James ve Lily'nin Ölümü

Gücünün Doruğunda

Karanlık zamanlardı....Gecenin gündüze ulaşamadığı, hissedilen en belirgin duygunun korku ve nefret olduğu, Karanlık Lord'un gücünün doruğunda olduğu o karanlık zamanlar. Muggleların ve Ölüm Yiyenler'e katılmayı reddeden safkan ve melez büyücülerin evlerinde ölü bulundukları o karanlık günler...

Sihir bakanlığı her gün isimsiz ihbarlar, mektuplar, çığırtkanlar ve baykuş postaları ile dolup taşıyordu. Ama sihir bakanlığı çoktan Karanlık Lord'un yandaşları tarafından ele geçirilmişti. Bu yüzden ne suçlara müdahale ediliyor ne insanlar kurtarılmaya çalışılıyor ne de cinayetlerin ardı arkası kesiliyordu. Aksine, gelen istihbarattan Ölüm Yiyenler'in '' öldürülecekler listesi''nde olan cadı ve büyücülerin yerleri kolayca tespit ediliyor ve kaçınılmaz sonları genellikle üç affedilmez lanetle nihayete eriyordu.

İmperius laneti ile peşinde oldukları cadı ve büyücülere yakın olanları lanetleyip onlara casusluk yaptırıyor; Cruciatus laneti ile bilgisi olan büyücülere işkence yaparak bilgi alıyor ve en sonunda da , işlerine yaramayacak hale gelen büyücüleri Avada Kedavra laneti ile öldürüyorlardı. Ama James ve Lily Potter'ın ele verilmesi ne İmperius laneti ile kandırılmış biri, ne Cruciatus laneti ile işkence görmüş biri, ne de Avada Kedavra lanetiyle ölümle tehdit edilmiş biri tarafından oldu. Onlar sadece yanlış birine güvendiler, dostları sandıkları ama onları ilk fırsatta Voldemort'a gammazlayan Kılkuyruk'a.

James ve Lily her yerde aranıyordu. Karanlık Lord onları bulabilmek için her yola başvuruyordu. Tüm cadı ve büyücülerin mektupları, postaları, uçuç şebekleri kontrol ediliyor; özellikle Lily ve Lames'i tanıyanların evleri aranıyor, onlara yakın olanlarsa en az bir kere Cruciatus lanetine maruz kalıyorlardı.