Nazlıdan;
Gözlerimi açtığımda direkt telefonumu elime alıp saate baktım saat 9' a geliyordu. Baya bir yatmıştım ama şimdi kalkıp hemen işe gitmeliydim. Yataktan hızlı bir şekilde çıkıp Rutin işlerimi hallettim ve evden çıkıp işe doğru ilerledim.
İşe geldiğimde çabucak işlerimin başına geçtim bir iki saat gibi bir süre sonra işlerim bitti ve tamirhaneden çıkıp eve doğru yola çıktım.
Eve doğru ilerlerken telefonuma bir mesaj sesi geldi açıp baktım.
Savaş : " Nazlı işin bittiyse mevsimler parkında buluşalım mı?" yazıyordu. Ne kadar gitmek istemememde;
" olur. Parka geç sen bende geliyorum" dedim.
acaba ne için çağırıyordu beni. İnşallah önemli bir şey için çağırıyordur çünkü eve gidip biraz kendi kendime takılmak istiyordum.
Hemen mevsimler parkına doğru gittim. Kısa bir süre sonra mevsimler parkına geldiğimde parkın ortasında Bir sandalyede oturuyordu. Hemen Yanına gidip;
" geldim" dedim. Kafasını çevirip bana baktı vs ardından ayağa kalkıp;
" Aaa pardon görmemişim" deyip ellerimi tuttu
" otursana" dedi. Ellerimi hızla ondan çekip yanına oturdum bana bakıp;
" Nazlı, sen tanıdığım en iyi, en tatlı ve en güzel kızsın" dediğinde gözlerinin içine baktım.
Ne diyordu yine cidden sıkılmıştım artık. Boşuna uğraşıyordu biz diye bir şey olamazdı, Olamazdık biz onunla çok farkı iki karakterde olan insanlardık, Boşuna çabalıyordu.
Başımı önüme eğdiğim sırada yanağıma yaklaştı öpücekti bunu anlamıştım oyüzden kafamı kaldırıp ona " yaklaşma" diyeceğim zaman Denizi gördüm. Mirada yanındaydı ve sinirli bir şekilde bizim yanımıza geliyordu.
Ben bizi yanyana görmesinden ve başka şeyler düşünebilmesinden felan korkarken Deniz Savaşın beni öpeceği zaman görmüştü ve böylelikle herşeyi çok açık bir şekilde yanlış anlamıştı bunu yüz ifadesinden açık bir şekilde anlayabiliyordum.
Hızlı bir şekilde gelip kolumu tuttu ve ayağa kaldırdı. Kaşlarını aşırı derecede çatıp bana dikerek;
" Nazlı senin bu adamla, bu şekilde burda ne işin var? He" dediğinde hızlı bir şekilde kolumu çektim fakat bırakmadı.
Aşırı derecede sıkı tutuyordu ve kolum acımaya başlamıştı. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Savaş benden önce davrandı ve ayağa kalkıp;
" yanlış anladın Deniz, kızı bırak" dedi sert bir şekilde. Deniz ise bağırarak;
" Sen sus! ben herşeyi doğru anladım, senle sonra konuşçaz merak etme" dediğinde artık konuşmam gerektiğini anladım ve ilk defa konuşmak için ağzımı araladım.
" Deniz Savaş doğru söylüyor, yanlış anladın bırakırmısın kolumu?" Dediğimde dinlemedi ve beni sürüklemeye başladı.
Savaş ise hızlı bir şekilde gelip diğer kolumu tuttu. Savaşa sinirli bir şekilde bakıp;
" Bırak kızı" dediğinde Deniz daha da sinirlendi ve gözlerini gözlerinden hiç ayırmayarak her an patlayacak bir yanardağ gibi sinirli bir şekilde bakmaya devam etti o sıra Mira da konuşmaya başladı.
" Deniz kızı bıraksana ya" dediğinde Deniz Miraya dönüp bağırarak;
" Mira sen karışma!" dedi ve ardından Savaşa dönüp;
" Sende bırak benimle gelicek" dedi ama Savaş kolumu tutmayı bırakmadı.
Denizde daha fazla dayanamadı ve Savaşı altına alıp yumruklamaya başladı biraz sonrada Savaşta dayanamayıp Denize vurmaya başladı.
Onlar kötü bir şekilde kavga ederken Mirayla ben de ayırmaya çalışıyorduk fakat hiç bir şekilde ayrılmıyorlardı.
Mira daha fazla dayanamadı ve bağırarak;
" ikinizde durmazsanız Deniz sen beni, Savaş sende Nazlıyı kaybediceksin! Benden söylemesi" dediğinde İkiside kavgayı kesip bize baktı.
İkisininde yüzü kan içinde kalmştı. Savaşın kaşı ve dudağı kanıyor Denizin ise kafası kanıyor ve bir gözü morarmıştı.
Deniz hemen ben ve Miranın kolunu tutup eve getirdi. Savaş orada kalmıştı Denizin beni götürmesine izin vermeyecekti fakat ben başımla ona bırakmasını söylemiştim ne kadar istemesede beni bırakmıştı.
Hızlı bir şekilde eve girdiğimizde Deniz hemen yanıma yaklaşıp;
"Senin elin adamıyla ne işin var? Ha" dedi ve bana tokat attı.
Deniz'in Bu kadar ileri gidebileceğini cidden hiç ama hiç düşünemezdim. Ama artık çok olmuştu. Kuzenim olmasaydı şimdiye kadar bu kadar sessiz durmazdım fakat bana bu şekilde davranıp, bana tokat atamazdı hem de bir suçum bile yokken.
Kolumdan tutup hızlı bir şekilde odama çıkardı. İçeriye savururcasına attıktan sonra kapıyı üstüme kilitledi.
Kalkıp Kapıya vurdum ve bağırmaya başladım.
" Deniz beni burdan hemen çıkar! beni buraya kilitleyemezsin! ben birşey yapmadım Ve sen bana abilik taslayamazsın anladın mı? Deniz aç şunu" diye bağırdım.
"Nazlı bence kendini zorlama çünkü açmıycam, eğer şimdi kapıyı açarsam sana daha fazla zarar verebilirim ve bunu hiç ama hiç istemiyorum anladın mı? Lan o adam seni öpücekti aklıma geldikçe deliriyorum." dedi o da aynı benim gibi bağırarak. Şuan o kadar çok sinirliydim ki benim hiç bir suçum yoktu fakat beni dinlemeyip, bana bağırıyordu. Sakinleşmeye çalıştım, Yere oturup bir sigara yaktım ve içmeye başladım. Şuan anca beni bu sakinleştirebilirdi çünkü
