YANIK.

SEN BİR DAHA GÜLME ALLAHSIZ.

Arkadaşlar (*)ile başlayıp,biten cümleler esin'in iç sesi bu arada 🐨🐇
Esin'den

"Ahhh daha gelmedik mi?" Tamı tamına 2 3 saattir yoldaydık otelde yaşadığımız son olaydan sonra açıkcası eskisi kadar ürkmemiştim sanırım alışıyordum yakında ben de mafya olucam galiba aq nsnsnsn Neyse.Bora'ya soruma cevap vermesi ićin bakarken o bana bakmıyordu bile hah!! Aslında onu biraz sinir etsem mi diye düşündüm biran ama aklıma adamın parmaklar-- evet evet parmaklarına yaptıklarından sonra bana neler yapmazdı ki aklıma gelen dehşet görüntüleri hemen başımı silkerek attım

"Benim güzel parmaklarım sizi söz bu Boru dan koruyacağım"diyerek parmaklarımı okşarken gözüm Bora'ya kaydı bana öyle bir bakıyordu ki kelimeler kifayetsiz kalır arkadan bana öyle bakma bizi anlayacaklar diye müzik girerken ben de ona aynı şekilde bakmaya..... şaka şaka aslında evet bana bakıyordu ama bu bakış şey gibiydi "napıyo bu amk veledi"bakısı gibi evet evet kesinlikle! Kendi kendime sırıtırken bora bana göz devirmekle meşkuldü ve sonunda aģzından bir kelime çıkmışdı.
"Boru mu? Ciddi misin sen?"
"Boru mu bu?"
Dedikten sonra arabanın içinde deli gibi kahkaha atmaya başlamıştım bir elim kramplar giren karnımda diğer elim ise koltuğun kollarındaydı bu yaptıgım espiriden sonra beni sokaģa atsa hak verirdim.Ben hala deli gibi kahkaha atarken kenarda duran borucuk bana garip bakıyordu yine ama bu bakış cidden farklıydı ve fazla uzun sürmemişti de. bora'nın suratı hemen değişirken ben kendimi anca durduruyordum o anda boranın kısık sesle söylediğini duymuştum

"Sen bir daha gülme be."

"Pff neden gülmeyecek mişim ben?" Ona şaşkınlıkla bakıyordum.Neden gülmeyeyim ki? Yüz ifadesi umursamaz bir hal alırken bana döndü ve;

" Altında anlam arama sakın.Dişlerin yamuk da ondan benim bu manzarayı görmeye kalbim dayanmaz esincik türkiye buna hazır değil." tabi birde suratına yerleştirdiği o aptal sırıtışla dikiz aynasından bana bakıyordu ona dil çıkarıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.Dişlerimin yamuk olmadığını biliyordum ama yine de fazla kurcalamadım veee sonrasında ise zaten salya sümük.

AYNI GÜNÜN AKŞAMI

-Uyyann!!!! uyann!

uyku sersemliği ile tam olarak net algılayamadığım sesler...VEE yüzüme vurulan soğuk su..

-''öğk pöğk gıhkkd''

'-'Garip garip sesler çıkarmayı bırak hadi,Geldik.''

karşımda duran boraya bakakaldım.

-''hı hı''

Evet,evet sadece bunu dedim boraya başka ne diyebilirdim ki? birde aklıma ceza konusu gelince fazla tepki vermedim bu yaptığına sonuçta bizde de göt var hani.oturduğum koltuktan kalktım.Bora'ya boş bakışlarımı attıktan sonra üstümü sirkeledim ve hızlı hızlı ilerledim arkama bir bakış attığımda ise bora'nın yavaş adımlarla peşimden geldiğini gördüm.Umursamadım.iki yol sapağı görünce durdum hangisine gidecektik ki acaba? Boraya baktığımda bana bakıyordu sol taraftaki yolu işaret edince önüme dönüp hızlanarak sol tarafa saptım.Karşımda duran neydi böyle bir evdi bu vay amk dedim amma büyükmüş bsbcnacb.Bora'da yanıma gelip kapıyı açınca herşey tamamdı sırada benim anam ağlayacakti sanırım.aklıma gelen çin işkencelerini hoşt hoştladım ve evin içine bir adım attım gerçekten çok güzeldi genelde kahve tonları hakim olan ahşap yapılı bir evdi ve içi de dışı kadar muhteşemdi.
*Ama bora daha muhteşem*
sanırım iç sesim bora'ya yavşıyor şuan :/
"Benim hala üzerim ıslak."
"Dış kapının kenarında ki siyah poşette birkaç kıyafet olmalı onları giy hasta olursan seninle uğraşamam."kıyafetlerin olduğu poşeti elime aldım ve boraya gitmesi için baktım ama ondan bir hareket olmayınca ben karşıdaki odaya gidip hemen giyineyim dedim.
"Tamam o zaman ben şu karşı odadayım"
"Ok."Bora'ya bu garip diyolog yüzünden garip garip bakarken aynı zamanda odaya doğru ilerliyordum sonunda gövdem odanın kapısına çarpınca bakışlarımı bora'dan alıp odaya girdim.yalnızca üstümde ki tişört ıslandığı için hemen poşette ki salaş siyah kısa kollu tişörtü üzerime geçirdim ve derin bir nefes alıp odadan çıktım.
Bora hala aynı şekilde girişteki koltukta oturuyordu,ben de köşedeki bir sandalyeye oturdum ve konuşmasını bekledim..
..............
"Esin"
"Hı"
"Benim karnım acıktı."
"Immmmm Peki."
Bora'ya garip garip bakarken aynı bakışları oda bana yolluyordu.sonra elini yavaşca saçlarının arasından geçirdi
"Sanırım kafanın içi boş hala anlamadın mı?"
"....."
"Yani yiyecek birşeyler hazırlayacaksın."

"Hmmm Tamam."
Bana hafifce gülerek mutfağı işaret etti ve ben de sürünerek mutfağa ilerledim.Her dediğini yapmam ceza konusunda olan korkumdandı aslında şiddet görmekten değil de beni bu şehirde tek bırakmasından korktuğum için iyi geçinmeliydim Bora'yla.bu olumsuz düşünceleri kenara kısķıslayıp yiyecekleri hazırlamaya başladım.
İki sandviç hazırladım ve yanına da portakal suyu sıktıktan sonra küçük bir tepsiye koyup içeriye geçtim.bora oturduğu koltukta öylece uyuya kalmıştı.ben uyusam bile o doğru düzgün hiç uyumamıştı biraz uyusa sorun olmaz diye düşündüm ve yanına sessizce yaklaştıktan sonra öne doğru eğilen kafasını geriye doğru yatırmak ve yüzüne yapışan saçlarını arkaya itmek için yavaşca elimi alnına koyup hafif ve nazikçe kafasını arkaya yatırdım ama avcumun içinde hissettiğim sıcaklık ve ıslaklık hiç normal değildi.Ateşi gerçekten çok yüksekti!

Yeni bölüm bekleyenler çok üzgünüm çok geç yükledim :') ama sizi çoooook sefyom.bu yüzden artık haftada en az 2 bölüm gelecek hadi bu kıyağımı unutmayın ve sizde biraz bana kıyak yapın ndjxjxjdjdjd💝💝💝

Spoiler;
Öbür bölümde esin bora'nın çocuksu ve hasta tavırlarına mağruz kalacak.

Eeee yeni bölüm için 200 vote yada (150 yi geçerse de olur)ve şimdilik 50 yorum olsun seviliyorsunuz💞💞💞💞💞💞💞💞💞

By;NANOFJ💩