1.Bölüm

147 3 0
                                    

       Zaman denilen şey ne kadar çabuk ilerliyordu , çok şey bırakıyordu geride hiç dönüp bakmıyordu;   ölümler bırakıyordu , sevinçler bırakıyordu, göz yaşları bırakıyordu, isyanlar , yıkılışlar, umutlar , hayaller bırakıyordu yine de dönüp bakmıyordu geriye, ilerliyordu pervasızca . Zaman kavramı kimin için ne ifade   ediyor bilmiyordum. Bazen büyük acıların ilacının zaman olduğunu söylerlerken bazen ise büyük yaraların sebebi.Gözle   görülür mü ki bütün yaralar , sanırım bunun içinde bir cevabım yoktu.


Kocaman iri gözleri ile etrafa bakınan dünyalar güzeli bir kız .Güzellik kime göre güzeldi ki bu konu tartışılır ama düşünsenize ruhani anlamda kendini ona bağladığın ruh eşinden size ait bir çocuk. Güzel olması için gerçekten herkesin güzel olarak kabul etmesi mi  gerekirdi ki. Güzellik bakabildiğin kadar güzeldir. Göz görmek istediğini görür derler.Karşımda gördüğüm suret benim görebildiğim kadardı, peki göremediklerim...

En tahammülsüz anlarda gözlerimi kapatıyor , göremediğim zamana doğru yolculuk yapıyordum. Şimdi ise geçmişe yolculuk yapma vakti gelmişti artık.


Sessiz ıssız bir köy de yaşıyorduk.Deniz kenarına yakın , küçük gecekondu bir ev. Çok güzel bir evimiz vardı. Dış kısmı mavi renkle boyalıydı çünkü mavi huzur demekti .Pencerede rengarenk çiçekler, bahçede ise küçük bir masa. Yaz aylarında başka güzeldi bizim evimiz. Çok güzel yemekler yapardı annem. Ah şu geçmiş , geçmişten geleceğe yolculuk yapmak istemiyor insan bazen ,yeter ben bur da kalmak istiyorum diyemiyor. Acaba hep aynı geçmişte yaşamak insanı yorar mıydı ki .


Bir sabah kalktım nefes aldım ve verdim , aldım ve verdim , nefes alıp vermek bile nasıl bir ahenk. Bu düzen bile insanı korkutuyor bazen .İçimde bir sızı vardı. Nefes darlığıyla uyanmıştım.Çok sersem idim  ,etrafa bakınıyordum öylece. Yataktan kalkmak dahi istemiyordum.Halsizdim. Yatağın içinde oturmaya başladım. Bir yarım saat oturdum öylece . Sanki oradan kalksam bir daha dönemeyecekmişim  gibi bir his vardı. Kendimi yalnız , ıssız ve çaresiz hissetmiştim.Sonra yataktan kalkıp ,annemin yanına gitmeye karar verdim.Onun yanına gidersem düzelirmiş gibi . Odaya doğru ilerlemeye başladım . Uykunun verdiği bir sersemlik vardı üzerimde daha hala uyanamamıştım. Odanın önüne geldim kapıyı açtım ve yatağa doğru baktım . Annem yoktu. Büyük bir şaşkınlık çöktü üzerime...

Allah Allah annem bu saatte nereye gider ki , hem gitse bile bana muhakkak haber verirdi.Beni yalnız bırakmazdı. Yoksa bahçede miydi ki. Bahçeye doğru ilerledim, baktım kimse yok . Telaşlanmaya başlamıştım. Çünkü annem hiç böyle yapmazdı. Hemen üzerimi giymek için odaya doğru ilerledim , elbiselerimi giyip etrafta annemi arayacaktım. O an neden bu kadar çaresiz hissettiğimi bilmiyordum , hemen üstümü giydim . Her yerde onu aramaya başladım sordum kimse görmemişti onu . Babamı aramak aklıma geldi ama onu telaşlandırmak istemedim. Arayıp ne diyecektim. Çok üzülürdü , telaş yapardı.Hemen dönemezdi de. Annemi hiç bir yerde bulamamıştım .Eve gidip onu beklemekten başka çarem yoktu. Çok çaresiz bir şekilde bahçedeki masaya oturdum. Kafamı masanın üzerine koydum ve düşünmeye başladım. Bir saat geçmişti ve hala annemden haber yoktu. Artık babamı aramaya karar vermiştim. Ya bir şey olduysa ,babamı arayacaktım.

Hemen ayağa kalktım,içeriye doğru gittim, telefonu aldım. Ve bahçeden naif , halsiz ve  yorgun bir ses duydum.


"Zümra kızım  nerdesin"

Bu annemdi , annemin sesiydi. İçimde bir rahatlama olmuştu.Koşarak bahçeye gittim. Annem masada oturmuş , yorgun bir şekilde etrafa bakıyordu.Mutsuzdu.


Anne diye seslendim. Anne neredeydin ?  beni çok meraklandırdın . Seni aradım her yerde , neden haber vermedin. Annem hiç bir soruma cevap vermiyordu .Arkasını bana dönmüştü ve karşıya doğru bakıyordu. Sonra elimi annemin yüzüne götürdüm ve bana doğru çevirdim.Ağlıyordu. O an oturduğumuz o masa , bütün anılarımızı sığdırdığımız o ev bir anda yabancı oluvermişti.Bana sarıldı ve babandan haber yok dedi . Tekneleri kaza yapmış. Kimseye ulaşılmıyor. Kızım baban yok dedi . İçimde bir sızı oluştu. Bir acı ki söküp atmak istedim ama atamamıştım. İnanmak istemedim bir an , anne yanlış duymuşsundur , benim babama bir şey olmaz , o güçlüdür,kuvvetlidir. Annem içten içe ağlıyordu.

Annemi ilk defa öyle görmüştüm. Çok neşeli bir kadındı benim annem. Hep gülerdi ,şarkılar söylerdi , oyunlar oynardı. Sonra annemle birlikte babamı gömdük. Bir tek babamı gömmemiştik . O gün , o evi , o masmavi gökyüzünü , o rengarenk çiçekleri , sohbet ettiğimiz masayı, birlikte yemek hazırladığımız mutfağı , güneşi ,yıldızları ve çok şeyi gömdük biz.

İşte tam o gün anladım zaman denilen şeyin ne kadar acımasız olduğunu. Zaman ilerliyordu sen ister geçmişte kal ister gelecekte.



Bir Şiirin Bir Şairi OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin