10 yıl sonra
yine geç kalıyorum yaa acele etmeliyim bu gün sabah geç kalmamak için 2 saat erken kalktim ama nafile yine her zamanki gibi Elif i bekliyorum uyanir uyanmaz hazırlanmam 20 dk sürdüğü halde elif 1.5 saattir hazırlanamadı ayy dayanamıycam bir kez daha kapıya vurdum " hadi ama elif gerçekten çok ama çok geç kaldık" "ay bi seferde abartma ecrin daha okulun başlamasına 20dk var rahat ol yani relax" "15 dk yolu hesaba katarsak beş dk var ve sen yavaş yürüdüğün için .. her neyse 2 dk içinde gelmezsen ben gidiyorum" dedim ama aniden bir el sırtıma vurdu benim reflekslerim çok fazla hassas ve bunu tüm arkadaşlarım bildiği için umarım bu her kimse beni affeder çünkü sırtıma dokunan elin sahibini tek hamlede yere fırlattım arkama baktığımda yüzü aslında bana tanıdık gelen ama bir türlü çıkaramadığım biri vardı yüzünü incelemeye başladım bizim yaşlarımızda biri olsa gerek kumral saçları öne doğru düşüp ela gözlerini kapatıyor aslında fazla yabancı gelmeyen yuvarlak ve zayıf bir yüzü var anlında acı çektiğini belli eden kırışıklara ve çatılmış kaşlarına rağmen dudak uçları yukarı doğru kıvrılmış ve sırıtıyordu ben kaşlarımı çatarak ona bakınca ciddileşmeye çalıştı ama sonra kahkahayı bastı ona sert sert bakarak " abi sen kjmsin ve neden ahmak gibi gülüyorsun" ayağa kalkmasına yardım etmedım ama kalkmasına izin verdim sırıtmaya devam ederken yüzüme baktı ağzını açmadan sadece yüzümü inceledi daha çok dalmış gibiydi tam konuşacakken elif geldi oooff sabahtan beri bekle bekle gelmesin sonra tam zamanında gelsin bu kız bu tavırlardan hiç vazgeçmiycek gibi aman neyse okula yetişelimde bu çocuğu sonra hallederim tabi elif in benden şüphelenen ve bir cevap bekleyen bakışları olmasa bu çok daha kolay olabilirdi ama nerdee "ecrincim ben hazırım ama sen daha hazır değil gibisin yanılıyormuyum" "evet yanılıyorsun ben hazırım hadi gidelim yoksa cidden geç kalıcaz ve ben geç kalmak istemiyorum hadi" diyerek onu çekiştirmeye başladım peki diyerek yürümeye başladı ama yerden yeni kalkan çocuğun "şey sanırım aynı okula gidiyoruz yolu bilmediğim için sizinle gelebilirmiyim diye sorucakken kendimi yerde buldum" deyişiyle kıkırdayarak arkama döndüm ve "afedersin benim ani reflekslerim biraz fazlada" "sadece birazmı" diyen elif e ufak bir yumruk attım "e sen bizim hangi okulda okuduğumuzu nerden biliyorsun" diye sorunca bana düşünceli bir şekilde bakıp " ecrin lütfen beni tanımadığını söyleme" diyerek sırıtınca bir an elif le bakıştık sonra ona döndüm ben bu çocuğu bir yerden tanıyordum ama nerden bir türlü çıkaramadım
şaşkınlığımı belli etmiyecek bir şekilde ona döndüm ve "tanımammı gerek ayrıca sen beni nerden tanıyorsun" içimden bir ses onun geçmişimle ilgili olduğunu söylüyordu çünkü 12 yaşımda hafızamı kaybetmişim uyandığımda yanımda olan kişi bana annem olduğunu söylemişti neden hafızamı kaybettiğimi sorunca dayımı çok sevdiğimi ve onun ölümünü izlemek zorunda kaldığımı söyledi ben düşüncelerimden sıyrılırken yanımdaki çocuk sırıtarak bana sarıldı ben şok etkisiyle herhangi bir tepki veremedim bana o kadar tanıdık geliyorduki onu incitmemek için çekilmedim ama ben sarılmadım en sonunda kendime gelrek onu hafifçe ittim şaşkın bir şekilde bana bakarak gülmeye başladı sonunda bana bakarak dudaklarını araladı ve "eskiye göre yumuşamışmısın yoksa beni tanıdığın içinmi böyle yavaş ittin ilkinde beni yere fırlatıp yüzümü yumruklayarak hastanelik etmiştin"
ne dediği hakkında hiç bir fikrim olmamasına karşı onun beni gerçekten tanıdığînı hissediyorum ama ona bunu asla söylemeyecem "aslında yabancılara karşı nazik olmayı düşünmüştüm ama madem öyle sana bahsettiğin gibi davranabilirim benim için hava hoş" dedim ve üzerine yürümeye başladım yumruğumu kaldırdığım sırada yumruğumu tuttu ona kafa atacakken sanki hamlelerimi ezbere biliyormuş gibi kafasını geri çekti tekme atacağım sırada çelme takıp beni guttu ve düşmemi engelledi bu nasıl olabilir benim tüm hareketlerimi ezbere biliyor ama ona dersini bildirmesem elif in karşısında rezil olucam en sonunda kolunu tutup çevirdim ve onu yere serdim tam ya sabır diyip gidecekken elifin hala ona baktığınî gördüm gerçi şaşırdım elif daha önce kavga ettiğime defalarca kez şahit oldu ama dövdüğüm kişiye hiç bu kadar korkarak bakmamıştı bende merak edip çocuğa (hala ismini bilmediğim ) bakarken kaşlarım çatıldı bu çocuk hala sırıtıyor ve anlamadığım derecede mutluydu "bunca provamıza rağmen senin bu hamleni bir türlü es geçemedim anlaşılan asla geçemiycemde " bu sözleri kaşlarımı daha çok çatmama neden oldu ama en sonunda gözlerimi devirip "bak eğer cidden bizim okulda okuyorsan beraber gidebiliriz ama önce bana kim olduğunu ve beni nerden tanıdığını söylüyeceksin ve eğer yalan söylersen ölmüş olmayı dileyeceksin anlaşılmayan" sırıtarak ayağa kalktı ve sağ elini anlına yerleştirip asker selamı vererek "anlaşıldı komutanım bundan sonra mert kesici ,ecrin denizin sözünden çıkmıycak" "güzel şimdi okula giderken sana sorduğum soruları cevapla öncelikle hangi sınıftasın" elifle sınıflarımız farklı olduğundan onunla aynı sınıfta olmak istemiyorum "11 B" "şakamı yapıyorsun sen seninle aynı sınıtamı olacaz aman ne güzel (!) " "evet biliyorum benimle aynı sınıfta olmayı herkes ister " diyerek göz kırptı sinirden adımlarımı hızlandırıp onları geride birakarak okula vardım sırama oturunca yanımdaki sevgi henüz gelmemişti bende kafamı sıraya dayadım ve gözlerimi kapattım kısa süre sonra yanımda hareketlilik hissedince kafamı kaldırdım ve kaşlarım istemsiz olarak çatıldı yanımda sevgi yoktu tabi eğer cinsiyettini değiştirip kendisini mert e benzetmediyse arkama baktım sevgi arkada oturuyor ve yanındaki kıza heycanla bir şeyler anlatıyordu gözlerimi devirip başımı tekrar masaya koydum ama bedenimi delip geçen bakışları hissetmem uzun sürmedi kafamı kaldırınca mert in bana baktığını gördüm ve ne anlamında kaşlarımı kaldırdım bana dalgın bir halde bakarak "seni gerçekten çok özlemiştim ecrinim artık ne olursa olsun seni bırakmıycam" diye fısıldadı. Daha fazla dayanamadım ve en sonunda konuşmaya başladım "sen beni gerçekten tanıyormusun" "TC numaranı bile ezbere biliyorum" "şaka yapıyor olmalısın" "pekala 1********** doğrumu diye sormıycam çünkü doğru" "peki bana kim olduğunu söyliycekmisin?" "hayır sana kim olduğumu söylemiycem hatırlatıcam. sana geçmişi hatırlatıcam beni hatırlatıcam ama yavaş yavaş ayrıca bunlardan banu hocanın haberi olmasın tamammı" "annemmi
neden haberi olmasın ki" "1. olarak o senin annen değil yengen
2. olarak geçmişi hatırlamak sana zarar verir diye korkuyor o yüzden 5 yîldır seni uzaktan takıp ediyorum
3. ve son olarakta" "sen yalancının tekisin o benim annem tamammı ve ben seni daha önce hiç tanımadım kim olduğun hakkında hiç bir fikrim yok ama beni rahat bırak" diyerek ona yumruk attım ve gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı
o anda sıftaki herkes bize şaşkın bir şekilde baktı daha önce ağladığımı hiç görmemişlerdi hatta ara sıra bana abi dedikleri bile olurdu
ama şu anda onları düşünecek durumda değilim mert e son yumruğumuda vurup sınıftan çıktım ama içimden bir ses doğru söylediğini haykırıyordu iç sesime aldırmadan koşarak müdürün kapısına geldim merti şikayet edecektim ama ya doğruyu söylüyorsa o zaman elimdeki tek kişiyide kaybederim bu gerçekse bile bunu öğrenebilecek kadar cesaretim yok bu yüzden geri döndüm ama sınıfada gidemezdim dışarı çıktım güneş bu gün bana inat kavurucu derecede sıcaktı yada içimdeki alev güneşi bile geçmiş durumdaydıbahçede gezecekken şapkamı sınıfta unuttuğumu fark ettim nedenini bilmesen bile dışarda §apka takmam gerekli çünkü annem böyle istiyordu ama sınıfa geri dönmeyecem bu yüzden bir seferlik bu kuralı es geçtim ve yürümeye başladım ama aniden güneşin gözü kamaştırmasıyla dizlerim titremeye başladı ve bilincimi kaybetmek üzereyken biri beni koluna aldı
çok uykum vardı ama yinede gözümü açtım mert beni koluna almış okula doğru götürüyordu ama sesimi bile çıkaramayacak kadar yorgundum en sonunda uykunun beni esir almasına izin verdimArkadaşlar çok ama çok uzun süredir bölüm yazmadığım için özür dilerim sorry bu yüzden diğer bölümlerimden baya daha uzun yaptım ayrıca ikinci dönem başlayacağı için bölüm aralıkları çok uzun olabilir şimdiden özür dilerim
her neyse yeni kitabım GECENİN SİHRİ ni de okumanızı isterim
vote ve yorumlarınızı unutmayın lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek güneş
Chick-Litküçük yaşta anne ve babasını kaybeden ecrin güneşten nefret eder acaba bir daha güneşi sevecekmi