Havinin kurduğu cümleyle Hazar kaşlarını çatarken konuşmuştu
" Demek dağ ayısı ha ! "
Havin keyifle kafasını olumlu anlamda sallarken Hazar öldürücü bakışlarla karşısındaki kızı susturmuş ve yüzüklerin içine sadece isim yazacaklarını söyleyerek bu muhabbeti burada bitirmişti. Geçen yarım saatin ardından takı alışverişi de bitmişti. Genç adam kolundaki saate baktığında 17.40'ı göstediğini fark etmişti. Etrafına kısa bir göz gezdirdikten sonra konuştu
" Yemek yiyelim sonra eve bırakırım seni"
Havin kafasını olumsuz anlamda sallarken
" Olmaz eve gitmek istiyorum. Babam kızar sonra"
Hazar karşısındaki kızın küçük bir kız çocuğu edesıyla söylediği cümleyle sırıtırken omuzlarını dikleştirerek cebinden telefonunu çıkardı ve Derbas Ağa yazısını bularak aradı . Havin, Hazara manasız bakışlar atarken
" Ne yapıyorsun Hazar?" Diye soruvermişti.
Hazar müstakbel karısını önmesemezken karşı taraftan
" Alo Hazar " diye bir ses duyulmuştu
"Derbas Ağa nasılsın iyisin inşallah?"
Havin babasının adını işittiğiğinde gözleri kocaman açılmıştı. Ama ses çıkarmadan Hazarın yaptığı konuşmaya kulak vermişti
" Çok şükür iyiyim kuremin sen nasılsın?"
" Hamd olsun. Ben sizi bir mesele hakkında müsade almak için rahatsız etmiştim "
" Hayır ola "
" Bu gün Havini alışverişe getirdim. Taktir edersiniz ki düğün hazırlıkları öyle kolay hal olacak şeyler değil. Alışverişi malesef bu kısa sürede tamamlayamadık. Müsadeniz olursa bir saat sonra eve bırakacağım kızınızı "
" Müsade senindir evladım. Siz hazırlıklarınızı görün "
" Sağ olun . Görüşmek üzere "
Hazar telefonu kapattıktan sonra Havine göz kırparak konuştu
" Baban seninle aynı fikirde değil galiba güzelim"
Havin karşısındaki adamın ona güzelim demesiyle kaşlarını çatarken konuştu
" Ben senle yemek falan yemek istemiyorum . Eve gitmek istiyorum"
Hazar burun kemerini sıkaraken konuştu
" Ne kadar çocukça davrandığının farkında mısın ?"
Havin kafasını geriye doğru atıp sabır dilercesine mırıldanırken konuştu
" Benim çocukça davrandığım falan yok. Sadece sen..."
Havinin sözlerini bölen Hazarın hırlaması oldu
" Arabaya bin!"
Genç kız , Hazarın ses tonuyla irkilirken hiçbirşey söylemeden arabaya binmişti. Hazar arabayı çalıştırırken hızla alıp verdiği nefes gergin olduğunun sanki kanıtıydı. Ne Hazar , Havine bakıyor ne de Havin ona ,yolculuğun tamamı sessizlik içinde geçerken, Lüks bir restorantın önünde durdurmuştu arabasını genç adam .
Havin arabadan inerken, Hazar da inmiş ve iki adımda yanına gelerek
" Hadi " demişti.
Havin sanki bu komutu bekliyormuş gibi hareket etmeye başlamıştı.
Mirza odasında kulağında kulaklık yüksek sesle müzik dinliyordu. O kadar dalıp, kendinden geçmişti ki çalınan kapıdan bir haberdi. Rojda daha fazla dayanamadan kapıyı çalmaktan vazgeçti ve hırsla içeri dalıp abisinin koluna sert bir darbe indirerek konuştu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zincire Vurulmuş Kalbim(Yeniden Yazılıyor)
General FictionBir kadın düşünün acı dolu bir kadın . Babası için bütün hayatını yakmayı göze alan bir kadın düşünün. Bu fedakarlığının karşılığında kocası tarafından sevilmeyen bir kadın . Adamın gözleri koyuysa kadının gözleri de bir o kadar ateş saçıyordu. Peki...