4.Bölüm-Karar Senin

660 59 27
                                    

Yağız karşısındaki kızı tanımaya çalışıyor,Hazan ise anın şokuyla yerinden kıpırdayamıyordu.Hayat sanki Hazan'la oyun oynuyordu.Aradığı o adamı bu kadar kolay bulabileceği bir yere ama hesap soramayacak kadar da zor bir yere koymuştu.Yağız'ın aklına kızla yaşadığı anlar gelince kızın yaşadığı şoku anlayabiliyordu.İkisininde ağzı mühürlenmiş gibiydi.İlk Hazan açmaya karar verdi mühürünü.

Yüzünü buruşturarak "Hoş geldiniz Yağız Bey." dedi.Yağız tek kaşını kaldırarak kızın suratına odaklandı.

"Sen de Hazan olmalısın.Hoş buldum Hazan."

Yağız'ın da ağzını açmasıyla birlikte kısa süreli bir bakışma yaşadılar.Bu bakışma ikisi için neyi ifade ediyordu fikirleri yoktu.

"Bugün neler yapıyoruz bakalım?"

"Bugün imzalamanız gereken bir kaç dosya var haricinde şantiyeye gitmeniz gerekiyor."

"O zaman ilk önce dosyaları imzalayalım sonra şantiyeye gideriz."

Hazan kafasını sallayarak dosyaları almak üzere dışarı çıkmıştı.Neden birbirlerini tanımıyorlarmış gibi davranmışlardı? Oysa Hazan adamı bulduğu yerde hesap soracaktı.Bunu yapmamak için geçerli bir sebebi vardı.Adam artık patronuydu.Peki Yağız Egemen neden bu oyunu oynuyordu?

Hazan'ı beklerken Yağız onu diğer kızlarla kıyaslıyordu.Herkes bu şirkete girerken sanki düğüne gider gibi giriyordu,peki bu kızı onlardan ayıran neydi? Kızın bu farklı hikayesi onu merak ettiriyordu.Hayatında ilk defa böyle bir kızla karşılaştığından mı yoksa kızla uğraşmak istediğinden mi bilmiyordu.

Hazan dosyaları almış,imzalanacak yerleri belirlemişti.Tekrar Yağız'ın odasına doğru yol aldı.Kapının önüne geldiğinde sıkkınlıkla ofladı.Elleri kapının üzerine gitti ve tıklattı.İçeriden girmesi için komut gelince içeriye girdi.

"Buyrun,Yağız Bey."

Hazan imzalanacak yerleri göstermek için Yağız'ın üstüne eğildiğinde karanfil kokusu esir aldı burnunu.İstemsizce tüm ciğerlerini doldurmak istedi.Babasıda böyle kokardı.Karanfil gibi...

"Yeterince kokuma doyduysan,çıkalım Hazan."

Yağız'ın ani çıkışı Hazan'ın yanaklarına pompalanan kan basıncıyla cevabını almıştı.

"Ne saçmalıyorsun sen ya? Sabahtan beri kendimi zor tutuyorum zaten.İlk karşılaştığımızda gel hem laf sok sonra tanımamazlıktan gel şimdi de seni kokladığımı iddia et.Yok ya! Artık patronum olabilirsin Yağız Egemen ama sana karşı altta kalacağımı düşünme."

Yağız'ın elleri Hazan'ın dudaklarına değdiğinde Hazan susmak zorunda kalmıştı.

"Ben çok konuşmayı sevmem Hazan,çok konuşanı hiç sevmem.Ayrıca aramızdaki mertebe farkına dikkat ederek konuşursak sevinirim."

Hazan'ın şok içinde kalmasını fırsat bilirken ceketini alıp ayağa kalktı.Kapının önüne geldiğinde hala yerinde duran Hazan'a baktı.

"Gelmiyorsun galiba?"

Hazan adamın dediklerini sindirdikten sonra hafifçe kafasını salladı.Ellerini saçlarından geçirerek Yağız'a döndü.

"Geliyorum,Yağız Bey."

Yağız Bey kısmını bastırarak söylemişti.Madem mertebe farkı vardı,uyacaktı.Her şey Ece içindi.Yoksa bir dakika bile durmazdı burada.Adamın yüzüne baktıkça nefret kusası geliyordu.

Yağız yaşadıkları anı umursamıyormuş gibi omuzlarını silkerek dışarıya çıktı.Hazan ise arkasından küçük adımlarla gidiyordu.Arabaya ulaştıklarında Erdal yine kapıyı açmak için adım atmıştı ki Yağız'ın bakışları bunu engellemeye yeterliydi.Yağız arka koltuğa yerleştikten sonra Hazan ön koltukta yerini aldı.

KaranfilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin