Zamana Yolculuk

43 1 0
                                    


Geçmişe gitmek için yapmam gereken tek şeyin bırakıp gittiğimiz evimize geri dönmek olduğuna karar vermiştim.

Bu kararı almak benim içinde çok zordu. Oraya gidip , o kapıyı açtığım an bütün anılar bir anda üzerime gelecekti. Çok heyecanlıydım. Biletimi almıştım ve otobüs saatini bekliyordum. Oldum olası otobüsle yolculukları sevmişimdir. Huzur veriyordu bana otobüsün penceresinden etrafı izlemek. Ayrı bir güzellikti sanki böyle yolculuklar. Heyecanımı bastırmaya çalışıyordum. İçimde birazcık sevinç ve bir o kadar da hüzün vardı. Seneler önce kaybettiğim sevinçlerimi orada bulabilirdim. Otobüse binmiştim artık. Uyumak istiyordum. Hiçbir şey yapmama rağmen kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki. Hem uyursam kafamın içinde beni durmadan rahatsız eden düşünceleri durdurabilirdim. Sonra kapattım gözlerimi hiç açmak istemezcesine. Sıkı sıkı yumdum gözlerimi kimse uyandırmasın diye.

Artık kasabaya gelmiştim.Koşuşturduğum , oyunlar oynadığım o sokaklar bir an olsun beni rahatlatmıştı sanki. Ağır adımlarla ilerliyordum. Kolay kolay kabullenemeyecektim. Evimize giden yola girmiştim artık. Keder çöktü bir an içime . Gözlerimi kapattım ve Açtım .Gördüğüm manzara beni hiç memnun etmemişti. O rengarenk evimiz harabeye dönmüştü neredeyse. Çiçekler solmuştu. Bahçede ki masa bile paslanmıştı. Uzun süre bakım yapılmadığı için otlar büyümüştü her yerde. İlk önce buraları düzeltecektim yavaş yavaş olacaktı. Yavaş yavaş düzeltecektim her şeyi bir anda olmazdı zaten. Hemen kalkmak istedim, düzeltmek istedim her yeri .Sonra nefes alamadım.

Acılar biriktirmiştimiçimde. Nasıl nefes alacaktım.


"Güçlüyüm ben .Anlıyor musunuz ? güçlüyüm ben ya güçlü . Nefes al ,Sakinleş , Bak her şey yoluna girecek " Diye söylenmeye başladım.Sonra ise kendimi yerde buldum. Yığılı verdim yere. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım küçük çocuklar gibi. Ama beni teselli edecek kimse yoktu artık . Geçti kızım diyecek, sarılacak, başımı okşayacak kimsem kalmamıştı. Bütün gece olduğum yerden kalkamadım. Yerle bir olmuştum resmen. Ateşi ateşle söndürmek istemiştim. Yüzleşmek istemiştim. Yüzleşirsem düzelir diye düşündüm. Ama...


Ateşi ateşle söndürecektim. Ateşi ateşle söndürmek nasıl bir şeydi. Bir ateş bir ateşle söner miydi ki.Sönmezdi. İki ateş vardı yanıp kavrulan.Her geçen gün yeniden yeniden daha fazla alevleniyordu.Durmak bilmeyen bir yanğın vardı.Bir yanğın. Öyle bir alev almıştı ki..Bu denli alevlenen ateş nasıl sönerdi. Soruyorum size "Nasıl" .Söndürelemezdi. Ateş ateşe dokundu.Ateş ateşi hissetti.Ateş ateşe yaklaştı ve alev aldı.


Artık anladığım tek şey ise ; bir şeyleri yoluna koymak değilde kabullenmekti. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Zaman alıp gitmişti her şeyi...



Bir Şiirin Bir Şairi OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin