Heartache | JJK

Heartache ∞ 5

5.Bölüm | Hatırlıyorum

Dibimde durduğu 5 saniye boyunca nefes almadan durmuştum. Bu kadar yakın olması beni neden bu kadar etkiledi, sanırım korkmuştum.

Birden erkekliğine tekme attığımda onu yerle başbaşa bırakarak üstüme asker yeşili sade bir tişört, şortun altına ise ondan birkaç santim uzun bir şort daha giydim.

Chaeyoung'a baktığımda kendi dolabından buraya hayretle Jungkook'a bakıyordu.

Pişman değildim.

"Git kendine oynayacak başka birini bul."

∞

"Sonra bir indirdi. Jungkook yerde."

Chaeyoung olayı abartarak anlattığında gözlerimi devirdim. O kadar sert vurmamıştım.

"Haketmiştir."

Jiyeon ve Haneul onayladığında Yoora hepsinden bağımsız kafasını iki yana salladı.

"Jungkook'un gözü Eun Mi den başka birini görmediği için sadece korkutmak istemiş, çıkacağını sanmış. Zannettiğiniz gibi bir şey yok. Mantıklı düşünün."

Aradığım arkadaş tipi.

Yarım saattir kızlara bunu anlatmaya çalışıyordum. Yoora ise tek seferde konuşmuştu.

"Her neyse, size bir şey söylemem lazım."

Haneul konuşmasına devam etti. "Na Ra evinde doğum günü partisi düzenliyormuş. Cumartesi ve pazarı birbirine bağlayan gecedeymiş."

"Çok geç değil mi?" diye sorduğumda güldüler.

"Hafıza kaybı sana yaramadı sanırım."

Başımı yukarı aşağı sallarken hala aklımda Jungkook'un bana yaklaştığı an vardı. Neden kafamdan atamıyorum ki.

"O yüzden şimdi limonatanı bitir Jane ve kızlar, alışverişe gidiyoruz."

Hızlıca limonatamı bitirip hesabı ödedikten sonra Jiyeon'un arabasıyla alışveriş merkezine gittik.

Cidden, bu yaşta böyle arabaları olması tuhaftı. Yada benim arabam olmadığı için öyle geliyordu.

∞

"Beğenmedim."

Oflayarak elimdeki elbiseyi yerine bırakıp başka bir elbise bakmaya gittim.

Kendime değil, Haneul'e bakıyordum.

"Artık kendime baksam, diyorum."

"Sen hemen bulursun, güzel kızsın. Benim vücudumun kriterleri var."

"Ben nereden bilebilirim vücudunun kriterlerini?"

Bu sefer o ofladığında güldüm. "Bak bunu dene, bende kendime bir şeyler bakayım."

Elimdekini alıp önce bir süzdü. Sonra memnun olup kabine doğru ilerlediğinde rahatlıkla nefesimi verdim. Şimdi sıra kendime bakmaktaydı. Abartılı bir şey istemiyordum. Sıradan bir doğum günüydü.

"Jane!"

Jiyeon bana seslendiğinde ona döndüm. Eliyle gel işareti yapıyordu. Yanına gittiğimde elime bir elbise tutuşturdu.

"Git dene."

Kafamı sallayarak kabine ilerledim. Üç kapısıda kilitliydi. Mecburen onların çıkmasını bekleyecektim.

Yirmi dakikadır bekliyordum ve esnemeye bile başlamıştım.

"Haneul, hangi kapıdasın?"

"Orta."