Namjoon
Yura denen kız öğle vakti yaptığı büyüyü getirmişti. Küçük cam şişenin içinde iksir vardı. Elindeki iksiri alıp incelemeye başladım.
"Kızın içeceğine bundan iki damla damlatın yeterli olacaktır etkisi iki saate geçer. İyi şanslar" Yura nasıl yapacağımızı anlattıktan sonra bizde Sae Ron için içecek hazırlamaya başladık. Şüpheli olmasın diye sadece Hoseok girecekti içeriye çünkü Sae sadece ona güveniyordu bu evde. Sae Ron için taze portakal suyu sıkmıştı Hoseok ne kadar buna gerek yok desek de inat etmişti bir kere.
HOSEOK
Sae Ron için taze portakal suyu sıkmıştım. Bu evde kimse onu sevmiyordu buna emindim. Sadece ben seviyordum hatta sevgiden de öteydi duygularım. Hazırladığım meyve suyunu elime alıp onu tuttuğumuz odaya doğru ilerledim. Bir iki kez kapıyı tıkladıktan sonra içeriye girdim. Yatakta uzanıyordu hafif bir gülümseme sundum. Yanına gidip oturdum.
"Sana meyve suyu getirdim. Kendi ellerimle sıktım"
"İstemiyorum"
"Aaaa hadi ama bak kırılırım sana"
"İyi peki" elimdeki meyve suyunu alıp içmeye başladı bende onu izliyordum sonunda bitirince biraz bekledim ve sorularımı sormaya başladım.
"Yong Shik kim?"
"O mu? o benim babam" duyduğum şeyle şoka uğramıştım. Ne yani o adam babası mıydı?
"Yong suk o kim?"
"Onu tanımıyorum adını bile duymadım"
"P-peki bizden neden sakladın?" omuz silkmişti
"Babam olduğunu sakladım çünkü o kötü biri ne kadar bana iyi insanmış gibi gözükse de o kötü bir insan ve ben korktum. Beni de onun gibi kötü bir insan sanmanızdan korktum." duyduklarıma çok şaşırmıştım. Gözünden akan yaşa baktım. Elimi kaldırıp sağ yanağına uzattım ve usulca akan yaşı sildim. Elini elime koydu
"Bana ne yapacaksınız? Beni o adamın evine yollamayın" hayır onu asla bırakmayacaktım.
"Merak etme. Ama bir şeyi merak ediyorum... aşık olduğun biri var mı?" yüzüme baktıktan sonra burukça gülümsedi.
"Var ben Jungkook'a aşığım ama o beni sevmiyor benden nefret ediyor. O Lisa denen kızı seviyor bunu gözlerinden bile anlayabiliyorum" duyduğum şeye inanmak istemiyordum. Ben nasıl onu seviyorsam onunda beni sevmesini istiyordum. Çok şey istemiyordum sadece beni sevmesini istiyorum. Ona son kez sarıldıktan sonra salonda beni bekleyenlerin yanına gitmiştim. Boşta kalan tekli koltuğa oturarak kafamı geriye yasladım.
"Eee? anlat hadi?"
"Yong Shik... babasıymış"
"NE?"
"Duydunuz işte Yong Suk'u da tanımadığını hatta adını bile duymadığını söyledi"
"İşimiz bittiğine göre kızın hafızısanı silip evine götürelim" (Jin)
"Yura bunun içinde büyü yapmış. İksirin etkisi geçince uyuya kalıcakmış sonrada onu evinin oralara bırakırız"
2 saat sonra
Sae Ron uyuduğunda bizde üzerlerimizi giynip yola koyulduk. Sadece Namjoon ben ve Jin gidiyorduk. Evin yakınında bir yerde durduk Sae Ron'u kucağıma alıp yolun kenarına yatırdım onu her ne kadar böyle bırakmak istemesem de mecburdum. Son kez yanağına öpücük kondurup kokusunu içime çektim.
"Affet beni" arabaya binince hızla eve doğru ilerlemeye başlamıştık. Her ne kadar onu bırakmamak için dil döksem de beni dinlememişlerdi.
Fakat bu iş bittikten sonra Sae Ron'u bulacak ve onun hayatına tekrar girecektim.
(+20 oy ve +15 yorum gelmezse yb yok)
Arkadaşlar ben çok şey istemiyorum okuma sayısı 70 lerde 80 lerde ama gelen oy ya 10 ya 8 yani düşük rakamlar ben sadece hakkımı istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Görev (SIR)
RandomBirbirlerini tanımayan 7 yetenekli adam ve 4 yetenekli kız. Gizli bir görev için bir araya gelirlere ne olur?