#6

109 10 1
                                    

Ertesi günü soluğu müdürün odasında alacağımızı adım gibi biliyordum ve öyle de olmuştu zaten benim hayatım hep böyleydi umutsuzluklar ve mutsuzluklar falan filan ama dün öyle mutlu olmuştum ve utanmıştım ki "eeyvah kameralar boku yedik " dedikten sonra ilk işim oradan yoonginin yüzüne bakmadan kaçmak olmuştu ne güzel değilmi bir de orada rezil oldum şimdi de gelmiş müdür azarlıyor hem de yoonginin yanında
" senden hiç beklemezdim hae ayrıca okul gibi bir yerde hiç beklemezdim bu okulda hemen hemen bütün öğrencilerin çıktığı oldu bunları da duymamak mümkün değildi ama senin hiç olmamıştı ve sen büyük bir atak yaparak birisiyle çıkmak değil öpüşmeyi tercih ettin! !!!!"
Diye bağıran müdürün kelimeleri kulağımı bulduğunda kulak zarımın patladığını düşündüm ve tam konuşacakken yoonginin araya girmesi olayı biraz daha kızıştırdı
" efendim onun hiç bir suçu yok onu öpen bendim o yüzden ona değil bana bağırmanız lazım ve tüm bu olanlar için de özü- "
" benden özür dileme yoongi ayrıca kime kızacağımıda sana sormayacağım kendinize biraz çeki düzen verin burası okul! " diye tekrar bağırdığında gözlerimi kapattım ses düzeyi git gide artıyordu ben tam konuşacakken konuşmama izin vermeyen kişi bu sefer müdür oldu " çık dışarı hae " olumlu şekilde başımı salladım son kez yoonginin yüzüne baktığımda göz kırptı ve kafasıyla kapıyı işaret etti kapının kulpuna elimi attığım sırada arkadan gelen sesle durdum " eşyalarını topla ve git hae 2 hafta uzaklaştırma alıyorsun " müdürün bu dediklerini idrak etmeye çalışırken yoongi söze girdi.
" efendim uzaklaştırma alması gereken kişi o değil benim "
" kes sesini !!" diye odayı dolduran bağırma irkilmeme neden oldu odadan çıkıp hızla sınıfa gittim ve eşyalarımı topladım tae anlamış görünüyordu ki o da eşyalarını toplayıp yanıma geldi tabii o gelene kadar benim büyük gözlerim dolmuştu diyorum ya hep mutsuzluk var benim hayatımda sanki lanetlenmiştim
Taenin gereksiz seslerini duyduğumda biraz kıkırdadım ama eve gidince mutlaka ağlayacaktım " hae yoksa tae de yoktur sen nereye ben oraya hae sıkma canını her zaman yanındayım " taenin bu dediklerini duyduktan sonra taenin yumuşak yanaklarını sıktım ve gülümsedim - ki çok yapmacık bir gülümsemeydi -
Okuldan çıktıktan sonra eve gidemezdim o yüzden bir kafeye gittik bilindik bir kafeydi ve hemen hemen haftada 2 kez giderdim boş bir masa bulduktan sonra oturduk ve garsonun gelip ne istediğimizi sormasını bekledik tabi ben ve tae o sırada anneme ne yalan söylesem diye düşünüyorduk taenin akıl almaz fikri bir kahkaha atmama yetmişti " bence annene anne okulda bir sürdük bana karıştı bende iç çamaşırlarını ve kıyafetlerini yırttım o an ki sinirlede dışarı çıkartıp erkeklerin önüne attım tıpkı bir köpeğin önüne kemik atar gibi demen gayet mantıklı annen buna yüzde bin inanır. Kkkkkkkk" dediğinde kesinlikle emindim benim sesim yankılanmıştı sağıma döndüğümde herkesin bana baktığını görünce yerin yarılmasını ve içine girmeyi istedim garson geldiğinde taenin donup kaldığını hissettim kafamı garsona doğru kaldırdığımda karşımda eski arkadaşımız namjoon ' u görmeyi planlamıyorduk tabi oturduğum sandalyeyi yere fırlatıp boynuna atlamam bir oldu kaç senedir görüşemiyorduk ve ben onu çok kelimesi yanında az kalacak şekilde özlemiştim o da özlemiş olacakki sarılmama karşılık verdi ve tahminimce 1 dakika kadar öyle kaldık aslında daha fazla sarılırdım ama taenin aramıza girip beni köşeye atmasıyla ayrıldık ve ben bir dakika boyunca sarılmalarını izledim tae de benim kadar çok özlemişti namjoon u yerimize geçtikten sonra namjoonda yanımıza bir sandalye çekip oturdu ilk konuşan namjoon olmuştu
" eee nasıl gidiyor hayat? "
Sorusuna ilk başta ben cevap vermiştim
" güzel diyemezyiz ama kötü de diyemeyiz "
" seni tanıdığımdan beri böylesin hae alıştım bu cevaplara " deyip tae ye çevirdi başını bu sefer cevap verme sırası tae deydi tabi ondan sonrada sırada bizim sorularımız bekliyordu
"güzel hatta süper fakat bir de hae nin arkasını toplamasam daha güzel olucak " deyip gıcık bir sırıtış attı
" ee namjoon sen nasıl buradasın hala şoktayım seni burda görmeyi planlamıyordum hatta bizi unuttuğunu bile düşündük " dedim ve tae ye baktım beni onaylar şekilde kafa salladı ve aynı anda namjoona döndük
" artık burda çalışıyorum haberiniz yoktur belki ama annem ve babam öldükten sonra kendimi kaybettim odamdan hiç dışarı çıkmadım her gün ağladım krizler geçirdim ve bir gün oturup karar aldım yeni bir hayata başlayacaktım ve mutlu olduğum yerde yapacaktım bunu da 2. Ailemin yanında yani sizin yanınızda sizin görmez yanınızdan okulunuza geldim ve nerelerde takıldığınızı öğrendim çoğunluk burayı söyleyince buraya iş için alıp almayacaklarını sordum ve o kadar şanslıymışım ki garson arıyorlarmış 2 gün önce burada işe başladım " dediğinde ağzım iki karış açık şekilde onu dinliyordum annesinin ve babasının öldüğünü öğrendiğimde gözlerim in dolduğunu rahat şekilde fark ediyordum anlatmaya devam etti " ve şuan da ev arıyorum eğer güzel bir yer bulursam artık hep sizinleyim 2. Ailemin yanında olucam hep " dediğinde mutluluktan ağladığımı fark ettim o sıra kulağıma tae nin çığlıkları girince olduğum yerde sıçradım " ev arkadaşı arıyordum namjoon benimle yaşa nolur benimle birlikte kalırsın değil mi? " dediğinde ağzım gene iki karış açılmıştı tae ye sorar şekilde baktım " ııımmm...şeyy anlatmamıştım galiba sana hae annem ve babam amerikaya gittiler babamın işi yüzünden zor olsa da burada kalmak için onları ikna ettim ve ailemle yaşadığım evim şuan bir tek benim anlayacağın ev arkadaşı arıyorum " dedikten sonra gülümsedi güldüğünde kısılan gözlerini onu çok tatlı yapıyordu
Namjoon taehyoung un dediklerini bir süre susarak düşündü ve " olur taehyung senin evinde kalırım benden kalmam için ne kadar istiyorsun" dediğinde taehyung yapmacık bir şekilde sinirlenmiş taklidi yaparak elini sertçe masaya vurdu gözlerini iyice açtı ve sinirli bir şekilde namjoon a bakarak konuşmaya başladı "sen ne dediğinin farkında mısın senden para isteyeceğimimi düşündün farklı şeyler istiyorum" dedikten sonra namjoon fark etmeden bana göz kırptı namjoon çenesi yyere düşecek şekilde tae ye bakıp "tamam taehyung ben seninle kalmaktan vazgeçtim kendime farklı bir yer bulsam iyi olacak" dediğinde taehyung kendini sandalyeye atıp kahkaha atmaya başladı ve "gay değilim namjoon sadece evin araç gereçlerini alıp vermeni isteyecektim " dedip kahkaha attı ve bu kahkahaya artık namjoon ve bende dahildik birden aklıma aldığım uzaklaştırma gelince kahkaham hıçkırıklar a dönüştü tuhaf bir şekilde beni anlamaya çalışır bir gözle bakan namjoon taehyoung un sesiyle birlikte tae ye döndü "bizim küçük aşık olmayan hiö kimseyi sevmeyen haemiz aşık oldu ve aşık olduğu adamla okulda öpüşüp uzaklaştırma aldı annesine söyleyecek yalan bulamadığı için de şuan ağlıyor kkkkkkkk" dediğinde sinir kat sayım artıyordu elimdeki göz yaşlarımdan dolayı ıslanmış peçeteyi ayağa kalkıp kahkaha atarken beş karış açtığı ağzına tıktım şimdi gülme sırası ben ve namjoomdaydı kkkkkkkk

***********

Eve giderken söyleyeceğim yalanı bulmuş gibiydim ilk başlarda hasta taklidi yapacaktım sonrasında iki gün okula gitmiş gibi yapıp dışarıda fink atmayı planlıyordum evime giden sokağa döndüğümde yüzü gözü morarmış bir min yoongi beklemiyordum hemen yanına gittim ağzından kan geliyordu ilk başta donup gözlerinin içine baktım çok farklı bakıyordu kolunun altına destek olacak şekilde girdim ve eve çıkardım hem de annemi dinlemeden asansörden çıkarken " emin misin bunun doğru olacağını düşünmüyorum annen tepki verebilir " dedi göz devirerek "merak etme güzel şeyler olacak" dedim ve asansörün kapısını açtım çantamda anahtarımı almaya çalışırken yere bir kağıt düşürmüştüm tam eğilip alacakken yoongi benden hızlı çıkarak hemen aldı içinde ne yazdığını bilmediğim bir kağıttı ben tam kapıyı açtığım sırada "bu kim hae? " demesiyle yoongiye döndüm ve bana şaşkınca bakan gözlerinin içine bakıp kağıdı aldım



Söze şöyle başlayacağım ilk başta seni sevdiğimi bilmeni istiyorum ve bu yüzden bunu yazıyorum seni çok seviyorum hae ve biliyorum sende beni seviyorsun her sabah okulda bana günaydın demen içimde bir şeyleri harekete geçiriyor kelebekler hızlanıyor kalp atışlarımı hissetmiyorum ve anlıyorum ki ben her geçen gün sana aşık oluyorum
J.

Ağzım bir karış açık şekilde yoongiye baktım gözlerinden ateş topu fırlatıyordu epey sinirlenmişti ve dudaklarını ısırıp yumruğunu sıkıyordu yoongiyi hemen içeriye alıp pansuman yaptım acıtmamak için elimden geleni yapıyordum fakat canı acıyordu ve ben bunu çok rahat çıkardığı seslerden anlıyordum onun canının yanması benim yanımın yanması demekti ben pansumanı yaparken sesizlikle annemin eevde olmadığını da sezmiştim ve biraz olsun rahatlamıştım pansuman bittiğinde üstümü değiştireceğimi söyleyip odama gittim odamda nefes alışımı kontrol ederek yoongiyi unutmuştum ve tamı tamına 12 dakikadır tek başına duruyordu hemen odadan çıkıp yanına gittiğimde koltuğa uzandığını gördüm sanırım uyumuştu yanına çömelip o beyaz tenini incelerken tebessüm etti
" beni bu kadar inceleme hae portremi çizeceksin yakında kkkkkkkk"
"yoongi uyuyorsun sanmıştım ayrıca tamam bir daha incelemem git başkaları incelesin o beyaz pamuk gibi yumuşak olan tenini " deyip tam ayaklanacakken kolumu tutup beni yanına alması bir oldu o an da nefesimin kesildiğini hissettim bu arada şampuanı böğürtlen ve çilek karışımı bir şeydi inanılmaz derecede güzel olan konusunu içime çektikten sonra annemin sesini duymam gözlerimin kararmasına yetti

"HAEE!!!!!!!!!!"

******************

always love me min yongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin