Nazlıdan;
Savaş hemen beni odama çıkarıp yavaş bir şekilde yatağa bıraktı. Sıratarak yüzüme bakıp;" yalan söylemekte uzmansınız Nazlı hanım bunu da böylelikle öğrenmiş olduk" dediğinde güldüm.
" tabi tabi ilk sen başlattın bende devam ettirmek zorunda kaldım napayım?" Dedim hafif kızgınmış gibi çıkan bir sesle.
" hiç zorunda kalmış gibi durmuyordun ama neyse. Hadi bana güle güle ben artık gideyim sende kendine iyi bak" dediğinde gülümsedim.
" güle güle, bakarım zaten bir şeyim de yok iyileştim"
" sen yinede bak" dedi ve odamdan çıkıp gitti.
Biraz sonra Deniz yanıma geldi. Yalancı bir sinirle Ellerimi tutup;
" bundan sonra kendine çok iyi bakıyorsun zilli anlaşıldı mı?" Dedi burnumu hafifçe sıkıp bırakırken. Kısa bir Kahkaha atıp;
" zilli mi ? o ne be öyle, hem iyiyim ben" dediğimde kafamın üzerini öptü.
" Allah iyilik versin"
Biraz sessiz bir şekilde oturduktan sonra;
" Nazlı... sen Savaşla dışarıya gezmeye mi çıktın?" Dedi sinirli bir şekilde aklına takılmıştı anlaşılan ona bakıp maalesef mecbur olduğum için üzülerek bir yalan daha söylemek zorunda kaldım.
" hayır Deniz sadece bir kafede karşılaştık tesadüf yani, ben fenalaşıncada oda beni hastaneye getirdi." Dedim.
" hı tamam" dedi ve yanıma uzanıp başımı omzuna koydu bende hemen kollarımı ona sardım.
Ona yalan söylemiş olmam o kadar çok beni üzüyordu ki anlatamam. Keşke yaşanan şeyler hiç olmasaydı ve ben ona yalan söylemek durumunda kalmasaydım.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım ve ardından;
" Mirayla aranız nasıl? " dedim."Mirayla şuan tanışma aşamasındayız bişey yok ortada daha. Hanımefendi ilk tanımak istiyormuş" dedi sırıtarak
" doğruyu söylüyor kız ilk bi seni tanısın" dedim.
" tanışıyoruz işte bakalım." Dediğinde karnına doğru yavaş bir şekilde vurup yalancı bir kızgınlıkla;
" Deniz valla çok salaksın he onu alıp bir yerlere gitsene, öyle evde duruyorsun" dediğimde;
" bugün olmaz" dedi meraklı bir şekilde;
" nedenmiş o?" Dedi.
" sen hastasında oyüzden başında durmam gerekiyor" dedi burnumu sıkarak.
" hayır ya saçmalama iyiyim ben git kızı da al gezin" dediğimde güldü.
Çabalarımım sonucu zar zor onu ikna ettim ve evden gönderip yatağıma yayılarak uzandım. O sırada Telefonuma mesaj geldi.
Savaş : "Nazlı nasılsın? İyi oldunmu? " yazıyordu.
Nazlı: " iyiyim şimdi"
Savaş: "hı sevindim"
Nazlı: "Sağol"
Savaş: "Rica ederim, Deniz evdemi?"
Niye şimdi durduk yere Denizin evde olup olmamasıyla ilgileniyordu ki.
Nazlı: " şimdi çıktı"
Savaş: " hı yanına geliyim mi?"
Neden Denizi sorduğunuda böylelikle anlamış oldum.