Baskın

294 10 2
                                    

Sirius, Remus ve Peter plan yapmaya başladılar. Nereye gidecekleri, ne kadar saklanacakları ve ne zaman görüşecekleri ile ilgili konuşurlarken zaman hızla akıp geçiyordu. Artık gitme vaktinin geldiğine karar verip ayağa kalktıklarında odayı aydınlatan gaz lambasının ışığı titreşmeye başladı. Hepsi bir şeyler olacağını anlayıp birbirlerine baktıkları anda arka kapı havaya uçtu ve içeriye Ölüm Yiyenler dolmaya başladı. Tabi onların arasında , yüzünde acımasız ve zafer dolu bir ifadeyle Voldemort duruyordu.

Ölüm Yiyenler hiç vakit kaybetmeden üçüne saldırmaya başladılar. Sirius son anda başının yanından bir büyü savuşturdu. Karşısında duran Ölüm Yiyene asasını uzatarak 'Heseformi Dekonimi' diye fısıldadı. Adam anında ufalanıp toza dönüştü. Hemen ardından Remus ve Peter da saldırıya geçtiler.

Ölüm Yiyenlerden biri ' Bombarda Maxima' büyüsü yaparak tozu dumana kattı. Aslında bu Sirius'ların işine gelmişti, sağa sola savrulan ve parçalanan eşyaların arkasında siper almak daha da kolaydı. Arkadan Karanlık Lordun sesi yükseldi;

''Hepsini öldürmeyin, içlerinden birini canlı istiyorum''.

Remus karşısındaki Ölüm Yiyenle savaşırken arkasından 'Dawod' diye bir ses yükseldi ve Remus'un sol omzundan karnına kadar bir kesik oluşmaya başladı. Cüppesi hemen kana boyandı ve Remus saniyeler içinde yere yığıldı. Sirius bu olanları görür görmez asasını Remus'a doğrultup 'Carpe Portus' sözcüklerini mırıldandı ve hemen onun yanında belirdi.

''Dayan dostum şimdi buradan gidiyoruz'' derken bir yandan da gözleri Peter'ı arıyordu.

Üç Ölüm Yiyen Peter'ın etrafını sarmıştı. Sirius asasını onlara doğrultup 'Alarte Ascendarev' diye bağırdı. Üç Ölüm Yiyen de metrelerce uzağa fırlayıp duvara çarparak yere yığıldılar.

''Koş Peter koş , elimi tut'' diye bağırdı Sirius.

Oradan hemen buharlaşmaları gerekiyordu yoksa hem Remus için hem de onlar için çok geç olacaktı. Peter koşmaya başladı, Sirius'la aralarındaki mesafe gittikçe azalıyordu. Peter tam Sirius'un koluna dokunacaktı ki;

''Petrificus Totalus'' ! Peter kaskatı kesildi ve olduğu yere yığıldı.

Voldemort'un asası şimdi de Sirius ve Remus'a dönmüştü ;

''Avada Kedav.....''

Sirius lanetin devamını duymadı çünkü artık Remus ile Hogsmade yakınlarındaki bir ormanda yerde yatmaktaydılar. Sirius günler sonra o geceyle ilgili ''Peter'ın kendini havaya uçurduğunu , geriye sadece bir parmağının kaldığını duyacaktı. Ve tabi Ölüm Yiyenler tarafından kendisine atılan iftiraları. Güya Sirius bir Ölüm Yiyenmiş ve Lily ve James'i de Karanlık Lorda o ihbar etmiş. Bunlarla da kalmamış Peter Pettegrew'u havaya uçurmuş. Arkadaşlarını kaybetmek yeterince acıyken bir de hain ve katil damgası yiyecekti Sirius. Belki de tüm bunlar Bellatrix'in başının altından çıkmıştı. Sirius'un leke sürdüğünü düşündüğü Black ismini temizlemek için uydurmuştu bunları.

Peter vücudunu tekrar hareket ettirebildiğini hissetti. Gözlerini açtığında Voldemortu gördü , Karanlık Lord onun için bekliyordu. Korkudan dili tutulan Kılkuyruk zorla konuştu;

'' Lo.. lorrdum lütfen bana zarar verme. Godric's.. Godric's Hollow'dalar. Yirmi üç numara. Bu akşam yola çıktılar, çoktan eve varmışlardır. Lütfen beni öldürme''.

''Korkak ve hain olduğunu biliyordum Pettegrew ama bu kadarını tahmin etmemiştim'' dedi Voldemort pis bir sırıtmayla. '' Bu bilgi için seni bağışlıyorum, seni ben öldürmeyeceğim'' deyip arkasını dönerek oradan uzaklaştı. Kapıdan çıkmadan öce;

'' Pettegrew'un ölümünü sana bırakıyorum Lucius'' diyerek ortadan kayboldu.

Voldemort'un söylediklerini duyan Kılkuyruk, Lucius ona döner dönmez asasını kaldırdı ve büyü sözcükleri fısıldadı. Bir anda büyük bir patlama gerçekleşti ve evin yarısı havaya uçtu. Afallayan Ölüm Yiyenler kendilerine geldiklerinde Peter'ın az önce durduğu yeri iyice aradılar ama ondan geriye hiçbir iz yoktu. Bulabildikleri tek şey bir parmaktı. Kimse, evin yığılmış molozları altında oradan uzaklaşan fareyi farketmedi.

James ve Lily'nin ÖlümüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin