"Gitme, lütfen.""Sen bana bunu söyleme hakkı bile tanımadın ama." Bileğimi tutan eli yok oldu. Gözlerimi sonunda yüzüne çıkardığımda her an taşacak bir nehirden hallice olması içime oturdu.
"Özür dilerim... Seni Seviyorum Baekhyun." Gülümsedim. Ben gülerken onun gözünden bir damla yaşın düştüğünü gördüm.
"Bunu en son ne zaman söylemiştin? Ah doğru ya! Boktan bir veda mektubunun en alt satırına sıkıştırmıştın. Yanlış hatırlamıyorum değil mi?"
Karşımda ki sandalyeye çöküşünü izledim, umrumda olmadı ne restorantın her masasının dolu oluşu ne de insanların iğneleyici bakışları.
"Lütfen, böyle söyleme."
"Ne söylememi istersiniz Bay Oh? Ne söylemeliyim de sizi tatmin edebileyim? Sonuçta ben buyum değil mi? Byun Baekhyun, Oh Sehun'un her isteğini yerine getiren kişi, bir dediğini ikiletmeyen, her anında yanında olmaya çalışmaktan kendini unutan, azdığında altına yatan, daha sonra da hayatını mahveden iğrenç gay."
İnsanların uğultuları yükselirken ben gözlerimi ondan ayırmadım o ise masanın üzerindeki boş bardakları inceliyordu. Masanın üzerindeki elinin yumruk olduğunu gördüm.
O an da bir garson yanımıza gelip "Beyefendi lütfen sesini biraz alçaltın ya da sizden ayrılmanızı rica edeceğim." dediğinde arkama bakmadan çıktım gösterişli restoranttan. Arkamda ki adım seslerini duyuyordum ancak durmadım, aksine hızlandım. Arkamda ki adım sesleri benimkilere uyum sağlamakta zorlanmamış olmalı ki beni durduran belime sarılan kollar oldu.
Zordu, bir insanı severken sevmiyormuş gibi yapmak. Kalbinin gümbürtüsünü saklayamamak, gözyaşlarını tutamamak zordu hele ki tam arkamda dudakları enseme değerken, gözyaşları gömleğimin içerisine süzülürken. Sehun'u sevmemek, ondan vazgeçmek çok zordu.
"Sen öyle biri değilsin Baekhyun, sen iğrenç değilsin. Sen-"
"Öyleyim. Mektupta öyle düşündüğünü söylemiştin, hatırlasana."
Derin bir nefes aldığını işittim, sıcak nefesi ensemi gıdıklarken gözyaşlarımın intiharını sessizce kabullendim.
"Yalvarırım, böyle konuşma. Öyle düşünmüyorum." Titrek sesiyle ancak bir iki kelimeyi zor söylerken kolları sıkılaşıyordu. İşlek bir caddenin bir köşesinde ağlaşıyorduk, arabalar, insanlar ve sokak köpekleri yanımızdan öylece geçiyordu. Ellerim ellerini tutmak için sızlıyordu ama yapamıyordum işte. O hiçbir şey söylemeden çekip gitmişken ben şimdi nasıl sarılır, öperdim hiçbir şey olmamış gibi?
"Seni özledim, çok özledim Baekhyun. Sen olmadan aldığım her nefes kara bir katran olup çöktü ciğerlerime. Senin kokunu bana getirmeyen her nefesim canımı çok acıttı Baekhyun."
"Bu benim suçum değildi." Bana sardığı kollardan kurtuldum. Tam karşısında durdum.
"Biliyorum, ben... Kafam karışmıştı, toparlanıp gelecektim. Geldim de, bak buradayım."
Kızarmış gözlerinde gördüğüm ufak pırıltı beni kendine çekmek için en büyük etkendi ama ben de insandım, onun peşinde bir köpek gibi dolanmak beni aşağı çekmekten başka bir işe yaramıyordu. Fark etmiştim.
"Hiç mi beklemedin beni."
🔅son 1😢🔅
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen beni severdin ⁙ sebaek
Fiksi Penggemar"Her şeyi unut yalvarırım. Kim olduğunu, kim olduğumu unut. Sen beni severdin. Yalnızca bunu hatırla." Oh Sehun&Byun Baekhyun