8. BÖLÜM

14K 412 7
                                    


Ben hala Ateş'e tavır yaparken çenemde hissettiğim ellerle şaşırmıştım. Başımı yavaş yavaş kendisine doğru çevirdi. Gözlerimiz birbirine kenetlendi. Ne yapacağını anlamaya çalışıyordum. Gittikçe bana yaklaşırken içimde sebepsiz bir heyecan oluşmuştu. Tam dudaklarımızı birbirine kenetleyecekken duyduğum kırılma sesiyle korkuyla geriye sıçradım. Neler olduğunu anlamaya çalışırken az önceki çalışan kızın getirdiği yemekleri düşürdüğünü fark ettim. Tabii bizi böyle görünce paniklemişti. Özür dileyerek yerdeki kırık cam parçalarını toplamaya başladı. Ateş bu anın bölünmesine sinir olup Zehra'ya bağırmaya başladı.

"Git başka şeylerle ilgilen. Buraya Ayşe hanımı çağır!"

Tamam bu biraz ağır olmuştu. Ateş'in daha fazla sinirlenmesini istemediğim için uyarı dolu sesle konuştum.

"Biraz sakin olur musun lütfen."

Ardından da çalışan kızın kendisini daha fazla kötü hissetmemesi için zorla yataktan kalkıp yanına gittim.

"Biz şimdi Zehra ile toplarız bunları."

Kız şaşkınlıkla bana bakarken yere eğildim. Anında ağrı artarken yüzümü buruşturdum. Cam kırıklıklarını toplamaya başladık. Ateş anında gelip beni eğildiğim yerden doğrulttu. Ani hareketiyle keskin bir ağrı girmişti kasıklarıma.

"Zehra halleder," diyip belimden tutarak yatağa yönlendirdi.

Yatağa yatırdıktan sonra üzerime örtüyü örtüp yatağın kenarına oturdu. Bu ağrıların son vermesi için bir kurtuluş yolu arıyordum. Yorgun vücudum uyumakta ısrar ediyordu. Ben de daha fazla dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

***

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda neler olduğunu anlamak için birkaç dakika etrafıma baktım. Odadaki saate göz gezdirdiğimde akşam olduğunu fark ettim. Güzel bir uyku çekmiştim ve sabaha göre daha iyi hissediyordum kendimi. Odada kimse yoktu. Yataktan yavaşça kalkıp gözlerimi ovuşturarak dalgın dalgın banyoya ilerledim. Banyonun kapısını açmamla birisinin çenesiyle göz göze gelmem bir olmuştu. Burası Ateş ile benim odam olduğuna göre... hızla kafamı kaldırıp gözlerimizi buluşturdum. Ateş'in gözleri koyulaşınca iyice tedirgin olmaya başlamıştım. Geri çekileceğim sırada belimden tutup kendisine bastırdı. Anlamaz bakışlarımı ona yönelttiğimde bakışları dudaklarımdaydı. İstemsizce benimde gözlerim onun dudaklarına kaydı. Saçlarından yüzüme damlayan su damlalarını izledi bir süre. Boynumdan göğsüme doğru süzülen su damlasını izlemeye devam ederken utançla yanağına dokunup bakışlarını yüzüme sabitledim. Her zamanki gibi alaylı bir gülümseme oluştu yüzünde. Yanağındaki elimi tutup kollarımı boynuna dolamamı sağladı. Kalp atışlarımı durdurmak artık imkansızdı. Benden bağımsız deli gibi atıyorlardı. Ateş, boyum ondan biraz kısa olduğu için iyice eğilmişti. Ve sonra dudaklarımızı birleştirdi. İlk birkaç saniye heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Daha sonra ise öpüşüne karşılık verdim. Gittikçe sert bir hal alan öpüşmemizi nefessiz kalmamla ayırmaya çalıştım. Ama o ben ayırmaya çalıştıkça daha da sert öpüyordu beni. En sonunda kendimi geri çekmeyi başardım. Derin derin nefesler alırken o ise beni inceliyordu. Tekrar öpmesini beklerken ilk atağı benden beklermiş gibi hali vardı. Parmaklarımın uçlarında yükseldim iki elimi de boynundan çekip yanaklarına yerleştirdim ve tekrar birleştirdim dudaklarımızı...

SEVSENE BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin