Heartache | JJK

Heartache ∞ 4

Multidekini gelde yeme şimdi.

İyi okumalar.

4.Bölüm | Etek

"Okul kolidorları senin resimlerin ile dolu." dedi gülerek Jiyeon. Onun sayesinde öyleydi ve bundan zevk alıyordu.

"Aman ne güzel." deyip göz devirdim. Dün ki mankenliğimden sonra insanların gözüne daha çok batmıştım. Herkes bir duvardaki tuvale birde bana bakıyordu. Bazıları hayranlıkla, bazıları şaşkınlıkla. İstediğim de buydu.

"Ponpon kız etekleri çok kısa değil mi sence?" dedim Chaeyoung'a dönüp. Cidden çok kısaydı. Onun altına giydiğimiz şort ondanda kısaydı. Sarı, askılı, dar bir üst vardı.

Bugün nedense çok sakin geçmişti. İki gündür yaptığım şeylerin yanında bir hiçti. Bu sabah okula yine Yoongi ile gelmiştik. Okul, benim Yoongi'nin olduğu Bangtan isimli gruptan biri olduğumu düşünmeye başlamıştı. Bu işime geliyordu çünkü çoğu öğrenci yanıma geliyordu. Açıkçası bundan hoşlandığımı söyleyebilirim. Hiç fena bir şey değildi.

Şimdi ise matematik dersindeydik. Bu dersten sonra Chaeyoung ile birlikteydim. Sorun şu ki, matematik hocası beni Jungkook ve Yoongi'nin tam ortasına oturmuştu. Önümde Yoongi, arkamda Jungkook vardı. Sebepsizce rahatsız olmuştum. Durmadan yerimde kıpırdanıyordum.

"Rahat duracak mısın?"

Arkadan gelen sesle kıpırdanmayı bıraktım. "Ah, pardon."

Rahat duracak mısın? Böyle yaparsan yumurtayı kıramam.

"İyi misin?"

Yoora kaşları çatılmış bir şekilde bana bakarken başımı salladım. "İyiyim."

İkna olmamış tavrını gördüğümde kendimi zorlayarak gülümsedim. O, başını yavaşça yukarı aşağı hareket ettirdi. Bu kızı ikna etmek ne kadar zordu böyle.

"Yoora ve Jane, dersi dinleyin."

Yoora göz devirerek önüne döndü. Tamam, bu hocaya bende sinir oluyordum. Sanki ona inat bu okula gelmiş gibi davranıyordu.

Telefonum titrediğinde bütün gözler bana döndü. Yapmacık bir şekilde gülümsedim. Bildiğime göre, ders esnasında telefon ile ilgili bir şey olunca ceza alınıyormuş. Ne kadar saçma.

"Benim telefonum."

Şaşkınca arkamı döndüm. Jungkook telefonunu çantasına koyup hiçbir şey olmamış gibi devam etti.

Benim telefonum çalmıştı ama o üstlenmişti.

"Jungkook, benimle teneffüste müdürün odasına geliyorsun."

Kaşlarım kalkarken hızlıca önüme dönüp itiraz edecektim ki tekrar onun sesini duydum.

"Gelirim."

Hayretle tekrar arkamı döndüm. "Ne yapıyorsun?"

Yamuk gülüşünü sergilediğinde açıkçası korkmuştum. Tam bir psikopat tipini andırıyordu.

"Sana söylemiştim, sadece yanlış anlama yeter."

"Sana yardım ediyorum diye sakın başka bir şeyler düşünme. Sadece suçlu hissediyorum. Sen benim için eski Jane'den farksızsın."

"Teşekkür ederim."

Zil çaldığında herkes ayaklanıp çantasını toplamaya başlamıştı. Etrafta ki gürültüye maruz kalmaktan kimse kimsenin sesini duymuyordu.