Jin üstüne ceketini geçirip aynada son kez kendine baktı. Bir gün bu yakışılılıktan ölecek diye korkuyordu. Düşüncelerini bölen bildirim sesiyle komodinin üstünde ki telefonuna yöneldi. Eline alıp gelen mesaja baktı.
NamNam: Aşağıdayım bekliyorum seni.
EatJin: Geliyorum~
Jin telefonunu cebine atıp aşağıya indi. Hemen çıkmadan önce ayakkabılarını giyip kapıyı çekti. Bakışlarını Namjoon'a çevirdi. Mahalledekiler çoktan onlara bakmaya başlamıştı. Namjoon'un üstünde siyah bir takım, saçlarını önceki günlere göre özenle taramıştı. Arabasına yaslanmış kollarınıda birbirine dolamıştı. Resmen yakışıklılığıyla ben burdayım diye bağırıyordu.
Jin etrafta ki dedikoducu teyzelere bakarak Namjoon'a ilerledi. Namjoon Jin'i görünce ona yaklaştı. İkili birbirine sarıldı.
"Özlemişim."
"Bende seni özlemişim." Jin ayrıldıktan hemen sonra dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Namjoon hemen arabaya ilerleyip Jin'in oturacağı yerin kapısını açtı. Jin koltuğa oturmadan önce konuştu.
"Bu romantikliğini neye borçluyuz?"
"Her zaman romantiğim bebeğim biliyorsun." Namjoon'da sürücü koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırdı.
"Bilmez miyimm~" Jin kıkırdayarak Namjoon'a baktı. Namjoon küçük bir öpücük yollayıp arabayı gidecekleri yere doğru sürmeye başladı. Yarım saat geçtikten sonra gidecekleri yere varmışlardı. İkili arabadan indi ve ellerini birbirine kenetlediler. Namjoon valeye arabanın anahtarını devredip Jin'le birlikte lokantanın içine girdiler. Onları gören garson hemen önlerinde eğilip küçük bir selam verdi.
"Hoşgeldiniz efendim. Buyrun üst kata çıkın siz hemen geleceğim."
"Hoşbulduk. Hadi sevgilim." Namjoon Jin'e dönerek konuştu. İkili yukarı kata çıkıp ortada ki masaya ilerlediler.
"Neden kimse yok?"
"Çünkü kapattırdım. Kalabalık ortamları çok sevmem biliyorsun."
Masaya oturup garsonun gelmesini beklediler. Garsonun gelmesiyle siparişleri verip beklemeye koyuldular. Jin Namjoon'a dönünce düşüncelere dalmış bir şekilde olduğunu gördü.
"Bugün sessizsin bir şey mi oldu?"
"Hayır sen beni dert etme." Jin Namjoon'un masanın üstünde ki elini tuttu.
"Emin misin Namjoon? Biliyorsun bir derdin sıkıntın varsa bana söylemelisin ki sana yardımcı olayım birlikte çözelim."
"Bir şey yok Jin" Namjoon gence küçük bir gülümseme sundu. Jin de gülümsemesine karşılık verdi. Siparişler gelince yemeklerini yemeye başladılar. Namjoon normalde çok konuşurdu fakat şimdi bu sessizlik Jin'i rahatsız ediyordu. Jin yerinde kıpırdanıp Namjoon'un bakışlarını kendine yöneltmesini sağladı.
"Bir sorun mu var Jin?"
"Hayır asıl sende bir sorun var dökül bakalım."
"İşten dolayı kafam dağınık diyelim yemeğin bittiyse terasa çıkalım mı?"
"Olur." Namjoon sandalyesinden kalkıp Jin'in elini kavradı. Genci çekiştirip terasa çıkardı. İkili terasa çıkınca korkuluklara dayanmış sessizce karşılarında ki deniz manzarasını izliyorlardı. Sessizliğin arasında bir melodi duyulunca Namjoon cebinden telefonunu çıkardı.
"Üzgünüm hemen geleceğim." Namjoon çalan telefonuyla Jin'in duyamiyacağı şekilde ondan uzaklaştı. Jin ise gencin arkasından bakıp ne olduğunu tahmin etmeye çalıştı. Bir süre sonra kafasını tekrar deniz manzarasına çevirdi. Hırçın dalgaları izleyerek düşüncelere daldı. Namjoon telefonunu kapatıp Jin'in dalmış halini görünce cebindeki kutuya son bir kez bakıp derin bir nefes alarak Jin'in yanına gitti.
Jin Namjoon'u görünce bakışlarını ona çevirdi.
"Arayan kimdi?"
"İşle ilgili bir kaç ıvır zıvır şeyler işte boşver."
Jin başını sallayıp gözlerini tekrar hırçın dalgalara çevirdi.
"Seninle konuşmam gereken bir şey var." Namjoon ciddileşerek bedenini tamamiyle Jin'e döndürdü. Jin de ona dönerek sorunun ne olduğunu çözmek ister gibi baktı.
"Sorun ne?"
"Ben artık sıkıldım."
"Neyden sıkıldın Namjoon?"
"Sevgili olmamızdan." Jin şaşkın dolu bakışlarını Namjoon'a çevirdi. Ayrılmak için mi bugün böyle bir şey yapmıştı.
"Bak sevgili olmayalım artık. Çünkü sıkıldım eşim ol istiyorum. Her gece yüzünü izleyerek uyumak istiyorum. Sabahları da beni öperek uyandır istiyorum. Hayatlarımızı birleştirelim istiyorum artık. Bütün her şeyi birlikte yapalım. Çocuk edinelim hatta evimize bir neşe katsın istiyorum. Bana çok görme bunu Jin seni seviyorum. Seni herkese eşim olarak tanıtmak istiyorum. Benimle evlenir misin?" Namjoon cebindeki kutuyu çıkarıp gencin önünde diz çöktü. Jin ise ne diyeceğini bilemeden Namjoon'a bakıyordu. Sonunda dedikleri şeyi idrak edince gözlerinden yaşlar damlamaya başlamıştı.
"Seni salak çok korktum benden ayrılacaksın diye. Tabiki de seninle evlenirim." Namjoon kutuda ki alyansı çıkarıp Jin'in parmağına taktı. Ağlayan Jin'i kolları arasına alıp sarmaladı.
"Seni seviyorum ağlama artık meleğim."
"Bende seni seviyorum." Jin göz yaşlarını silip yüzüne büyük bir gülümseme koydu. Namjoon gencin dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp elini kavradı.
~°~
NamJin sextape istiyorum yether xjdkdj
Neyse bu zamana kadar beni desteklediğiniz için teşekkürler. Oy verip yorum yapanlara ayrı bir teşekkür ederim. Yeni kitaplarımda görüşmek üzere 💜NamJin güzeldir sevin destekleyin~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cook》NamJin《
Short StoryNamNam: O aşçı önlüğünü yırtıp atmak istiyorum Kim SeokJin. ✖ Cinsel ögeler içerir rahatsız olacaksan hiç okuma. ✖