5.

5.3K 187 2
                                    

Miradan;

Sabah erken bir saatte her zaman olduğu gibi kalktım nedense ben Nazlı gibi geç saatlere kadar uyuyamıyorum ne kadar geç yatsam bile yine erken kalkıyordum ve bu halimden Nazlı çok mutluydu çünkü erken kalktığım için kahvaltıyı ben hazırlıyordum kahvaltı bana kalıyordu anlayacağınız. O hala uyuyordu kendisi tam bir uykucu sanki kış uykusuna yatmış mübarek, ama artık alışmıştım şimdi den ilerideki olacak  kocasına acıyordum. Aşağıya inip kahvaltı hazırlamaya başladım herşey hazır olduğunda masa enfens görünüyordu. Hemen odaya çıkıp Nazlıyı uyandırmaya çalıştım koluna bir iki kere dokunup Kaldırmaya çalıştım ama hiç bir zaman bu şekilde kaldıramadığım gibi şimdide kaldırmamıştım. Her zaman olduğu gibi maalesef ki suyun kaldırma kuvvetini kullanacaktım mecburdum buna çünkü bu şekil olmadan kalkmıyordu. Hemen mutfağa gidip bir sülahi su getirdim ve Nazlının yüzüne hızlı bir şekilde döktüm biliyorum çok acımasızım ama o da kalkmıyor yani yapacak biley yok anca bu şekil.  Suyu döker dökmez öksürerek kalkmaya başladı her yeri ıslanmıştı bu şekli aynı bir sıçanı andırıyordu. Ben kahkahalarla gülerken o bana çok sinirli bakıyordu işte şimdi yanmıştım. Bana bağırarak;
" Yaa kızım salakmısın? uyuyorum burda ne diye su döküyorsun görürsün sen şimdi" dedi ve ayağa kalkıp üzerime doğru gelmeye başladı. Hemen ellerimi kaldırıp;
"Nazlı ama bak kalkmıyordun napayım hem bak kahvaltı hazırladım bir gör enfens görünüyor." Bunu diyince biraz yüzü gülmeye başladı.
" Neyse tamam affediyorum kahvaltı hazırlamasaydın görürdün"
" tamam tamam hadi kalk üzerini değiştir kahvaltı edelim." Dedim
" tamam of heryerimde ıslanmış ya offff" diye bağırarak dolabının başına geçti bende hemen mutfağa geçip çayı demledim. O sırada Nazlı da geldi ve kahvaltı yapmaya başladık.
" Nazlı bugün sınava gireceksin değil mi? Bak girmen gerekiyor sakın unutma" dedim
" ya Mira başlama yine hem.." hemen sözünü yarıda kesip;
" ya Nazlı üniversiteyi açıktan okuyorsun zaten sınavlarını aksatma lütfen" dedim.
" tamam ya bakarız" dedi. Bu kızın hiçbir şeyi takamamasından cidden sıkılmıştım artık. Zaten son senesi kalmıştı onada Mırın kırın yapıyordu.
" gidiceksin Nazlı ya tamam mı?"
" tamam tamam hadi yap kahvaltını" dedi.

kahvaltımızı edip evden çıktık o Okula sınav olmaya gitti bende eve girmek zorunda kaldım. Çünkü neymiş o çocukla tanışacakmışız. İstemiyorum dememe rağmen hala üsteliyorlardı artık bunalmıştım. Benim kararlarımı kimse önemsemiyordu bir tek Nazlı vardı umursayan.

Eve geldiğimde direkt koltuğa yayıldım. Annem hızlı bir şekilde Yanıma gelip;
" kalk Mira yukarıda kuaförler saçını yapıcaklar" dedi ya ne kuaförü ya istemiyorum.
" Hayır ben saçımı yaptırmıycam anne böyle gayet iyi" dedim.
" Hayır canım kalk ve hazırlan gidicez birazdan zaten " dedi hiç gitmek istemiyordum ama mecburdum.
" Oof be tamam" deyip yavaş bir
Şekilde odama çıktım.
Odama girdim hemen kuaförler başıma üşüşmüştü sanki evleniyordum ne bu şeyler ya annem beni cidden boğuyordu artık.
Saçımı açık dalgalı bir saç modeli yaptılar ve bordo etekle beyaz üst giydim. Hazır oluncada aşağı salona indim. 10 dakika felan Annemde hazır olunca evden çıktık.
Şöför arabayı durdurunca annemle birlikte arabadan inip restoranta doğru yürüdük. Ben çok gergin ve mutsuzdum acaba neler olucaktı?Geldiğimizde bir masaya geçtik masada bir kadın bir de oğlu tahmin ettiğim kişi vardı. Çocuğa hiç bakmadan annemin yanına oturdum. Annemde bana bakarak "tokalaşsana kızım "dedi sessizce. Bende ayağı kalkıp çocuğa elimi uzattım.
"merhaba" dedim soğuk bir şekilde istemeyerek. Elini bile kaldırmadan sadece;
"Aynısından" dedi. Çocuk ne egolu bişeydi ya böyle bir merhaba demekten Nil'e acizdi küstah sanki ben onunla  isteyerek konuşmuştum. Dediği lafa bak salak ya. Yanımızdaki kadında;
" Oğlum biraz kibar olurmusun?" Dedi. Kadın utanmıştı belli annesine hiç çekmemişti insan biraz kibar olur.
Çocuktan beklenmediğim bir atakla ayağa kalkıp;
" anne yeter ben bu kızı tanımıyorum ve hiç görmediğim, sevmediğim bir kızla evlenmek istemiyorum" dedi. Allahım duyduklarım doğru mu ? Oleyy ya Çok mutlu oldum şuan evlenmek zorunda kalmayacaktım.  O öyle deyince bende ayağa kalktım ve;
" yaa gerçekten yeter bi durun biz istemediğimiz, sevmediğimiz biriyle evlenmek istemiyoruz ve ben aşık olduğum biriyle evlenmek istiyorum." Dedim ve masadan kalkıp restorantın balkon kısmına geçip hava aldım, Bunalmıştım artık. Biraz sonra arkamda bir ses duydum dönüp baktığımda o çocuktu yanıma gelip;
"Ben Savaş " dedi elini uzatarak.
" Bende Mira" dedim istemeyerek elini sıktım ayıp olmasın diye. Ben onun gibi değildim ne de olsa
" Bak mira seninle arkadaş olurum ama tanımadığım bir kızla asla sevgili olmam." Dedi ayy şuna bildiğin ağzından bal damlıyordu bende istemiyordum ki zaten
" bende öyle" dedim sevinçli bir şekilde
" ozaman sadece arkadaş oluruz tabi sende istersen" dedi gülerek
" olur " dedim bende. Savaş telefon numaramı istedi arada konuşmak haberleşmek için arkadaş olmakta sıkıntı yoktu sonuçta biraz daha durup içeriye doğru geçtik. Annemin yanına gidip çantamı aldım ve Savaş ve annesine güle güle diyip oradan ayrıldım ve eve doğru yol aldım bugün beklediğim gibi kötü geçmemişti çok mutluydum evlenmekten kurtulmuştum.
Eve geldiğim de direkt Nazlıyı aradım iki çalıştan sonra telefonunu  açtı.
" Alo Nazlı napıyorsun?"
" iyi sen"
"Bende iyi evdeyim bize gelsene anlatıcaklarım var." Dedim heyecanlı bir şekilde gülerek.
" ne oldu yemek iyi geçti anlaşılan gülüyorsun felan " dedi
" gel ben sana anlatılan çok acayip şeyler oldu hemen gel"
" tamam geliyorum" deyip kapattı.

Serseri KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin