Namjoon kapıyı çalıp beklemeye başladı. Gecenin bu saatinde cidden kalkıp gelmişti. Ama ne yapsın Jin uzaya çağırsa bile koşarak giderdi. Açılan kapıyla gözlerini yerden ayırıp gence baktı. Jin uyku sersemliğiyle cidden Namjoon'un gecenin bu saatinde kapısına geleceğini tahmin etmemişti hadi ama şakasına demişti ciddiye mi almıştı.
"Beni eve almayı düşünmüyor musun Jin?" Namjoon köpek bakışlarıyla karşısında ki gence baktı. Jin kapıyı açıp gencin geçmesi için bekledi. Namjoon içeri girince kapıyı kapattı. Namjoon'un önüne geçip salona doğru ilerledi. Namjoon ise gencin kalçalarının yürürken hareket etmesini izliyordu. Bu görüntü onun için nefes kesiciydi. Jin kafasını geriye çevirip Namjoon'a baktı. Cidden bu adamın azgınlığıyla ne yapacaktı.
''Bu azgınlığımı birlikte söndürebiliriz'' Namjoon Jin'in aklından geçen düşünceleri biliyormuş gibi konuştu. Jin ise göz devirip mutfağa geçti. Jin kahve makinesiyle uğraşırken Namjoon arkasından sessizce yaklaşıp ellerini gencin beline doladı ve sıkıca sarıldı.
''Beni bırakır mısın boğuluyorum da'' Jin gencin kendisini bırakması için söylendi fakat Namjoon da bir hareket görmedi.
''Seni seviyorum SeokJin'' Namjoon sevgi dolu bakışlarını gence yöneltti. Jin ise duyduğu itirafla şoka girdi. Kim Namjoon onu mu seviyordu?
''Ne?''
''Duydun işte seni seviyorum'' Namjoon dediklerini tekrarladı. Jin ise fazlasıyla şaşırmıştı. Karşısında ki genç adam restorantta diğer garsonlara somurtkan yüzle bakarken kendisine hep güler yüzle bakıyordu. Jin dediğini doğruluğunu anlamak için Namjoon'a dönüp yüzüne bakmaya başladı.
''Öyle bakma Jin olacaklardan ben sorumlu değilim sonra'' Namjoon omuz silkti fakat Jin ona hala bakmaya devam ediyordu. Namjoon derin bir nefes alıp genci kucakladığı gibi tezgaha oturttu.
''Seni uyardım ama Jin bakma öyle işte azıyorum sonra da azgın diyorsun'' Jin garip dolu bakışlarını gence yöneltti.
''Çık şuradan ineceğim'' Jin sinirle Namjoon'u omzundan itekledi. Namjoon sıkıntıyla nefes verdi. Eliyle Jin'in tişörtünün yakalarından tuttu ve kendisine çekti. Dudaklarının arasında milimler kalmıştı. Jin ise yakınlıktan dolayı gözlerini kapatmıştı.
"Bu kadar zorlama işte Jin'' Namjoon gözleri kapalı Jin'e baktı.
"Seni aptal" Jin söylenerek Namjoon'un dudaklarına kapandı. Namjoon sanki bu atağı beklermiş gibi Jin'in alt dudağını kavradı ve çekiştirdi. Jin ağzından ufak bir inilti kaçırdı. Jin dudaklarını ayırıp gencin tişörtünü üstünden çıkarıp bir kenara fırlattı. Jin tezgahtan inip Namjoon'u itekleyip arkada ki masaya yatırdı. Kendisi de masaya çıkıp kasıklarının üstüne oturdu ve kendini altında ki bedene bastırdı.
Namjoon bir inilti kaçırdı ve kucağında ki bedenin tişörtüne elini uzattı. Tişörtü kavrayıp çıkarmak için uğraştı. Çıkarmamak için direnen tişörtü yırttı ve arkaya doğru fırlattı.
''Hadi ama o benim en sevdiğim tişörtümdü'' Jin dudaklarını büzdü. Namjoon doğrulup dolgun dudaklara küçük bir öpücük koydu.
''Yenisini alırım'' Jin dudaklarından küçük bir kıkırtı saldı. Namjoon ise gencin bu şirin halini sırıtarak izliyordu. Ellerini üstünde ki bedenin kalçalarına attı ve sıktı. Jin eğilip dudaklarını tekrar birleştirdi. Nefessiz kalana kadar öpüştükten sonra dudaklarını ilk ayıran Namjoon oldu. Uzandığı masada kucağında ki bedenle doğruldu. Dudaklarını Jin'in boynuna götürdü. Kendine ait izler bırakmaya başladı. Jin Namjoon'u omuzlarından itip masadan indi. Elini gencin pantalon düğmesine attı. Hızlıca açıp boxerle birlikte aşağıya indirdi.
''Tanrımm cidden bu canavarmış'' Jin şok olmuş bir şekilde penise bakmaya başladı. Namjoon ise kahkahalarla gülüyordu. Jin Namjoon'un artık susması için penisi ağzının içine hapsetti. Gülen Namjoon şimdi ise inliyordu. Jin zaferle sırıttı ve tekrardan penisi boydan boya yaladı. Namjoon kasılmaya başladığında Jin dudaklarını penisten ayırdı.
"Hadi ama bana bunu yapamazsın" Namjoon sinirle kafasını masaya geri yatırdı. Jin altında ki eşofman ve boxerden kurtulup bir kenara fırlattı. Tekrardan eski konumunu aldı ve kendini altında ki bedene bastırdı. Namjoon Jin'i kendi altına aldı ve sırıttı.
"Canını fazlasıyla yakacağım Jin" Namjoon sırıtırken konuştu. Jin ise omuz silkti.
"Bence seni hazırlamamalıyım"
"Öyle bir şey yapayım deme Kim Namjoon yoksa kendini dışarıda bulursun" Jin sinirle söylendi. Namjoon göz devirip parmaklarını altında ki gencin ağzına yöneltti. Jin parmakları kabul edip dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Namjoon parmaklarının fazla ıslandığına emin olduktan sonra dolgun dudaklardan ayırdı. Parmaklarını gencin deliğine yöneltti. Namjoon bir parmak derken çoktan iki, üç parmağı da peşinden yollamıştı. Jin ise içini dolduran parmaklarla büyük bir inilti bıraktı.
Namjoon yeterince genişleyen delikle parmaklarını çekti. Parmaklarının işini penisi devraldı. Yavaşça penisini genişleyen deliğe itekledi. Tek seferde içine girdi.
"Siktir Jooniee.." Jin içinde hissettiği penisle büyük bir inilti bıraktı. Namjoon gel gitlere devam ederken doğru noktayı arıyordu. Sonunda doğru yeri bulduğunda Jin'den büyük bir inilti kaçtı. Namjoon bütün vuruşlarını oraya yöneltti. Elini Jin'in penisine atıp çekiştirmeye başladı. Jin iki yerden aldığı zevkle kasılmaya başladı. Jin boşaldıktan hemen sonra Namjoon da peşinden geldi. Jin kafasını geriye attı. Namjoon da içinden çıkıp yorgunlukla gencin üstüne kendini bıraktı.
"Seni seviyorum SeokJin" Namjoon gencin dudaklarına küçük bir öpücük koydu.
~°~
Smutlu bir bölüm yazayım dedim geç kalmasın yani xkskdks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cook》NamJin《
Historia CortaNamNam: O aşçı önlüğünü yırtıp atmak istiyorum Kim SeokJin. ✖ Cinsel ögeler içerir rahatsız olacaksan hiç okuma. ✖