AŞK ŞARKISI

10

MELİSA : İstediğin kadar tokat at. Tokat sadece o anlık canımı acıtır. Ama senin canın hep yanacak.

BAHAR : Neden bunu yapıyorsun bana?

MELİSA : Çünkü yıllarca benim hayatımı çalan kişi sendin! Bende şimdi senin aşık olduğun adamı çalıyorum! Ben bu zaferi hak ettim. Hemde sonuna kadar hak ettim.

BAHAR : Sevgilinin yanına git o zaman! Benim yanımda durma!

Melisa yanımdan gittikten sonra yanıma Fatih geldi.

FATİH : Bahar iyi misin?

BAHAR : Hiç sorma Fatih. Canım çok sıkkın.

FATİH : Ne oldu?

BAHAR : Oğuz ve Melisa sevgili olmuş.

FATİH : Bahar benim aklımda bir fikir var aslında.

BAHAR : Neyle ilgili?

FATİH : Hani bunlar seni hâlâ kötü kız olarak görmeye başladılar ya. Bence bunlara tekrar bir ders vermenin zamanı geldi.

BAHAR : Nasıl bir ders?

FATİH : Öldü yalanın gibi.

BAHAR : Kızlar çok üzülür affetmezler beni. Yapamam.

FATİH : Kızlara söyleriz. Sadece Oğuz'a söylemeyiz. O da gerçekten kimi sevdiğini anlar.

BAHAR : Nasıl olacak peki bu sefer?

FATİH : Bak şimdi sen kendine Londra için bir uçak bileti alıyorsun.. Sonra

MEHMET

Bugün İpek salağı yanıma gelmişti.

İPEK : Mehmet naber?

MEHMET : İyiyim güzellik. Senden naber?

İPEK : İyiyim bende. Dün buluşsmadık kusura bakma.

MEHMET : Bir şey olmaz, canım benim. Geçmiş olsun bu arada.

İPEK : Sağol Mehmet.

MEHMET : Güzelim ablan ne yapıyor?

İPEK : Ablam hastanede yine.

MEHMET : Özledim seni bebeğim.

İPEK : Bende seni özledim Mehmet.

MEHMET : Sizin eve gidelim mi?

İPEK : Gidelim. Zaten Esma'da evde.

MEHMET : İyi o zaman. Esma'yı da görmüş olurum.

İpek ile birlikte eve gittik. Esma bizi kapıda karşıladı.

ESMA : Hoşgeldiniz..

İPEK : Hoşbulduk Esm'cım..

MEHMET : Hoşbulduk Esma.

İpek ile birlikte içeri geçtik.

ESMA : Bir şey içer misiniz?

MEHMET : Ben bir bardak su alıyım.

ESMA : Tamam gel mutfağa.

Esma ile birlikte mutfağa gittik.

ESMA : Niye geldin bizim eve Mehmet?

MEHMET : Böyle soru sorulur mu hiç?

ESMA : Biz senin bu eve Eylül için geldiğini biliyoruz. Bare İpek'e umut verme boşuna.

MEHMET : Hayır ben buraya İpek için geliyorum. Neden böyle konuştun anlayamadım?

ESMA : Yalan söyleme Mehmet.

MEHMET : Sen bizim aşkımızı mı kıskanıyorsun yoksa Esma?

ESMA : Hayır tabiki. Saçmalama istersen Mehmet!

Esma'nın telefonu çaldı. Esma telefonunu açıp hemen yanımızdan gitti.

ESMA

Bahar'ın yanına gittim.

ESMA : Bahar telefonda ne saçmaladın öyle ya?! Londra'ya gidecekmişin falan! Hiçbir yere gidemezsin!

BAHAR : Bir yere gittiğim yok. Sadece Oğuz öyle bilecek. Benim değerimi anlaması için böyle bilmesi gerekiyor.

ESMA : İyi peki. Eylül ve İpek bilsin mi?

BAHAR : Bilsinler tabi. Ama başka kimse bilmesin.

ESMA : Tamam.

BAHAR : Sen şimdi Oğuz'un yanına git. Bahar gitti de. 13:30 Londra uçağına bindi de. Ben araştırdım. Eğer Oğuz havalimanına beni geri getirmeye gelmeye kalkarsa o uçak çoktan kalkmış olacak. Sonra Oğuz beni Londra'da sanacak ve değerimi anlayacak. Kime aşık olduğunu anlayacak.

ESMA : Tamam ben gidiyorum o zaman Oğuz'un yanına.

Bahar'ın yanından ayrılıp Oğuz'u bulmaya gittim. Ameliyattan yeni çıkmıştı.

OĞUZ : Yine ne oldu Esma?

ESMA : Bahar gitti Oğuz..

OĞUZ : Nereye gitti?! Neden gitti?!

ESMA : Neden gittiğini bilmiyorum. Geldi eve, eşyalarını toplayıp gitti. Londra'ya uçağı varmış. 13:30 uçağına bindi.

Oğuz bana cevap bile vermeden, koşarak yanımdan gitti.

OĞUZ

Havalimanına vardığımda çok endişeliydim.

OĞUZ : Pardon Bahar Tunç için acil bir anons geçebilir miyiz? 13:30 Londra uçağı.

GÖREVLİ : Malesef o uçak kalkmış.

OĞUZ : Ne?

Uçağın kalktığını öğrenip resmen yıkılmıştım. Bahar artık gitmişti. Kızsamda, sövsem de sevdiğim kız gitmişti..

Yolda giderken ağlamaya başladım. Yanımda peçete olmadığı için bir bakkala peçete almak için gittim. Bakkalda televizyon vardı ve sabah haberleri açıktı. Birden bire bir altyazı geçtiler.  "Son dakika az önce Atatürk havalimanından kalkan 13:30 Londra uçağı düştü." dedi. Bu yazıyı okuduğumda beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Sevdiğim kadın gerçekten ölmüştü..