23. Bölüm

615 29 49
                                    

Güneşden sonra Nazlı ve Peri girdi. Onlar çıktıktan sonra sıra Aliye geldi. Çok heyecanlıydı. Selinin nasıl bir tepki vereceğini bilemiyordu. Sonuçta onu hâlâ affetmemişti.

Odaya girdiğinde Selin yatakta yatarak camdan dışarı bakıyordu ve eli karnının üstündeydi. Bu manzara Aliye okadar huzur veriyordu ki. Selin Alinin geldiğini fark ettiğinde ufak bir gülümseme vardı yüzünde.

"Ali?"

"Selin iyimisin? Ben çok korktum sana birsey-"

"Ali tamam bak herşey yolunda. Ben yani biz iyiz."

Ali öylece kapıda duruyordu ve Selinin her hareketini izliyordu.

"Oturmayacakmısım?"

Selin yatağın ayak ucuna gösterdi.

Ali gülümseyerek yanına gitti ve yatağa oturdu. Uzun bir süre kimse konuşmadı.

"Bana neden söylemedin Selin?"

"Neyi?"

"Bebeği Selin! Sen bana bunu nasıl yaparsın? Ben o 5 ay içinde ölmek istedim ve sen bunu benden sakladın. Bu mutluluğu benden çaldın."

"Nasıl? Hiç güzel birşey değil dimi?"

Ali kaşlarını çattı.

"Ne?"

"Şey diyorum birinin senden birşey saklaması hiç güzel birşey değil dimi?"

"Selin bak ben b-"

"Tamam Ali. Ben bunları duymak ve konuşmak istemiyorum lütfen. Ben dün anladım ki bu dünyada sevdiğin birini kaybetmekten daha kötü hiç birşey yok. Ve sen bundan korkuyordun, bu yüzden bana anlatmadim. Artık seni anlıyorum. Ve şunu bilki ben seni affettim! Ben seni dün sonsuza kadar kaybedebilirdim seni o silahin önünde gördüğümde aklımda senden başka hiç birşey yoktu. Bebeğim bile. O yüzden sende ne olur beni affet. Ne desen haklisin ben bunu senden saklamamalıydım. Bunu bilmek senin en büyük hakın."

Bunları söylerken Selin çok duygulandı ve ağlamaya başladı.

"Şshh.. ne oldu? Ağrın mı var?"

Selin Alini elini alıp karnına doğru götürdü.

"Bak Ali tanıştırayım: Kızımız!

Ahhh Ali bak!"

Ali hemen elini geriye çekti.

"Ne oldu? Ne oldu söyle! Canını mı acıttım? Ağrın mı var doktoru çağırayım mı?"

"Ali sakin ol gel otur! Kızımız maşallah yine çok hareketli bugün. Tekme atıyor! Babsiningeldigini hissetti sanırım. Elini ver Bana!"

Selin Alinin elini tuttuğunda huzurla doldu.
Yavaşça karnına yaklaştırdı.

"Hissedebiliyormusun?"

Alinin gözleri parlıyordu.

"Selin inanamıyorum ben. Bu bir mucize! Ben gerçekten baba mı oluyorum? Bizim bir kızımız mı olacak?"

Selinin mutluluktan göz yaşları akmaya başladı.

"Evet Aşkım! Bizim mucizemiz!"

Ali olanlar karşısında ne yapacağını bilmiyordu.

"Bu gerçek mi? Bu bizim mı?"

Selin sadece gülümseyerek kafasını salladı. Ikisi de okadar mutluydu ki artık kimse bu mutluluğu bozamiyacakti.

"Uzaydaki mavi gözlü çocuk beni affet ne olur! Hepsi benim suçum!"

"Selin tamam unutalım gitsin lütfen daha fazla üzülmek ve senin üzülmeni istemiyorum."

Sen benimsin! ~AlselHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin