallılar nasıl da geçinip gidiyorlar" dedi.
Lisa'nın evi yakın olduğu için kısa sürede varmıştı.
"Demek eviniz burası bayan Lisa"
Ardından kapıya doğru ilerledi. Evin orta boylardaki kahverengi kapısını çaldı. Annesi kapıyı açtı. Kızını ilk defa görmüş gibi mutluydu.
"Tatlım geldin mi?"
Jimin, alaycı bir tavırla "Yok hâla yoldayım"
"Ne?"
"Yani evet annecik. İçeri almayacak mısın beni?"
Annesi unuttuğunu hatırlayarak "Ah evet tatlım. Hadi gel"
Jimin usulca içeri girdi. Girişteki saksıları ve ardından salonu iyice inceledi.
"Aç mısın?"
"Hayır annecik " Jimin hâla etrafı meraklı gözlerle izliyordu.
Annesi "sen aç değilsin....eminmisin" dedi.yüzünde bir tebessümle.
Jimin annesinin dediklerini umursamadan "ben odama çıkıyorum." Dedi ve merdivenlere yöneldi. Jimin merdivenleri çıkarken Lisa'nın annesi sadece arkasından bakakaldı. Jimin üst kata geldiğinde ilk iş olarak odaları karıştırmaya başladı. İlk kapısını açtığı oda pembenin hakim olduğu bir odaydı. Duvar kenarında tek kişilik bir yatak,büyük bir giysi dolabı,hemen dolabın yanında kocaman panda oyuncağı ve çalışma masası duruyordu. "Evet kesinlikle Lisa'nın odası" diyerek içeri girdi.
İlk dikkatini çeken karşısındaki giysi dolabıydı. Elindeki çantasını bir kız edasıyla yatağa attı. Dolaba sinsi bir bakış atıp çarpık bacaklarıyla yavaşça ilerledi. Dolabı açar açmaz karıştırmaya başladı. Eline aldığı bir kaç elbiseyi "çok çirkin,bu ne ya ,fazla pembe" diyerek etrafa fırlatmaya başladı. Ardından dolaptan kırmızı,pileli bir etek çıkardı. Masanın üstünde gözüne çarpan makasıda aldıktan sonra eteği iyice kısaltıp,giydi. Üstünede siyah ve kısa bir büstiyer geçirdi. Yatağının yanında duran makyaj malzemelerini karıştırıp bulduğu kırmızı rujuda dudağına sürdükten sonra aynanın karşısına geçip kendini baştan aşağı süzdü. "İşte şimdi çok çekici oldu" dedi ve kendine bakmaya devam etti. Lisa'nın annesi elindeki yeşil çayla gıcırdayan merdivenleri çıktı. Kızının kapısını tıklattı. Jimin "giiirr" diye bağırdı. Annesi kapıyı yavaşça açıp içeri girdi. Gördüğü manzara karşısında ne diyeceğini bilemeden iki dakika boyunca sadece kızına baktı. "Hey Lisa........değişmişsin"
"Evet annecik yeni bir şeyler denemek istedim"
Annesi hiç bir şeye anlam veremeden
"sana yeşil çay yaptımda onu vereyim dedim"
"Iyyyy yeşil çay mı?"
"Sen severdin ya"
Jimin hemen "ahh doğruya,tmm koy bir yere" dedi. Yüzünde bişeyi yanlış söylemenin tedirginliği oluştu kısa bir süre gülerek geçiştirdi. Lisa'nın annesi de fazla bişey anlamamıştı zaten.
Lisa ise henüz Jimin'in evine varamamıştı bile. Yorgun ve titreyen bacaklarıyla yoluna devam ediyordu. Etrafındaki evler oldukça lükstü ve Lisa gözlerini alamıyordu. Eve vardığını farkedince bi telefondaki konuma bi de eve baktı. Doğru ev olduğunu teyit ettikten sonra "vay anasını eve bak. Şimdi ben burada mı yaşayacağım. Rüyamda görsem inanmazdım" dedi. Kapıya doğru ilerlemeye başladı. Üstünü başını düzelttikten sonra kapıyı çaldı. Kapıyı kısa boylu oldukça tatlı bir kadın açtı. Üstündeki kıyafetler sayesinde hizmetçi olduğu anlaşılıyordu.
"Hoşgeldiniz Jimin bey"
Lisa içinden "demek kapıyı bana hizmetçinin açacağı günlerde gelecekmiş"dedi.
Hizmetçinin arkasından bir ses geldi. Bu Jimin'in annesiydi.
"Bitanem demek geldin" diyerek Lisa'nın koluna girdi. Lisa ne diyeceğini ve nasıl konuşacağını bilmiyordu. Lisa'yı kolundan çekiştirerek salona götürdü. "Bak tatlım neler hazırlattırdım senin için,açmısın?" Lisa her çeşit yemeğin bulunduğu sofrayı görünce gözlerini faltaşı gibi açtı. "Tokum desem yalan olur" diyerek hemen masaya oturdu ve önüne geleni yedi.
Annesi gülümseyerek "bakıyorumda bugün iştahın açık" dedi. Lisa yemek yemekten cevap vermeye fırsat bulamıyordu. İyice karnını doyurduktan sonra sandalyeye iyice yayıldı ve farkında olmadan geğirdi. Birden annesi şaşkın bir ifadeyle hızla oğluna baktı. Lisa hızlı bir şekilde eliyle ağzını kapatarak yerinde doğruldu. Annesi hâla şaşkındı "Jimin ne yapıyorsun sen?"
Lisa utancından bir şey diyemedi. Başını önüne eğip ayağa kalktı. "Ben odama gidiyorum" diyerek hızla masadan uzaklaştı. Çantasınıda alıp üst kata çıktı. Merdivenleri çıkarken "mal mısın kızım ya. Zenginler geğirmez" kendi kendine konuşurken üst kata varmıştı. Oldukça fazla oda bulunuyordu. "Oha hangisi lan bunun odası?" diye söylendi. O sırada yan odadan çıkan hizmetçiyi gördü. "Şey bakar mısın"
"Buyrun efendim"
"Çantamı odama götürürmüsün"
Hizmetçi "tabi efendim"diyerek çantayı Lisa'nın elinden aldı ve karşı odaya doğru ilerledi. Lisa sinsi sinsi gülerek
"işte buldum"dedi. Hizmetçi tam odaya girecekken Lisa yanına koştu. Çantayı elinden alıp "sağol" dedi ve içeriye girdi. Hizmetçi neye uğradığını şaşırarak "çantanı odana kadar taşıyamıyor musun sen ya?" diyerek sinirli bir şekilde arkasını dönüp aşağıya indi.
Lisa odaya girdikten sonra odayı iyice inceledi. "Oha odamdan üç tane birleşse ancak burası eder"
Odada iki kişilik büyük bir yatak,fazlasıyla ayna,büyük bir giysi dolabı,duvarına astığı kendi resimleri bulunuyordu."Boşuna kendini beğenmiş demiyorum" dedi ve yatağın üstüne oturdu.

Arkadaşlar lütfen oylarmısınız. Burada emek harcıyorum ve votelerinizi bekliyorum.