Yemeğe kadar olan dersler aynı sıkıcılıkta devam etti. Yemek vakti geldiğinde yemekhaneye indim.Herkes beni kendi masasına davet etti ancak ben Yağmur adlı kızın beni davet ettiği deri koltuklu olan masayı tercih ettim. Biraz kalabalık bir grup halinde oturmuşlardı, hepsinin ellerinde telefonları vardı. Ancak sıcak kanlı insanlardı, çabuk kaynaştık. Özellikle Yağmur ile yakın dost haline geldik. Ardından tepsisi ile birlite Aksel yanımıza geldi;
- Oo. İlk günden popülerlik ha? Hızlı çıktın Bayan Asi.
- Pardon da ne popülerliği?
- Farkında değilsin galiba? Bizim masamızda oturuyorsun, hele ilk günden? Ve bana o kadar terslenmişken? Yani şu andan itibaren bir karizman var.
- Sana terslendim diye bu masada oturuyorum ha? Tabi Aksel Bey'e kimse karşı gelemez, kimse ona kabullenemediği hatalarını söyleyemez. dedim ve kalkmak için hareketlendim.
- Kalkman bir şey değiştirmez, sonuçta artık popülersin. dedi ve pis pis sırıttı.
Bir kaç sıkıcı dersten sonra okul bitti ve Eda yanıma geldi.
- Neden zimle oturmadın Mira?
- Hmm, biraz düşüniyim. Acaba beni Aksel denen o kendini beğenmiş ile yalnız bıraktığın için olabilir mi?
- Saçmalama. Sadece Burak ile takıldım diyelim, bunda da büyütülecek bir şey göremiyorum.
- Biliyor musun? Bence sen Burak ile aynı evi de paylaşabilirsin, daha iyi olur. dedim ve otobüs durağına ilerledim. Hay benim şansıma! Al işte otobüs de kalktı, kaldım bir başıma. Otobüsü kaırdığıma göre yeni otobüsü beklemek zorundayım. Tam ben bunları düşünürken spor bir araba önümde durdu ve camı açıldı. Ve tabi ki de Aksel -_-
- Daha ilk günden karizmanı çizdirmeye meraklısın herhalde? Otobüs ne alaka? Hadi bin bırakıyım.
- Yemişim seni de, arabanı da, karizmanı da. Biliyor musun? Hiçbirini takmıyorum. dedim.
- Bak gidiyorum ama.
- Hı,hı.
Aksel'in Ağzından:
O kız gerçekten ilginç, yani tek geceliklerim gibi değil. Onu öpünce kızarıyor ve ben bu halini seviyorum. Onu gıcık edince yüzünün aldığı halini de seviyorum. Ama bir yandan da ondan nefret ediyorum. Belki de ediyorum, yani bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
Tabi bizim inatçi yine inat ederek arabaya binmedi. Otobüs durağında uyuya almış. Hemen onu kucaklayıp arabaya bindirdim. Sende beni çeken birşey var, ama ben kendimi uzaklaştırmak için elimden geleni yapacağım.