FAHİŞE

FARKINDALIK

27 yaşında olupta annenizin hala sigara içtiğinizi bilmemesi bı trajedi  olsa gerek, üstelik bunu yapmak için Mothilva'nin ayazında sabahın 5'inde yapmanız daha da içler acısı bir durum. Daha da kötüsü var ! Hala  sigara içmeyi bilmemem gibi, neden bilmiyorum ama kötülüğe bir merakım varsa, bu sigara içip ciğerlerime zarar vermekten öteye geçmedi. Bakır işlemeli korkulukları olan, 2 kişinin zor sigacagi odamin balkonunda, Mothilva'nin eşsiz manzarasına karşı yaktığım sigarayı ciğerlerim sökülerek zor bela bitirdim, annemin kötü kokulu naneli şekerleri bu gibi acil durumlarda her zaman cebimde yerini alırdı, ağız kokumun ve sigaranin üstümde bıraktığı o leş kokudan kurtulduğuma emin olduktan sonra yatağıma döndüm.

Saat altıya doğru ilerlerken annemin uyanmasına 1 saat kalmıştı, ne kadın ama ! Tanıdığım en dominant, aksi, totoliter, idealist ve gülmeyen kadın annem sanırım, gerçi çok fazla kadın tanıdığımi söylemem. Şu aksi müdür yardımcısı Saphia Hanımı saymazsak tabi !  Annem, çiftçi bir ailenin, 4 erkekten sonra doğan, kendi tanımı ile şanssız bir kadındı, dedem Guant Siroya Mothilva'nin hatırı sayılır çiftçilerindendi, oldukça uzun olan boyu, kavruk teni, acik ve yılgın alnı bir kunduzunkini  andıran  burnu ile bir  hayli ürkütücü büyüklükte kulakları ile tam bir Mothilva erkeği idi. Büyükannem oğullarına çok düşkün, kendisini sadece onlara ve eşine hizmet etmeye adamış kendi yaşamından bi haber siska kısa boylu, alnı dar açık ten rengine sahip minyon bir kadındı. Aslında hikayemde onlara pek yer yok, hele 4 dayıma hiç ! Saat 7'yi gösterdiğinde annem odamin kapısında o iğneleyici ve  ürkütücü sesi ile belirdi !

-Alsey Alsey !

Bu sesi duyunca hissettiklerim tamda iki azılı düşmanın çarpışmasında ortada kalmış bir kervan çaresizliği ! Ama teşekkür etmem gerekiyorsa anneme tüm cakralarimi açtığı içindir, Geceden içime çöken Mothilva'nin o ağır kasvetini bir anda zihnimden sokup alıyordu bu ilahi ve iğreti ses.. Günler birbirini takip edip, kendi ölüm döngüsünü oluşturan karıncalar gibi dayanılmaz bir monotonlukta devam ediyordu, yine sabahın 7;30'unda Annem babam ve ben kahvaltı masasında yerimizi almış, önümüzde ki nimetler için Tanrıya dua ediyorduk, Babam.. Onun geçmişi ve yaşantısı merak uyandırıcı olsada bundan bahsetmeyi hiç sevmedim nedense, yine öyle olacak. Babam yakışıklı bir adamdı, gür saçları kumral teni uzun boyu suratının ortasına kısrak gibi yerleşmiş burnu, kalın ve donuk dudakları, anlamsız bakan, iri ve ela gözleri ile altmışlarinin uzatmalarini oynayan, kendi içine kapanık sanatkar anlayışlı ve ılıman bir adamdı, bazen kendimi, onu hayatını annemin buyruklarına adadığı için kendi içimden suçlar halde bulurdum.

Sanırım daha özgür seçimleri olsaydı şu anda daha eğlenceli bir hayatın içinde yer alıyor olurduk. Sabah kahvaltilarimiz Mothilva'nin corekli peyniri ve Saurana'nin kekiği ile bezenmiş enfes yeşil zeytininden ibaretti. Sanırım az olanın verdiği mutluluk, çokluğun verdiği o gereksiz hirstan uzak tuttuğu için huzur vericiydi. Babam ile göz göze geldik, gözlerinde bana söylemek için biriktirdiği onca şeyin bir yanardağa dönüştüğünü hissedebiliyordum. Bu artık kendisine de zarar veriyordu, ve sonunda Konuştu Hawri Golsoya ! Sesine saklanan o görkemli şüphe tüm kulak çevreme intikal etti !

-Alsey ! Uzun zamandır işlerin ve planların hakkında konuşmuyorduk.

Evet baba diye geçirdim icimden, keşke sonsuza dek bunun hakkında tek kelime etmesen ! Aklımda geçenlerin verdiği uzun sessizliği bozdum.

-Evet baba ! diyebildim. Konuşma sürmek zorundaydı. "Herhangi bir planlamam yok, işler yolunda diyebilirim, ancak terfi adına en ufak bir belirti bile yok, dürüst olmak gerekirse bunun için bir cabamda yok.

-Evet alsey, bunun için en ufak bir caban bile yok ! Bunu görebiliyorum, açıkçası rahatsız edici, bunu görebiliyor musun !

-27 yıllık yaşantı üzerinize sizin bile tanımadığınız bir öfke yerleştirir, ve dibi görünmeyen çukura sizi sevdiğiniz birinin ittiğini gördüğünüz anda bu öfke sakaklarinizdan size manifesto vererek dilinizden tarumar gücü yüksek güdümlü bir füze olarak çıkıverir.. ki olacakları düşünmemek için fikriniz bir süre aklınızdan firar eder..