Multi medya= Nazlı'nın giydikleri
Keyifli okumalarrr♥️
Sabah olduğunda işe gitmek için çabucak dolabımın önüne geçip hazırlanmaya başladım. Hemen üzerinde Adidas yazan siyah bir tişört, siyah pantolon ve ayağıma da beyaz süper starlarımı giyip birde siyah şapka taktığımda hazırdım. Bu tarz giyinmekten çok mutluydum ve cidden çok seviyordum.
İş yerine geldiğimde hemen önlüğümü takıp arabaların yanına gittim ve tamir etmeye başladım arabanın aküsünde sorun vardı. Aküsünü çıkarıp yeni bir akü taktım ve böylelikle araba tamir edilmiş oldu.
Bugün işlerimi çok hızlı bir şekilde yaptım bunun nedeni kesinlikle savaşın burada olmamasından kaynaklıydı.
Bugün baya şaşırtıcı bir şekilde ortalıkta görünmüyordu. Her gün burada olması benim açımdan çok kötüydü çünkü biri başımda durup beni izlediğinde işlerimi rahat bir şekilde yapamıyordum, Bugün olmaması benim için çok ama çok iyi olmuştu.
işlerim erken bittiği için söz verdiğim gibi bizim motor grubundaki erkeklerle maç yapmaya gittim.
Hemen takımları ayırıp maç yapıcaktık ki o sırada Savaş gelmişti. Bende bugün gelmez diye ne güzel seviniyordum oysaki gelmişti boşuna dememişler iti an çomağı hazırla diye bir bugün yok ne güzel demiştim ki yine kahretsin ki gelmişti.
Onu umursamadan önüme döndüm ve grupla ilgilenmeye başladım tam herşey hazır olup oyuna başlayacağımız zaman Savaş yanımıza geldi ona sert bir şekilde bakıp;
" Senin ne işin var burda? sen top oynamayı kesin bilmiyordundur ki " dedim küçümseyici bir şekilde sırıtırken. O ne anlardı ki toptan sorsan bir kere ayağına top almışımdır ki? Bizimle oynayacak Hiç sanmıyorum. bana sırıtarak bakıp;
" o kadar eminsin yani" dediğinde
" evet eminim maç yapamazsım" dedim hemen bende
" hadi o zaman maç yapalım eğer benim takımım kazanırsa bugün akşam 9' a kadar istediğimi yapıcaksın, eğer senin takımın kazanırsa bende senin dediğini yapıcam." Dediğinde kahkahalarla güldüm ve
"tamam, benlik sıkıntı yok " dedim.
Ne de olsa ben ve takımımı yenemeyecekti o yüzden benlik sıkıntı yoktu. Savaş bana elini uzattığında bende çabucak elini sıktım ve bir barış antlaşması yaptık hemen maç yapmaya başladığımızda ilk golü hızlı bir şekilde takımımdaki Serdar atmıştı.
Serdar futbolda çok iyiydi ve onun gol atacağından adım kadar emindim ve atmıştı da. Çabucak yanına gidip;
" Aferin koçuma beee" dedim ve ellerimi kaldırıp ellerine çarptım.
Böylelikle Benim takımım 1 Savaş' ın takımı ise 0 dı. Yani anlayacağınız ben ve takımım öndeydik. Oynamaya uzun bir süre devam edince durum Benim takımım 5 , Savaşın takımı ise 3 puandı. Ben ve takımımı Biraz yormuşlardı bunu beklemiyordum şahsen. Daha fazla zaman geçtiğinde durum baya ciddi bir hal almıştı ve iki takımda eşit sayılandaydı.
Benim takımım 7 Savaşın takımı 7 ' ydi. Baya zorlayıcı bir maç olmuştu cidden. Savaşın Cidden böyle oynayabildiğini bilmiyorum açık açık söylemek gerekirse gayet iyi oynuyordu zaten takımındaki çoğu sayıyı da o almıştı. Şaşkınlık içerisinde onu izliyordum.
Maça Devam ettik, maçın son dakikalarına doğru iki takımda 9-9 olmuştu ve ben eşit bir şekilde biteceğine ve iki takımında kazanacağına inanırken Savaş kaleye doğru gidip hızlı bir şekilde gol attığında büyük bir şaşkınlığa uğradım çünkü bunun olmasını cidden beklemiyordum son golü de böylelikle atmış oldu, Zaten sürede bitmişti artık.
Onlar kazanmıştı anlayacağınız şuan aşırı derece üzgündüm ve hala Savaş'a yenildiğime inanamıyordum ya bu nasıl olmuştu? o son golü nasıl atabilmişti Cidden anlayamıyordum.
Savaştan;
Oyunu biz kazandık cidden çok mutlu olmuştum. Aslında bu mutluluğumun sebebi maçı kazandığımız için değildi, mutluluğumun sebebi bugün akşam saat 9' a kadar ona istediğimi yaptırabileceğimdi. Bunu düşündükçe daha da mutlu oluyordum.
Sakalımı kaşıyıp alttan alttan da gülerek Nazlı'nın yanına gittim. Benim yanına gittiğimi görünce yüzü düştü ve gözlerini kaçırmaya başladı. Yanına gidip;
" eeee yendiğime göre gidebiliriz artık, hadi gidelim" diyerek ona elimle yolu gösterdim. Bana sinirli bir şekilde bakıp göz devirdi ve yürümeye başladı.
İlk olarak bir kafeye gittik ve oturur oturmaz çay söyledik çaylarımız geldi ve içmeye başladık. Nazlı bir sigara çıkarıp dudağına yerleştirdi sigara içmesi hiç holuma gitmiyordu çünkü kendine ister istemez Zarar veriyordu ve bunun hiç mi hiç farkında değildi.çakmağını cebinden çıkarmaya yeltendiğinde direkt;
" içme" dedim bana bir kaşını kaldırarak bakıp;
" Sanane" dedi. Bugün benim dediklerimin olacağını unutmuştu herhalde, ve ne dersem yapmak zorundaydı idayı ben kazanmıştım çünkü
Hemen dudaklarımı aralayıp;
" Nazlı bugün benim dediklerimi yapmak zorundasın biliyorsun değil mi?" Dediğimde surat asarak;
" Of tamam" dedi ve sigarayı ağzından çıkarıp pakedini geri cebine koydu. Öylece sus pus oturmayalım diye bende onunla konuşmaya başladım.
" hiç aşık oldunmu?" Diye sordum. Oflayarak Bana bakıp;
" Sanane" dedi. Cidden böyle beni iki de bir terslemesinden sıkılmıştım ve böyle yaptıkça ister istemez sinirleniyordum.
" Bir günlükte olsa benim dediklerimi yapmak zorundasın Nazlı!" Dedim bende sert bir şekilde artık kendimi tutmakta zorlanıyordum onun canını sıkmamak için her yaptığına bir şey demiyordum ama benimde bir kalbim vardı bunu anlamalıydı.
" Of Tamam" dedi sadece ve sustu bende sorumu tekrar yineledim.
" aşık oldun mu?"
" Evet" dedi. O öyle diyince baya bir moralim bozulmuştu ama çaktırmamaya çalıştım ve sakin bir şekilde;
" kim o?" Dedim
" sanane" dedi. Ben bu kıza daha önce dememişmiydim her istediğimi yapacağını? Niye böyle yapıp duruyordu cidden anlayamıyordum.
"Nazlı" Diyerek uyardığımda;
" tamam be.... adı Tarıktı oda benim çevremdendi işte serseriydi falan öyle onunla sonra sevgili olduk ama tabi o beni bırakıp başka kıza gitti" dedi sesi sonlara doğru kendi kendine konuşurcasına. İfadesiz bir şekilde;
" yanlış yapmış" dediğimde kaşının bir tanesini kaldırarak;
" Nerden biliyorsun yanlış yaptığını bellki de o kızı seviyordu ve onunla mutlu olmak için gitti belkide" dediğinde sırıtarak;
" Böyle güzel bir kızı bırakıp başka kıza gidende yani... ne bileyim, kördü herhalde." Dediğimde sırıttı ve o sıra yüzü kızardı. Hemen sırıtmayı bırakıp eski ifadesiz haline geri döndü. Yanakları al al olmuştu ve bu hali acayip derecede tatlıydı ki yanaklarını sıkmamak için kendimi zor tutuyordum.
İlk defa onun bu haline Şahit oluyordum ve bu hali çok ama çok güzeldi. Kısık bir şekilde gülerek;
" kızardın " dedim
" tamam sus" dedi o da gözlerini kaçırırken. cidden manzaram aşırı iyiydi şuan. Biraz sonra;
" eee sen hiç benim hakkımda bir şey merak etmiyormusun?" Dediğimde;
" Ediyorum" dedi. Ne yani benim hakkımda bir şeyi merak ediyordu öyle mi şuan aşırı mutlu olmuştum demek ki artık aramızdaki buzlar yavaş yavaş erimeye başlıyordu. Sırıtarak;
"Ne?"dedim.
" neden bu kadar karı gibi olduğunu merak ediyorum" dediğinde güldüm. Ne yani bu muydu şimdi soracağı şey, bildiğin benimle dalga geçiyordu.
" Ben öyle değilim kızım " dedim.
"Belli oluyor"dedi o da
" bence sen erkek fatma olduğun için sana öyle geliyor" dedim ve sustum. Bence kesinlikle dediğim gibiydi.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum😘
