10.

3.7K 144 4
                                    

Miraya bakındım Fakat onu hiç bir yerde göremedim . Biraz daha bakımdıktan sonra barın uzak bir tarafında bir tane de adam ona kolunu atıp sarılıyordu felan ama Miranın bundan aşırı derece rahatsız olduğu yüz ifadesinden anlaşılıyordu. Adamı itmeye çalıştı ama adama ona o ittikçe daha da sarılıyordu. Hemen o tarafa doğru hızlı bir şekilde yürümeye başladım. yanına gittiğimde Mirayı kolundan tutup hızlı bir şekilde çektim ama adam onu diğer kolundan tutmuş bırakmıyordu. Daha fazla dayanamayıp bağırdım.
" bırak" dedim ama hala kolunu bırakmadı.  Bu beni Cidden beni çok sinirlendirmişti. Daha fazla dayanamadan adamın saçından tutup karnına hızlı bir şekilde geçirdim ve hızlı bir şekilde yüzüne bir de yumruk attım. Sanırım canı çok acımıştı yüz ifadesinden gayet apaçık bir şekilde anlaşılıyordu.
Miranın kolundan hızlı bir şekilde tutup barın çıkışına doğru ilerledim. Tam kapıdan çıkacağımız zaman Bir adam kolumdan tuttu dövdüğüm adam arkamızdan gelmiş olamazdı değil mi? Yoksa yaptıklarım ona yetmemişmiydi? Arkamı dönüp yüzüne baktım Savaştı. Onun burada ne işi vardı? Burada bile karşıma çıkıyordu bir rahat bırakmıyordu Allah'ın cezası. Bana meraklı gözlerle bakıp;
" Miranın neyi oluyorsun? Sen" Dedi bende hemen;
" Mira benim arkadaşım Hem sen nerden çıktın sanane" dedim.
" Mirayı tanıyorum hadi benim arabama bininde sizi bir otele götüreyim. Hem Miranın hali de ortada " Dedi. Dediği doğruyu Mira aşırı derece sarhoştu ve ayakta bile zor duruyordu. Maalesef dediği şeyi yapmak zorundaydım. Bara miranın arabasıyla gelmiştik fakat sonra şöförünü arayıp arabasını almasını istedi bardan çıktığımız da biraz yüzülüp yapıcaktık sözde maalesef kabul etmekten başka çarem yok gibi görünüyordu.    " tamam" dedim ve arabasının yanına gidip bindik. Arabaya biner binmez bir sessizlik oldu önce ikimizde konuçmuyorduk. Zaten konuşmak istemiyordum bu züppeyle. Ona baktığımda camdan beni kestiğini gördüm ve ona ne bakıyorsun dememek için  kendimi gerçekten zor tutuyordum. Bana biraz daha baktıktan sonra bakışları üzerimde dolaştı ne kadar rahatsız olsamda bişey demedim çünkü puanda onunla muhattap olmak istemiyordum.  Biraz sonra dudaklarını aralayıp şunları söyledi;
" Nazlı gerçekten çok hoş bir kız olmuşsun böyle, hayret senin içinde bir kadın yatıyormuşta biz bilmiyormuşuz." Diyerek sırıtmaya başladı. Ne diyor bu salak ya, canı dayak istiyor belli.
" konuşmuş olmak için konuşma da önüne dön"
Dedim ve camdan dışarıya doğru bakmaya başladım zaten ondan sonra da hiç konuşmadık.
Otele geldiğimiz zaman hemen arabadan indim ve Mirayı da indirmeye çalıştım o sırada Savaş omzuma dokundu;
" Napıyorsun? Bırak ben mirayı taşırım. Sen sadece gelirken arabanın kapısını kapat yeter" dedi sırıtarak. Salak bu çocuk ya nerden onu dinleyip geldim ki buraya, Hep Mira yüzünden. Mirayı kucağına alıp otele doğru yönelirken bende hemen arabanın kapısını kapatıp arkasından ilerledim. Otele girip odalarımızı tuttuk bende hemen odamın yolunu tutup direkt lavaboya girdim. Biraz sonra çıktığımda Savaş odadaydı ve koltukta oturuyordu. Bunun ne işi vardı ya burda? Kendi odasına niye gitmiyordu cidden anlamış değildim. Beni uzun bir şekilde baştan aşağı süzmeye başladığında rahatsız olup kaşlarımı çattım ama hala  o pis bakışlarını üzerimde tutmaya devam ediyordu.
" çok güzelsin" dedi. Bakışlarının arasında
"Kapat çeneni ve çık dışarı hem senin ne işin var burda odan yok mu?" Dedim
"Odam mı? var ama ben burda kalmak istiyorum"
" hadi başka kapıya yürü, çık çabuk!" Dedim bağırarak
"Oof al işte tam kız oldu diyorum içinden hep bir erkek çıkıyor"
"Sanane hadi dışarı" dedim ve hızlı bir şekilde kapıyı açmaya giderken ayağım takıldı ahh lanet olası topuklularım yüzünden işte ben biliyordum ben kim topuklu kim bu zamana kadar düşmemem bile bir mucizeydi zaten. Kendi  bilinç altımla savaşa girerken düşüceğimi bildiğim için yüzüme zarar gelemsin diye kapattım ama nedense hiç canım acımıyordu benim canımın şuan yanması gerekirken neden çok rahat bir yerde uzanıyormuşum gibi hissediyordum ki.
Merak  ettim ve yavaşça gözlerimi araladım. Karşımda Beni kollarıyla saran Savaşı gördüm.  Ne yani benim düşüceğimi anlayınca beni tutmuşmuydu? Nasıl olmuştu bu ama o oturuyordu. Hala Savaşın kolları arasında olduğun aklıma gelince hemen onu itip kolları arasından ayrıldım. Uzun uzun Bana bakıyordu. Hemen gözlerimi kaçırıp üstümü düzelttim.
" Teşekkür ederim" dedim ayıp olmasın diye sonuçta beni kurtarmıştı o beni tutmasaydı halıyla şuan öpüşüyor olacaktım. Ona minnet borçluydum ama bir andan da suçluydu çünkü o beni sinirlendirmeseydi ben hızlı bir şekilde hareket etmeyecek ve düşmeyecektim.
Daha fazla ayakta öyle dikilmedim ve dikkatli bir şekilde yürüyüp  koltuğa oturdum. Bir daha düşmek istemezdim çünkü ilkte düşmedim ama ikinci de bu kadar şanslı olamaya bilirdim.
Savaş odanın kapısına doğru  yürüdü ve kulpunu tutup bana döndü.
" Bu arada isteğimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. İyi geceler" dedi ve kapıyı açıp dışarıya çıktı.

Serseri KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin