Merhaba qeqes. Şöyle ki bu kitabı BİRLİKTE yazıyoruz. Maylissa/Melay forever yane. Kesinlikle forever together djdjdnd. He bu arada pliz yorum yapın. İyi okumalar :*
Okula geldim. Normal bir kolej. Bahçesi falan var. Güzel yani. İçeri girdim, Eda, Burak ile birlikte geniş koltuklara oturmuş konuşuyorlar. Hemen Eda'nın yanına gittim. Sarılma faslından sonra ona dün başımdan geçenleri anlattım.
- Bak ne diyeceğim Mira, sen kahve alsan bize? Hem kantini de görürsün, ayrıca okulumuz kahvesiyle meşhurdur. dedi.
Ben de kantine indim ve kahve aldım. Tam merdivenlerden çıkarken birisi bana çarptı ve sıcak kahve üzerime döküldü.
-Önüne baksana sen! diye bağırmam ile çocuğun bana dönmesi ve o çocuğun dünkü çocuk olduğunu anlamam bir oldu.
- Yine mi sen?! diye bağırdım.
- Mehaba bayan ' önüme gelene bir tekme' dedi alayla.
- Merhaba bay 'önüme gelene bir öpücük' dedim aynı şekilde.
- Biliyor musun sen gördüğüm iyi oldu.
- Biliyor musun seni gördüğüm hiç iyi olmadı. dedim ve koşar adım sınıfa ilerledim.
Ve sınıfta beni bekleyen bir adet Eda ile karşılaştım.
- Ne oldu Mira?
- Yok bir şey, sadece yine herşeyi mahveden o adam çıktı karşıma. Biliyor musun gerçektende hiçbir şey değilmiş (!)
Ve sonra ders başladı. İlk günden ders, sonrasını kim bilir. Ve sonrasında sınıfa yine aynı çocuk elleri ceplerinde girdi.
- Aksel yavrum bu son olsun artık, zil çoktan çaldı ! Boş olan bir yere otur işte.
Aksel.... Aksel... Güzel admış, yani adı güzelmiş yani. Yani zaten kötü olan bir şey olduğundan değil de. Ne biliyim yine saçmalıyorum.
Ve yine şans bana somurttu. Boş olan yer (!) neresi tahmin edin? Benim yanım diyenler +10 puan. Dersten izin falan istemeden çıktım ve okulun bahçesine hava almaya geldim. Banklardan birisine oturarak gözlerimi kapattım ve sakin olmaya çalıştım. Ardından burnuma dolan erkeksi koku ile gözlerimi açtım ve Aksel'i gördüm.
- Ya sen ne piç bir herifsin ya? Utanma, uslanma da mı yok sende? Ne sikim karşıma çıkıp duruyorsun sen ya?
Ben bunları söylerken zil çalmış ve herkes etrafımıza toplanmıştı.Ama umrumda bile değildi.
- Sen salak, adi, piç herifin tekisin! anladın mı? dedim. Müdür camdan bizi izliyor. Ne Burak Aksel'i ne de Eda beni sakinleştirebildi.
- Asıl sen salağın tekisin, bir öpücük için yaptıklarına bak. Millet senin yerinde olmak için can atıyor senin yaptığın davranışlara bak. Asi kızı mı oynamak istiyorsun? Ben de asi çocuk olacağın o zaman. Diyerek öpmeye başladı.
Herkesten 'owww' 'wuhuu' gibi sesler yükseldi.
- Ben zaten öylesin sanıyordum. dedim ve bir şey söylemesine izin vermeden içeri girdim.