Shawn
Shawn kitaplarını masaya koyup yemek haneye doğru ilerledi. İçerisi henüz tıklım tıklım değildi. Sıraya geçip bir süre bekledikten sonra yemeğini alıp kardeşlerinin oturduğu masaya doğru ilerledi. Sonra... Yemeği yere fırladı. Her şey kendisine omuz atan adam yüzündendi. Adam? Cüssesi gerçekten büyüktü. Sinirle arkasına dönüp kendine çarpana baktı.
"Ne yaptığını sanıyordun sen?" Baby face bir çocukla karşılaşacağını hiç düşünmemişti. Kendisinden 10 cm kadar uzundu. Shawn'ı küçümcercesine eğilerek konuştu. "N'oldu? Yoksa küçük bebişin biberonu mu düştü ağzından. Sana yenisinden yüzlerce alabilecek kadar param var, ağlamana gerek yok."
"Benimse senden yüzlerce alabilecek kadar parama var." Gözlerini kısmış ve kaşlarını kaldırmıştı. Bu olay gittikçe kızışacağa benziyordu. "Şimdi git ve bana yeni yemek al." dedi Shawn.
Çocuk -ya da adam artık ne derseniz- el hareketi çekip arkasını döndü ve yemek sırasına ilerledi. Shawn ise yerinde duramayıp onu takip etti. Kolundan tutup kendine çekmeye çalıştı. Çocuk bıkkınlıkla geri dönerken yeniden kamburlaştı. "Kaç kişiyi sebepsiz yere dövdüğümü saymadım ama herhangi birine 'Wade Wilson' dersen kimin ağzını burnunu kırdığımı teker teker anlatırlar. Şimdi arkama geç ve yeni yemeğini almak için bekle."
Shawn pes etmedi. Yine kolundan tutup, "Dediğimi yap ve bana yemek al." dedi. Tüm salon onları izliyordu. Çocuk bezmişçe göz devirip bir saniya kadar kısa bir sürede yumruğunu Shawn'ın suratına indirdi.
Tüm salondan bir çığlık koptu. Shawn yere yığılmıştı. Gözleri kapalıydı. Wade arkasını dönüp yine sıraya girecekken onunda suratına bir yumruk indi. Bu yumruk Flash'ındı. Peter'ın kalbini kazanmak için elinden geleni yaptığı apaçıktı.
Sonrasında Wade ve Flash arasında bir kavga başladı. Tüm salondan çığlıklar yükselmeye devam ediyordu. BAzı aptallar ise "KAVGA! KAVGA! KAVGA!" diye bağırıyorlardı.